DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının hekim olarak görev yaptığı esnada, davalının kendisine saldırdığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği, mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davalı istinaf sebebi olarak manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarın fazla olduğunu, lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür....
Hukuk Dairesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/06/2016 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın maddi tazminat bakımından reddine, manevi tazminat bakımından kısmen kabulüne dair verilen 18/07/2017 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacı vekilinin HMK 357. maddesi gereği ıslah talebinin ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 11/04/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin 14.06.2006 tarihinde satın aldığı araçta üretimden kaynaklı boya hatasının bulunduğunu, ayıbın ortaya çıkmasından sonra müvekkilince aracın kullanımına son verildiğini, aracın yeniden ve tamamen boyanmasının maliyeti, işten kalma günü ve araçtaki değer kaybı olarak 7.000,00 TL maddi tazminat ve 3.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.000,00 TL nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, imalat hatası olup olmadığının tespit edilemediğini, davanın aracın üretici – ithalatçısı olan ... Otomotiv San....
Bu anlatımların doğal sonucu olarak davacı iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığından mahkemenin mülkiyet iddiasına dayalı davacı istemini reddetmiş olmasında yasaya aykırılık yoktur. Somut olayda, davacı ikinci kademede tazminat isteminde de bulunmuştur. Gerçekten, HUMK.nun 293 maddesi hükmünce bu iddianın ana-oğul olan taraflar arasında tanıkla ispat olanağı vardır. Davacının katkı payı belirlenerek bu istem hüküm altına alındığından davalının bu hususu amaçlayan temyiz itirazları ile yapılan yargılamaya toplanan delillere dosya içeriğine göre davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; mahkemece davacının manevi tazminat istemi kısmen hüküm altına alınmıştır. Türk Medeni Kanununun 25 ve Borçlar Kanunun 49. maddeleri hükmünce, manevi tazminat kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde saldırıya uğraması halinde hüküm altına alınabilecek genellikle bir miktar paradır....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre davanın kısmen kabulüne 899,91 TL maddi tazminatın davalılardan ve 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; maddi tazminata ilişkin soyut beyanları kabul etmediklerini, davacıların dava konusu olayla ilgili maddi zararlarının olmadığını, davacıların manevi tazminat taleplerinin müvekkilinin kusuru ve ihmali olmadığı için reddi gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı nazara alındığında, davacı T1 hamileliğinin doğum gerçekleşene kadar davalı hastanede kadın doğum doktoru olarak görev yapan Dr....
KARŞI OY 1- Dava, PTT görevlilerinin davacıya çeşitli bankalar, telefon şirketleri veya çeşitli resmi kurumlarca gönderilen tebligat evrakını "kasten" davacıya zamanında tebliğ etmedikleri iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2- Davacı, davalı PTT görevlilerine haksız fiil isnadında bulunmuş olup, MK 6. ve HMK'nın 190. maddeleri uyarınca ispat yükü, ileri sürülen maddi vakıadan lehine hukuki sonuç çıkacak olan davacıya aittir. 3- Davacı, davalı kurum çalışanlarının bir kusurunu ispat edemediği gibi, hangi olay sebebiyle ne gibi maddi ve manevi bir zarara uğradığını da ispat edememiş, temyiz dilekçesinde dahi hiç bir somut olaya değinilmemiş ve ayrıca bilirkişi vasıtasıyla ispat edilecek bir olaydan da bahsedilmemiştir. Anılan nedenlerle davanın reddine dair yerel mahkeme kararını doğru bulduğumdan Dairemiz Sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz yerde açıldığı davalı bankanın faaliyet merkezinin Sarıyer/İSTANBUL olduğu gibi taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde yetkili yerin İstanbul mahkemeleri olarak belirlendiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş, ayrıca dava zaman aşımı ileri sürmüş, esasa ilişkin ise davacıların tazminat talebinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu fazla yapılmış tahsilat bulunmadığını savunarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini talep etmiştir. GEREKÇE Dava maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dvanın temelini taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi oluşturmaktadır.Davacı tarafça , davalı bankanın bu kredi sözleşmesine istinaden fazla tahsilat yaptığı iddiasına dayalı olarak eldeki dava açılmıştır.Buna göre tarafların arasındaki uyuşmazlık da sözleşme ilişkisinden kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 9.988,95 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine. Davacı vekilinin 21.05.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan ......
T2 yönetiminde yapılan ameliyat sonucunda "Malpractise" hekim hatası olarak ifade edilen ayıplı hizmet nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi zarar olarak 38.621,00 TL ve manevi zarar olarak 15.000,00 TL 'nin ticari faiz ile birlikte ödenmesi, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebliğ yapılmış, davalı T2 vekili 23/02/2015 tarihinde, davalı hastane vekili 06/11/2015 havale tarihli, ihbar olunan vekili 28.12.2017 tarihli cevap dilekçesi sunmuştur....