Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 27/01/2021 NUMARASI: 2018/1198 Esas - 2021/50 Karar DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2021 İstinafa konu uyuşmazlığın, trafik kazasına ilişkin olduğu; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 02/09/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davaları (bedensel zarar ile ölümden kaynaklanan tazminatlar dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar" ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.-9.-40. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.-9.-40.. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.-9.-40....

    Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden;davacılar murisinin ölümü neticesini doğuran zararlandırıcı olayın Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edildiği,İş kazasına ilişkin kusur raporu alınmadan neticeye varıldığı ve yine lehine maddi tazminata karar verilen davacı eş için talep olunan maddi tazminatır yalnızca 150.00TL olup dosyada ıslahen artırılan bir maddi tazminat kısmının bulunmadığı anlaşılmıştır. İş kazalarında olay, İş Hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur....

      Mahkemece, maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, kaza olayına ilişkin olarak kusur raporu aldırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Bunun yanında iş kazalarında olay, İş Hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme (koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur....

        Kurumun iş kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın iş kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için iş kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi, tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay iş kazası değilse yargılama iş mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun iş kazası tahkikatı ve giderek olayın iş kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Dosyadaki SGK müfettişinin 10.09.2013 tarihli raporunda, iş kazası değerlendirmesinin yapılması için mahkemeye başvurulması gerektiği ifade edilmiştir....

          Mahkemece 11.06.2014 tarih 2008/711 esas 2014/166 karar sayılı karar ile; asıl davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında düzenlenen 04.10.1998 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, önceki günlü hüküm ile .... mirasçılarının açmış olduğu tazminat isteminin reddine karar verilip kesinleştiği anlaşıldığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşı davanın reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ve karşı dava ile birleşen davada davacı yüklenici şirket vekili temyiz etmiştir. Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve menfi zararların tazmini, karşı dava yoğunluğun artırılması için yapılan masrafların tazmini, birleşen dava ise menfi zarar, yoksun kalınan kâr ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

            a karşı mala zarar vermekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık ...'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne, mağdur ...'a karşı mala zarar vermekten şikayet yokluğu nedeniyle davanın TCK.nun 73/4 ve CMK.nun 223/8.maddesi gereğince düşmesine, genel güvenliği tehlikeye sokmaktan beraatine ilişkin (...) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14/07/2007 gün ve 174/219 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

              ün yalan tanıklık suçundan doğrudan zarar gördüğü ve katılma hakkı bulunduğu anlaşılarak yapılan incelemede; Sanık ... hakkında yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı ve sanık ... hakkında ceza vermekten vazgeçildiği dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan ve vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında "resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme" suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; Tanık ...'un aynı koğuşta bulunan katılan ...'e hakaret etmesinden dolayı infaz koruma memuru ... tarafından tutulan tutanağın infaz koruma başmemuru olarak görev yapan sanık ...'...

                Mahkemece; davalının davacıya hitaben "senin bu ağaçlarını keserim" şeklinde tehdit etmek suretiyle kişilik haklarına saldırdığı, meydana gelen haksız eylem nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacının manevi olarak zarar gördüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58. maddesi daha kapsamlıdır....

                  Ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını iddia eden davacılar, kanun gereği ölüme sebebiyet vermekten sorumlu olanlar aleyhine tazminat davası açmaktadırlar. Somut davada olduğu gibi kişinin %100 kusuruyla kendi ölümüne neden olması hâlinde taksirle öldürme suçunun tek muhatabı ölenin kendisi olduğundan ölen bakımından cezayı gerektiren bir fiilden bahsedebilmek mümkün değildir. Dolayısıyla dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğmadığından bu suç için öngörülen zamanaşımı süresinin eldeki tazminat davasında uygulanması mümkün değildir....

                    Mahkemece davanın kabulü ile 11.000YTL tazminatın 11.11.2006 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. HUMK'nun 275. ve devamı maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir. Sonucu açık ve belli durumlar aykırı olmak üzere, trafik kazalarında kusur oranının saptanması da uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu