Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

mağdur olduğunu beyanla şimdilik 27.500,00- $ karşılığı 154.801,14 TL maddi tazminat ve davalı hekimin hatası sonucu yanlış tanı konması nedeniyle hastalığının ağırlaşmasından ötürü duyduğu üzüntü, elem, keder ve umutsuzluk nedeniyle 100.000,00- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan alınmasını talep ve dava etmiştir....

davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmış, davaya konu olay nedeniyle davacının manevi tazminat talep etme koşullarının da oluştuğu" gerekçesiyle Maddi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, 2.143,25- TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden 9.000,00- TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, harici satın alma iddiasına dayalı tapu iptali tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece tapu iptal tescil isteğinin reddine tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tazminat, karşı dava elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteklerine ilişkin olup,mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yalnız davacı-karşı davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yükse.k 5.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına,6.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mera iddiasına dayalı elatmanın önlenmesi, tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle; dava konusu manevi tazminat talebinin meslek hastalığı iddiasına da dayalı olup olmadığı bakımından dava dilekçesindeki açıklamalar net değil ise de; davacı vekilinin yargılama safahatında sunduğu diğer dilekçelerinde, davanın meslek hastalığına dayalı tazminat davası olmadığını ifade ettiği, davalı işverenin davacı işçiye maddi ve manevi işkence ile mobbing uyguladığını, yıldırma politikası izlediğini, istifaya zorlama amaçlı haksız eylemler gerçekleştirdiğini açıklamak suretiyle, dava konusu manevi tazminat talebinin dayanağı iddialarını netleştirdiği dikkate alınarak; dosya kapsamına göre iddiaların usulünce kanıtlanamadığı anlaşıldığından; davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan...

            Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle; dava konusu manevi tazminat talebinin meslek hastalığı iddiasına da dayalı olup olmadığı bakımından dava dilekçesindeki açıklamalar net değil ise de; davacı vekilinin yargılama safahatında sunduğu diğer dilekçelerinde, davanın meslek hastalığına dayalı tazminat davası olmadığını ifade ettiği, davalı işverenin davacı işçiye maddi ve manevi işkence ile mobbing uyguladığını, yıldırma politikası izlediğini, istifaya zorlama amaçlı haksız eylemler gerçekleştirdiğini açıklamak suretiyle, dava konusu manevi tazminat talebinin dayanağı iddialarını netleştirdiği dikkate alınarak; dosya kapsamına göre iddiaların usulünce kanıtlanamadığı anlaşıldığından; davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun...

              Fransız hukukunda 2002 yılına kadar söz konusu tazminat davaları kabul edilmekle beraber 04 Mart 2002 tarihinde çıkartılan özel bir kanun ile istenmeden dünyaya gelen özürlü çocuğun ana ve babasının tazminat talepleri, manevi tazminat ile sınırlandırılmıştır. İsviçre hukukunda ise prenantal tanı veya hekim kusuru nedeni ile istenmeden dünyaya gelen çocuklar nedeni ile açılan tazminat davaları kabul edilmektedir. (-------istenmeden dünyaya gelen özürlü çocuk ve tazminat 2009 basım. )Alman hukukunda yaşanmış bir olaya atıf yapılacak olur ise federal mahkemenin 22.11.1983 tarihli kararına konu teşkil eden olayda 39 yaşındaki iki çocuk annesi gebelik takibi çerçevesinde doğum hekimine yaşı nedeni ile mongol bir çocuk doğurma riski olup olmadığını bu nedenle kendisine ammiyosentez uygulanmasına gerek olup olmadığını sormuş hekim ailede genetik bir hastalık olmaması ve diğer iki çocuğunda sağlıklı olması nedeni ile böyle bir tetkike gerek olmadığını belirtmiştir....

                Davacı vekili tarafından sunulan 04/03/20023 tarihli talep artırım dilekçes ile; davacı küçük ---- iş göremezlik-maddi tazminat, (bakıcı ücreti dahil), --- manevi tazminat, Müvekkilem anne --- manevi tazminat, Müvekkilim baba --- manevi tazminat, olmak üzere, toplam 800.000,00 TL tazminatın dava tarihinden (19/03/2020) itibaren avans faizi, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretiyle davalı ----- müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ettiği ve bu talebini harçlandırdığı görülmüştür. Hekim ile hasta arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayalı olup, uyuşmazlığın temelini teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen doktorun bu kapsamda mevcut sorumluluğu ve özen borcu oluşturmaktadır. Buna göre vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilememesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur....

                  UYAP Entegrasyonu