Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalılardan...Ekipmanları Madenc.San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve Park Termik ... San. Tic. A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 12.8.2004 tarihinde davalıya ait yerinde çalışırken kazası sonucu sürekli göremez duruma geldiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve özellikle, sigortalının dava konusu olay nedeniyle sürekli göremezlik oranı SGK tarafından belirlendikten sonra, bu göremezlik oranı dikkate alınmak suretiyle manevi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir....

      Kurumun bir olayı kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer, işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek kazası tespit davası açabilirler....

      K A R A R Dava, sigortalının kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu kaza olayının Kurum tarafından kazası olarak kabul edilmediği, bu nedenle davacı anneye kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olup olmadığı öncelikle Kurum tarafından tespit olunacak bir husustur....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu zararlandırıcı olaya dair Kurumun kazası tahkikatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olup olmadığının kesin bir şekilde ortaya konulması, akabinde ise haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan bir gelirin bulunup bulunmadığının tespiti ile haksahiplerine kazası sigorta kolundan bağlanan bir gelir var ise bunun ilk peşin sermaye değerlerinin B.K'nun 55.maddesi de gözetilerek rücuya tabi kısmının hesaplanan tazminattan tenzili gerekir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan zararlandırıcı olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır....

          Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği kurumca yapılan müfettiş soruşturması sonucunda olayın kazası olmadığı kabul edildiğinden davacıya her hangi bir gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....

            Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda ise; SGK Başkanlığınca davaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle yapılmış bir kazası tahkikatının bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır....

              İş kazası olmadığının tespiti davasının sonucunu bekleyecek olan maddi tazminat davasında kusur dağılımının belirlenmesi ve maddi tazminatın hesaplanması için ayrı bir bilirkişi incelemesi de yaptırılması gerekir. Bu durumda; her iki dava için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar birbirinden tamamen farklıdır. Her iki davanın ayrılması yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.02.2007 gün ve 2007/21-69E, 2007/55K sayılı kararları da bu doğrultudadır. Öte yandan, olayın kazası olup olmamasının mahkemenin görevinin belirlenmesi bakımından önemi olduğu gibi, davalı işverenin olayın kazası olmadığına ilişkin iddiasının değerlendirilmesinin sonucu bakımından Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını da doğrudan ilgilendirdiği, SGK Başkanlığının taraf olmadığı bu davada bu olayın kazası olup olmadığının tespitinin yapılamayacağı ortadadır....

                Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve giderek, sigortalının yukarıda açıklanan yöntemle kurumca belirlenen sürekli göremezlik oranına göre manevi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir....

                  Somut olayda kazası olduğu iddia olunan 14.8.2007 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, prosedüre uygun biçimde olayın kazası sonucu meydana geldiği ve meslekte kazanma güç kayıp oranı belirlenmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                    UYAP Entegrasyonu