Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK'nin 389'uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....

in ise abisini 12 yaşında kaybetmenin derin acısını yaşadığını belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan incelemede: Talep, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemiyle açılan davadada, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davacılar vekili trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....

    Uyuşmazlık bu süre zarfından kiralananın kullanım bedelinin nasıl tespit edileceği noktasında toplanmaktadır Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. Davalı tarafından, davacı aleyhine açılan muarazanın men'i istemli dava reddedilmiş ve ret kararı kesinleşmiş olmakla, bu dava kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının haksız olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak, haksız ihtiyati tedbirden doğan sorumluluk kusura dayanmamaktadır. Eylem ile zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunması, tazminat sorumluluğu için gerekli ve yeterlidir. Bu kapsamda, ihtiyati tedbirin kaldırıldığı tarihe kadar taşınmazın davalı tarafından kullanılmış olması nedeniyle davacının yoksun kaldığı gelirin hüküm altına alınması gerekmektedir....

      G E R E K Ç E Uyuşmazlık; ölümlü trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem iddiasına dayanan manevi tazminat davasında dava ile birlikte istenilen ihtiyati haciz isteğinin kabulü kararına karşı, yapılan itirazın reddedilmesinden kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yönelik olduğuna göre davacı vekili tarafından ihtiyati haciz istenilmesinde ve ilk derece mahkemesince bu yönde karar verilmesinde kural olarak hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

        (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İİK'nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz. Yaklaşık ispat yeterlidir. 2-)Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay'ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4....

          İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa dahi alacaklının en azından kusurlu olması gerekmektedir. Haksız yere bir kimsenin mallarının ihtiyaten haczettirilmesi o kimsenin itibarına saldırı teşkil eden ve BK’nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır....

            Davacılar vekili istinafında; ihtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli yaklaşık ispat şartının gerçekleştiğini, zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geldiğini, müvekkillerin maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemel olduğunu, haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale geldiğini, bu durumda alacağın varlığının ve miktarının kesin olarak ispatının, bu aşamada gerekli bulunmaması, İİK 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık tazminat davasında geçici hukuki koruma istemine ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK'nın 353. Ve 355....

              ettiği aşamalarda yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunulabilmesine ve mahkemenin gerekçesine göre maddi tazminat istemi açısından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, yine davacılar tarafından dava konusu yapılan manevi zarara karşılık toplam 45.000,00TL manevi tazminat alacağının temini için de ihtiyati haciz talep edilmiş ise de, bilindiği üzere manevi tazminat, kişinin kişilik haklarının ihlali halinde, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması nedeniyle; miktarı, kapsamı ve koşulları hakimin takdirine bağlı olarak belirlenen bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal durum ve benzeri pek çok subjektif etkene göre, belirlenen bir tazminat türü olması, maddi tazminat gibi tarafların az çok kadri marufunda olan, miktarı objektif koşullara göre belirlenebilecek bir tazminat türü olmadığı bu nedenlerle, manevi tazminat...

              Davalı vekili, davacıya aracın satışı için vekaletname verildiğini, davacının satış işlemlerini süresinde yapmaması nedeniyle araç kaydı üzerine konulan ihtiyati tedbirden davalının sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 8.100 TL. tazminatın 12.12.2007 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 371,79 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 9.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Eldeki davada, bedensel yaralanma ve manevi zarar trafik kazasından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Bu nedenle dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinin kabul edilmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu