Davacı, davalı Şirket'e ait gazetenin 03.12.2009 tarihli nüshasında “....ç'ın ikinci pilot bölgesi” başlığı ile ve 30.12.2009 tarihli nüshasında “O Savcıya 26 Yıl İstendi” başlığı ile yayımlanan haberlerle kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı ise, haberde davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı söz konusu olmayıp; hakaret, iftira niteliği taşıyan ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunulmadığını, gazetede yayımlanan haberin o tarihte gündemde olan olay ve iddialara ilişkin ve hukuka uygun olduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; bahse konu tarihte davacı hakkında.......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 03/02/2015 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, internet sitelerindeki yayınlar nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
Mahkemece; davalının eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu olayda; tarafların aynı sitede oturdukları, davalının, davacının yargılandığı ceza davasında dosyaya sunulan bilirkişi raporundan bir örneği, site girişine asmasını kişilik haklarına saldırı olarak görmüş ise de, davacının da belirttiği gibi bilirkişi raporu kesin delil niteliğinde olmadığı gibi anılan raporun paylaşılması kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Mahkemece bu husus gözetilerek manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminattan sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı, eski kayınvalidesi olan davalının, eski eşi ile müşterek çocuklarına ilişkin aile mahkemesi tarafından verilen görüşme kararına istinaden kayınvalidesinin evine çocuğunu almaya gittiğini, davalının kendisine ''dengesiz'' diyerek hakaret ettiğini, kullanılan ifadenin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının söylemiş olduğu sözle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Dosya kapsamından, mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifade, davacının çocuğunu almaya haberli gelmesi amacı ile söylenmiş olup, değer yargısını içermektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da değer yargılarının kısıtlanamayacağına vurgu yapılmaktadır. Kullanılan sözün kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilemez....
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 31/12/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçeleri kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; davalı şirketin imtiyaz sahibi olduğu ......
ve gazetenin internet sitesinde, davalılardan ... tarafından kaleme alınan “ .. ” başlıklı köşe yazısında hakaret niteliğinde küçük düşürücü ifadelerle kişilik haklarına zarar verildiğini belirterek manevi tazminat ve kararın yayımlanması isteminde bulunmuştur. Davalılardan ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yazıda geçen ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle manevi tazminat yönünden istem kabul edilmiş, yayın istemi reddedilmiştir. Davaya konu yazıda, davacının evrim teorisi hakkındaki görüşlerine atıfta bulunularak, çeşitli olaylar karşısındaki davranış ve açıklamalarının eleştirildiği, yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde eleştiri sınırlarında kaldığı, kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulü doğru görülmemiş; kararın bozulması gerekmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalının 20/03/2013 tarihinde sosyal paylaşım sitesi olan .... hesabında paylaştığı tweetleri ile davacıya ağır hakaretlerde bulunduğunu, terörist olmakla itham ettiği ifadelerin eleştiri sınırlarını aştığını ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, bu iletinin yayınlandığı andan itibaren görsel medya organlarında, internet haber sitelerinde ve televizyonlarda geniş yer bularak kamuoyuna duyurulduğunu belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalının kullandığı ifadelerin davacının kişilik haklarına zarar verecek mahiyette olmadığı, siyasi icraatlarının ağır şekilde eleştirisi niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Söz konusu kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 11/06/2015 tarih ve 2014/11081 esas, 2015/7753 karar sayılı kararı ile onanmış bu kez davacı taraf karar düzeltme talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonrası Açılan Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, boşanmaya sebep olan olayların, talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunludur. (TMK m. 174/2). Davalı kadının zinası sebebiyle, tarafların, Türk Medeni Kanununun 161. maddesine göre boşanmalarına karar verilmiş, bu sebeple verilen boşanma kararı 22.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanmadan sonra da isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ile davalılardan Rahşan 03.06.2003 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlardır. Davacının manevi tazminat isteği, davalılardan kaynaklanan ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olan eylemlerden (TMK md. 25, Borçlar Kanunu md. 49), maddi tazminat isteği ise soybağı reddedilip kesinleşen çocuk için yaptığı giderler nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddelerinden kaynaklanan bir dava bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın esasını teşkil eden kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat yönünden temyiz incelemesi yapma görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir....
Davacı, Çubuk Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yaptığını, davalı tarafından "...com" isimli internet sitesinde 25/01/2013 tarihinde "Bu iş sosyal patlamaya gider." başlığı ile yaplan asılsız haber nedeniyle hedef gösterildiğini, haberde ikamet ettiği evinin ve adliyenin terasının kastedildiği, kamuoyu nezdinde küçük düşürüldüğünü ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, yazıda davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek bir beyanının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan haberin gerçeği yansıtmadığı, kişisel öç alma ve sansasyon amacı taşıdığı ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....