Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı beyanına göre, davalı işverene karşı açtığı tazminat davasında olayın kazası olduğunun tespiti için kendisine süre verildiğinin ve bu nedenle bu davayı açtığının beyan edildiği, mahkemece dosyanın A sınıfı güvenliği uzmanı inşaat mühendisi bir bilirkişiye tevdi edildiği, 18.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda; ... 15....

    Zira olayın kazası olduğunun kesinleştirilmesi noktasında ilk aşama Kurumun yapacağı kazası tahkikatı olup bu tahkikatın mahkemelerinde görülen tazminat davalarında mükerrer tahsilin önüne geçmek için önemi olduğu kadar Mahkemenin görevine dair de etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki eğer olay kazası değil ise yargılama İş Mahkemelerinde görülemeyecek akdinden değil de haksız fiilden kaynaklanan tazminat davaları gibi ihtilaf genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacaktır. Bunun yanında maddi ve manevi tazminat davalarına tesiri nedeniyle zararlandırıcı olaydaki taraf kusurlarının hiçbir tereddüt kalmayacak şekilde ortaya konulması bu kapsamda da dosyada mevcut kusur raporları arasında çelişki mevcut ise bunun giderilmesi esas olup bunun aksinin yapılmasının hak kayıplarına ve hatalı değerlendirmelere neden olacağı şüphesizdir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin iki ayrı kazası nedeniyle hükmedilen maddi tazminatların toplanması sonucu ortaya çıkan 92.402,17- TL üzerinden ve iki ayrı kazası nedeniyle hükmedilen manevi tazminatların toplanması sonucu ortaya çıkan 15.000,00- TL üzerinden vekalet ücreti hesaplandığını ancak bu şekilde hesaplama yapılmasının yanlış olduğunu, birinci kazası nedeniyle hükmedilen 2.035,62- TL maddi tazminat için ayrı, ikinci kazası nedeniyle 90.366,55- TL maddi tazminat için ayrı, birinci kazası nedeniyle hükmedilen 7.000,00- TL manevi tazminat için ayrı, ikinci kazası nedeniyle 8.000,00- TL manevi tazminat için ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, reddedilen manevi tazminat yönünden davalı lehine 9.250,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 693,50- TL tutarındaki ATK faturasının yargılama giderlerine dahil edilmediğini, takdir olunan manevi tazminat miktarlarının çok düşük kaldığını, davalı işverenin kusuru için...

      İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; SGK Başkanlığından kazası ile ilgili bir tahkikat yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmamış ise davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde giderek Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.Oysa, mahkemece açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapılmadığı ortadadır....

        K A R A R Dava, 26.07.2012 tarihinde geçirdiği kazası sonucu, sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat davasının reddine, 25.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

          Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

            Bir olayın kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulması, zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin neticelerinin de bulunması nedeniyle önemli olup , olayın kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurumun yapacağı tahkikata, sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı olarak tazminat davalarında öncelikle çözümü gereken bir husustur. Kurumun bir olayı kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer, işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek kazası tespit davası açabilirler. Bunun yanında aksine olarak Kurumun bir olayı kazası kabul etmesi halinde ise ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile yine olayın kazası olmadığının tespitini her zaman mahkemelerden isteyebilirler. Somut olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından olayın kazası olarak kabul edilmediği anlaşılmaktadır.Yapılacak , davacıya, Sosyal Güvenlik Kurumu ve ......

              Öte yandan; İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında işçide oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının maluliyeti oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde de maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....

                Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibi anneye gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacılara kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olay Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacı anneye Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmasını istemesi için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; " Dava, davacının 27/01/2007 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle maddi- manevi tazminat istemidir. Gebze 2. İş Mahkemesinin 2018/130 Esas-2021/228 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının 27/01/2007 tarihinde geçirmiş olduğu kazası sonucu oluşan maluliyetin tespitine ilişkin dava olduğu, mahkeme tarafından davacının maluliyetinin "0" olarak tespit edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği görülmüştür. İş yeri özlük dosyası, SGK sicil dosyası, Gebze 2. İş Mahkemesinin 2018/130 esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının 27/01/2007 tarihli geçirdiği kazası nedeniyle mahkememizde maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığı, yargılama devam ederken davacı tarafından davalı aleyhine Gebze 2. İş mahkemesinde maluliyetin tespiti davası açıldığı, bu davada Gebze 2....

                  UYAP Entegrasyonu