WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Somut olayda; yazıda kullanılan ifadelerin kaba, küçük düşürücü, tahkir amaçlı, aşağılayıcı ve terör örgütü üyeliğiyle suçlayıcı mahiyette olduğu, söz konusu yazının amaçladığı eleştirel bakış açısı ve vurgulanmak istenen gerçek durum ile bu sözler arasında illiyet bağının bulunmadığı, yazının amacı dışına çıkılarak kişilik haklarına zarar verecek nitelikte ve terör örgütü üyeliği gibi konusu suç teşkil edebilecek suçlamalar yöneltildiği, bir başka anlatımla öz ile biçim arasındaki dengenin bozulduğu, eleştiri sınırlarının aşıldığı ve kişilik haklarına ağır saldırı oluşturduğu anlaşıldığından yayının hukuka aykırı olduğu benimsenerek davacı lehine uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekir....

    Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve ... aleyhine 06/03/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul milletvekili ve ... grup başkan vekili olduğunu, ......

      Gazete Dergi Basım A.Ş. aleyhine 23/06/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir....

        Gazete Dergi Basım A.Ş. aleyhine 19/06/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; müvekkillerinden ...'in Prof. ... rütbesi ile Genel Kurmay Sağlık Daire Başkanı olarak, diğer davacı ...'nin ise Doç. Sağ. Albay rütbesi ile Genel Kurmay Sağlık Daire Sağ. Per. Pl. TŞK. Ş. Müdürü olarak görev yapan askerler olduğunu, ......

          Her ne kadar mahkemece, dava konusu ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenmiş ise de; davalının kişisel değer yargısı niteliğindeki ifadelerinin küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            nin bu konuda basına verdikleri açıklama ve söyleşiler sırasında söyledikleri sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek manevi tazminat istemiştir. Davalılar ise, meslek odası yöneticileri olmaları nedeniyle, bir doktor olan davacının hastaya ömür biçmesinin davranış kuralları (ahlaki) yönünün kendilerine sorulduğunu, konuyu hasta hakları ve hekimlik mesleği kurallarının boyutu açısından değerlendirdiklerini ve böyle bir açıklamanın davranış kurallarının bozulması anlamına geleceği yönünde görüş açıkladıklarını ve manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığını belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, davalılardan G. G. ile H....

              Gazetesi'nde yayımlanan 09/06/2014 tarihli "Kınama, Sansür ve Ahlaksız Bazı Gerçekler" başlıklı köşe yazısı ile ... isimli televizyon kanalında yayınlanan 05/09/2014 tarihli "Deşifre" isimli programda; davalı tarafından kullanılan sözlerin, müvekkilinin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından sarf edilen sözlerle hedef alınan kişinin davacı olduğunun anlaşıldığı, üniversitede öğretim üyesi olan bir akademisyenin dini merkez alan bir cemaatin üst düzey mensubu olduğu iddiasının ispat edilmedikçe hakaret olarak kabul edilmesi gerektiği, yine köşe yazısında ve televizyon programında kullanılan bir kısım sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, tarafların bir dönem ......

                Dosyada, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir hadise ve olgu bulunmamaktadır. Davalının boşanmaya sebep olan diğer kusurlu tutum ve davranışı ise kişilik haklarına saldırı mahiyetinde değildir. O halde, davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2015 (Prş.)...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kusur belirlemesi, davalı yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK.m.174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar kişilik haklarına saldırı niteliğinde değilse manevi tazminata hükmedilemez....

                    Mahkemece de kabul edilen ve gerçekleşen bu kusurlu davranış kadının kişilik haklarına saldırı niteliğini taşımamaktadır. Erkekten kaynaklanan kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki başkaca bir hadisenin varlığı da ispatlanamamıştır. Manevi tazminatın şartlarının oluşmaması nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.04.2016 (Pzt.)...

                      UYAP Entegrasyonu