Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücu davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir (Yargıtay HGK, 05/02/2019, E. 2017/17- 1088, K. 2019/65 tarih ve sayılı kararı). Açıklamalar doğrultusunda davacı taraf ödediği tazminat için cuzi halef olarak sorumlu merciye karşı rücu hakkını kullanabilecektir. Her ne kadar davalı tarafça; dava konusu uyuşmazlığın hizmet kusuruna dayalı olduğu belirtmiş ise de Karayolları Trafik Kanun'unun 110. Maddesi motorlu araç kazalarından kaynaklı görülecek davalarda adli yargının görevli olduğunu belirtmiştir. Bu hüküm doğrultusunda, Yargıtay 4....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/659 Esas KARAR NO : 2021/485 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden kaynaklı) DAVA TARİHİ : 04/12/2019 KARAR TARİHİ : 08/07/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2021 Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 17.11.2015 tarihinde İstanbul’da meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili ...'nun ağır şekilde yaralanmış olduğunu maddi ve manevi açıdan perişan bir duruma düştüğünü söz konusu kazanın oluşumunda ... plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu müvekkilinin ise yolcu konumunda olup bir müterafık kusurunun bulunmadığını kazaya sebep olan aracın kaza tarihinde ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, kara taşıtları kasko sigorta poliçesine dayalı tazminat talebine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasa'sının 14. maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 17. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/728 Esas KARAR NO : 2022/580 DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 09/09/2021 KARAR TARİHİ : 28/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE : Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18.11.2019 tarihinde toplam değeri 9.440 TL olan iki adet Tırnak kesme Kalıbını Gaziantep'teki müşterisine göndermek üzere ...........

        Dağ ve Komando … Komutanlığında astsubay olarak görev yapmakta iken 07/10/1996 tarihinde katıldığı operasyonda teröristlerce yapılan saldırı sonucunda yaralanan ve 1997 yılında kendisine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre nakdi tazminat ödenen davacının, yargı kararı ile 3713 sayılı Kanun kapsamında vazife malulü sayılması üzerine, 2330 sayılı Kanun uyarınca yeni hukuki durumuna göre nakdi tazminat ödenmesi için Kara Kuvvetleri Komutanlığına yaptığı 14/12/2021 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır....

          Bu durumda, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında nakdi tazminat ödenmesi istemiyle yapılan başvurudan kaynaklanan söz konusu uyuşmazlığın çözümünde, 2577 sayılı Kanun'un 32. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, idari işlemi tesis eden Kara Kuvvetleri Komutanlığının bulunduğu yer idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi yetkili bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna; dava dosyasının Ankara 8. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın Konya 3. İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Uluslararası kara taşımacılığından kaynaklanan uyuşmazlıkların Türk Ticaret Kanununun taşımaya ilişkin hükümlerine göre değil, uluslararası bir anlaşma olan CMR (Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyat İçin Mukavele Sözleşmesi) hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. CMR 17/1 maddesi uyarınca taşımacı yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar,bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. CMR’nin 30/1 maddesi uyarınca ise, alıcının taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden, veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden 7 gün içinde durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu hususun onun yükü sevk mektubunda belirtilen şekilde aldığına kanıt oluşturacaktır....

              Mahkemece, sigorta poliçesi içeriği, kara taşıtları kasko sigortası genel şartları gözetildiğinde ve davacının kasko poliçesini aldıktan sonra teminat içerisinde bulunan davalı sorumluluklarının içerisinde manevi zararların karşılanması yönünde davalının manevi tazminat sorumluluğu bulunmadığını gördüğünde davalıya herhangi bir itiraz ve talepte bulunmaması, ek protokol zeyilname yapılmasını istememesi veya poliçeye ihtirazi kayıt koymaması nedeni ile, kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınmayan manevi zararlardan davalıyı sorumlu tutması mümkün olmadığı gerekçesi ile, 14/05/2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kaskolay (şahıs oto) sigorta poliçesi kapsamı ve kara taşıtları kasko sigortası genel şartları ve tüm dosya kapsamı itibarı ile sübut bulmayan ve yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Tüketici Mahkemesi'ne maddi ve manevi tazminat davası açıtığını, mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı banka tarafından ödenmesine karar verildiğini, davalı bankanın, Bankalar Birliği Risk Merkezine makul bir sürede gerekli bildirimleri yapıp kara listeden çıkartılmasının sağlanması gerektiğine rağmen bunu yapmadığını, mahkeme kararı kesinleşmesine rağmen banka alacaklı gibi kendisini telefonlar arayarak ve mesaj atarak borcu ödemesi gerektiğini, ödemesi halinde risk merkezindeki kayıtlarının silinebileceğini bildirdiğini, borcu olmadığına dair kararın kesinleşme tarihinin 17/03/2016 tarihi olup borcun ödenmesinin istenilme tarihinin 30/06/2017 olduğunu, tarihler dikkate alındığında davalı bankanın haksız yere kendisini 15 aydan fazla kara listede tuttuğunu bu nedenlerle 60.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                  , kara yolunun geçişinin proje ve şartnamelerde açıkça belirtildiğini, kara yolu geçişini yatay delgi yolu ile yapması gereken davacının bunu yapmadığını, daha sonra davalı idarenin Kara Yolları Bölge Müdürlüğü ile görüşerek kara yolu geçişinin açık kazı yönetimi ile yapıldığını ve buradaki sorumluluğun yüklenicide olduğu yüklenicinin işi zamanında ve gereği gibi yapmaması üzerine sözleşmenin feshedildiği, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gibi yazılı gerekçelerle ayrı ayrı istinaf edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu