Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; Anayasa'mızda düzenlenen ve yasalarımızda yer alan şikayet hakkının mevcut olması karşısında zararın ortaya çıkma ihtimalinin bulunması durumunda şikayet hakkının kullanılması ve bunun neticesi olarak yasal sonuçlarının ortaya çıkmasının tazminat anlamında sorumluluk gerektirmediği, şikayet hakkının kullanılmasına neden olabilecek bir durum neticesinde şikayet hakkının kullanılması ve akabinde dava açılmasının tazminat için yeterli kabul edilmediği, bu durumun kişilik hakkına saldırısı olarak değerlendirilmediği, davacı hakkında 20.04.2008 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifi zarara uğrattığından bahisle ibra işleminin yapılmadığı ve dolayısıyla haklarında dava açılması için denetim kurulunun harekete geçirilmesi ile alınan hesap komisyonu raporunda da davacının sorumlu olduğunun belirtilmesi birlikte değerlendirildiğinde bu durumun doğrudan haksız bir şikayet ve haksız bir dava olarak nitelendirilemeyeceği, davalılar ve...
Diğer bir anlatımla, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıların malvarlığının davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ileri sürülen ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacının ihtiyati tedbir olarak adlandırdığı talebinin, ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....
MAHKEME GEREKÇESİ VE HÜKMÜ ÖZETLE: Mahkemece, 28/6/2022 tarihli ara kararda; "Davacı T1 tarafından davalı T3 aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) ilişkin davacı vekilinin talebi doğrultusunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde; Gereği düşünüldü: Dava iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi içermektedir.Somut olayda, davacı işçi tarafından davalı aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açılmış ve davaya konu alacakların teminat altına alınabilmesi amacıyla devam eden yargılama sırasında davalı şirketlerin taşınır/taşınmazları ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması talep edilmiştir. İcra İflas Kanunu 257. maddesinde ihtiyati haciz müessesesi düzenlenmiş olup, hangi hallerde ihtiyati haciz kararı verilebileceği açıklanmıştır....
Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminatın da haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 20/6/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....
Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminatın da haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 20/6/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....
Trafik kazaları haksız fiil niteliğinde olup taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Haksız fiil faili olan borçlu temerrüde düştüğünden artık alacak muaccel hale gelmiş olur. Uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemli davalarda ihtiyati hacze karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dairemizin daha önceki 2022/280 Esas, 2022/380 Karar sayılı ilamı ve benzeri diğer ilamlarında manevi tazminat istemine ilişkin ihtiyati haciz verilemeyeceğine dair kararlar verilmiş ise de Yargıtay 4. H.D. 2022/8964 Esas, 2022/15530 Karar sayılı ilamında özetle "...Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....
Manevi tazminat ise kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamadığından davacılar vekilinin İİK 257. maddesindeki şartlar oluşmadığından manevi tazminata ilişkin ihtiyati tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir'' şeklindeki gerekçe ile, maddi tazminat yönünden talebin kabulüne ve manevi tazminat yönünden talebin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/687 Esas KARAR NO: 2023/674 DAVA: Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 29/09/2023 KARAR TARİHİ: 19/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 29/09/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; ---- dosyasından müvekkiline 10.08.2023 tarihli muhtıra tebliğ edildiğini, almış olduğu ihtiyati haciz kararına istinaden---------- sayılı dosyasından esas takibe geçildiğini, mahkeme kararı ile derhal müvekkilin mal varlığı sorgusu yaptırıldığını, müvekkilin aracına ve tapusuna ihtiyati haciz işlemleri uygulandığını, davalı vekili tarafından 18.07.2023 tarihinde ihtiyati hacizden icrai hacze geçilebilmesi için müvekkili aleyhine ödeme emri düzenlemek suretiyle takip talebi tanzim edildiğini, takip talebinde müvekkilin mernis adresi olmasına rağmen nereden tespit ettikleri meçhul bir şekilde müvekkilin 2019 yılında...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/275 Esas KARAR NO : 2022/172 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 01/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine--- dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığı, karar akabinde---- esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı--- sayılı aracına yakalama koyulduğu,--- yaptığı ve --- yakalandığı ve ---otoparkında bağlı tutulduğunu, icra müdürlüğüne takibe karşı imza inkarında bulunulduğu, araç üzerindeki yakalama şerhinin İhtiyati Tedbir yolu ile kaldırılması talep edildiği, icra mahkemesi ara karar ile 5.000,00-TL teminat ile icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verildiğini, araç üzerindeki yakalamanın kaldırılması için dosya kapak hesabı olan --- vezneye yatırıldığı---- tarihinde davacı tarafa geri iade edildiğini, ----- esas...
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz sebeplerine göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. İhtiyati haciz ise, ihtiyati tedbirin özel bir çeşidi olmakla beraber özellikle konusu ve tabi olduğu hükümler bakımından ihtiyati tedbirden farklıdır....