Mahkemece, değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararının gerçek zarar kalemleri arasında olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 1.660.YTL'nin 5.11.2007 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. HUMK.nun 275. vd maddelerine göre, çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor alınarak hüküm kurulması gerekir. Trafik kazalarında hasar miktarının tayin ve tesbiti de özel ve teknik bilgiyi gerektiren konulardandır. Hakim özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda bilirkişiden oy ve görüşü almakla görevli tutulmuştur. Buna göre araç hasarı konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişiden alınmış rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
. 2-Dava işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılacak iş, İTÜ veya Karayolları Trafik Fen Heyeti gibi kuruluşlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınmalı oluşacak yeni kusur durumuna göre, zarar aktüerya uzmanı bilirkişiye hesaplattırılıp, varılacak uygun sonuca göre karar vermekten ibarettir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 60.00 TL temyiz başvuru harcının davalıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 6.11.2006 tarih ve 2005/10962-2006/11282 sayılı ilamı ile kazanın iddia edilen yer ve şekilde olup olmayacağı ve zarar tutarına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulmuş hasarın teminat kapsamında kaldığı benimsenerek, davanın kabulü ile 6.849.07 YTL tazminatın 4.8.2004 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. HUMK.nun 275.vd maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir. ... kazalarından hasar miktarının tayin ve tesbiti, çarpışma notkası, araçtaki hasarlı bölgeler ve sair hususlarda dikkate alınarak kazanın iddia edilen yer ve şekilde meydana gelip gelmediğinin saptanması da özel ve teknik bilgiyi gerektiren konulardandır....
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde (6098 sayılı TBK'nun 49. md.) haksız fiil tanımlanmış, 60.maddesinde de (TBK'nun değişik 72. md.) haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine (TBK'nun 72. maddesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür) tabi bulunduğu belirtilmiştir. Buna karşılık 2918 sayılı KTK'nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür....
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında sigortalıda oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından ve maluliyet oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde de maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Bu nedenle maluliyet oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. Öte yandan, tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, ... yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı. işgörmezlik ve karşılık kusur oranları, ......
Mahkemece, 28.235,43 TL Maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, maddi tazminatın 15.000 TL lik kısmına kaza tarihinden itibaren, kalan kısmına taleple bağlı kalınarak ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, manevi tazminata kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
A- İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Dosya kapsamından Mahkemece polis memurundan alınan ve Adli Tıp Kurumu ... Dairesi'nden alınan kusur raporlarında özellikle tarafların kusurunun aidiyeti noktasında bilirkişilerce farklı değerlendirmelerin yapıldığı ve olayın iş kazası olduğunun açık olduğu düşünüldüğünde hükme esas alınacak nitelikte olmadıkları ortadadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret ve kasten yaralama HÜKÜM : Ceza vermekten vazgeçilmesine ve mahkumiyet Ödemiş 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/457 E., 2009/40 K. sayılı, 27.01.2009 günlü sanıklar hakkında hakaret suçundan verilen ceza vermekten vazgeçilmesine ve kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararının şikayetçi-sanık ... ve şikayetçi-sanık ... tarafından temyizi üzerine, dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 29.05.2012 gün, 18307-15253 sayılı ilam ile “Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 Sayılı CMK.nun 234.maddesindeki hakları hatırlatılmayan müşteki-sanıklar ... ve ...'nin aynı kanunun 260.maddesinin 1.fıkrası uyarınca müşteki sıfatıylada hükmü temyiz ettikleri belirlenerek yapılan incelemede, yapılan yargılamada karşılıklı olarak birbirlerinden şikayetçi olan müşteki-sanıklar ... ve ...'...
İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....