Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yoksun kalınan kazançta, fiili zarardan farklı olarak malvarlığının aktifinde bir azalma veya pasifinde bir artış değil; marka hakkına tecavüz edilmeseydi, ileride markanın kullanılmasıyla elde edilecek kazancın belirlenmesi ile somutlaşacak bir miktar bulunmaktadır. Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında somut ve net olarak ispat edilebilecek bir zarar bulunmamakta, markaya tecavüz fiilinin geleceğe dönük muhtemel etkisi saptanmaktadır. Nitekim tecavüzün etkisiyle marka değerinde azalma oluştuğunda, bu durum kendi içerisinde ileriye dönük sonuçları da barındırır. Hali hazır sonuçlar zaten fiili zarar kapsamında istenebilirken ileriye dönük muhtemel etkiler ise yoksun kalınan kazanç olarak talep edilecektir. SMK m. 151/2-a’ya göre yapı-lacak hesaplamalarda salt marka katkısı değil, ciroya etki eden kadro, organizasyon becerisi, satış sonrası hizmetler gibi etkenler de hesaba katılacaktır. Böylece yoksun kalınan kazanca marka dışındaki diğer faktörlerde dâhil edilmektedir....

    Hukuk Dairesinin 2013/980 Esas 2013/2982 Karar sayılı ilamında da anlaşılacağı üzere haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında davalının mallarının üzerine tedbir konulabileceğini, bu sebeplerden dolayı haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibari ile muaccel hale geldiğinden ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin kabulü gerektiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin 05/08/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür....

    KARŞI OY YAZISI Dava yaralama sebebiyle haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 12,500 TL manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin karar Dairemiz çoğunluğunca onanmıştır.Dosya kapsamına göre; olay tarihinde davalının davacıyı vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, hayati tehlike, kemik kırığı, yüzde sabit iz gibi ağırlaştırıcı bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi uyarınca, haksız bir fiil sonucu bedensel zarara uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilecektir. Hükmedilecek olan manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması amacına yönelik de değildir. Bu şekilde hüküm altına alınacak olan manevi tazminatın miktarını etkileyecek özel hal ve şartlar 22/06/1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı birleştirme kararında açıkça gösterilmiştir....

      İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davacı vekili özetle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkilinden alınan senet iş sözleşmesi kapsamında haksız fiilden kaynaklı bir duruma sebebiyet verdiği, bu nedenle dava, iş sözleşmesi kapsamında haksız fiilden kaynaklı bir tazminat davası olduğu, iş sözleşmesinden kaynaklı haksız bir fiil sonucu oluşan davanın da iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mahkemenin yetkisine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçeler ile mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2019/328 ESAS 2021/174 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davacılar ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi. Gereği düşünüldü....

      Buradan hareketle haksız fiilden kaynaklı davalarda haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi taraflar için ortak yetkili mahkemedir. Bunlar genel yetki kuralı olup, kesin yetki hali olmadığından ancak karşı tarafın süresinde itirazında bulunması ile dikkate alınabilir. Somut olay haksız fiilden kaynaklanmakta olup, davalı ... şirketi, yetkili mahkemenin kendi merkezinin bulunduğu ... Mahkemeleri olduğunu, davalı gerçek kişi ise yetkili mahkemenin tarafların yerleşim yeri ve kazanın meydana geldiği yer olan ... Mahkemeleri olduğunu belirtmiştir. Dava dilekçesinden ve kaza tespit tutanağından, davacı ile davalı gerçek kişinin yerleşim yerlerinin Kumluca Antalya olduğu, kazanın da burada meydana geldiği anlaşılmaktadır. Hem sigorta şirketi hem de gerçek kişi sürücü yönünden ortak yetkili mahkeme kazanın meydana geldiği yer mahkemesi olduğundan davalı sürücünün süresinde yaptığı yetki itirazı dikkate alınarak HMK'nun 7....

        Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait 2018/03863 numaralı ve "Buzdolabı Süsü/Magnet" adlı tasarıma yönelik davalı ... tarafından benzer ürünler satışa sunulmak suretiyle tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin ve tasarım hakkına tecavüzün menine, davalı ...'in 2018/03863 numaralı ve "Buzdolabı Süsü/Magnet" adlı tasarıma yönelik ürün satışı yapmasının engellenmesine, satışa sunulan ve var olan ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin masrafı davalı ...'den alınmak suretiyle imhasına, davacı yararına takdir edilen 2.500,00 TL maddi ve 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı ...'ya yönelik davanın tümüyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, haksız fiilden kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, sigorta şirketinin davada taraf bulunmamasına göre; Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 21.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, her bir sözleşmenin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği davalının Akaryakıt Bayilik Sözleşmesini haksız şekilde feshettiği, yoksun kalınan kar miktarının 28.608 USD olduğu, ayrıca 50.000 USD cezai şart talebinde bulunabileceği, LPG Bayilik Sözleşmesinin 19.maddesine göre 15.000 USD cezai şart talep edilebileceği, 18.12.2007 tarihli sözleşmeye göre 1.000.000 USD cezai şartın istenebileceği, 18.12.2007 tarihli ek sözleşmeye göre asgari alım taahhüdüne uyulmaması halinde cezai şart isteneceği kararlaştırılmış ise de sözleşmenin uygulandığı sürece bu taahhüde uyulmadığı ve ticari ilişkinin çekişmesiz devam ettiği, bu nedenle 18.12.2007 tarihli sözleşmenin 6. maddesine göre 80.000 USD cezai şart talep edilemeyeceği, bu durumda 120.000 USD cezai şart ve 26.608 USD yoksun kalınan kar talebinde bulunulmasının mümkün bulunduğu yönündeki son bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, ancak davalı şirketin ekonomik durumu incelendiğinde cezai şartın tamamına hükmedilmesinin...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu