Davalı Selçuk vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli olan mahkemenin aile mahkemesi olması nedeniyle görev itirazında bulunduklarını, evlilik birliğinin boşanma sonrasında açılacak davalardaki zaman aşımı süresinin bir yıl olduğunu, davanın 07/10/2020 tarihinde açıldığını, davacının tüm haklarının 08/01/2020 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız fiil eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat davasında husumeti müvekkiline yöneltmiş ise de, müvekkili tarafından davacıya yönelik hiçbir haksız fiil bulunmadığını, iddiaların iftira olduğunu, müvekkilinden manevi tazminat talep edilemeyeceğini, maddi tazminat açısından ise, müvekkilinin sebep olduğu davacıya yönelik maddi kaybı bulunmadığından müvekkilinden maddi tazminat talebinin hukuken mümkün olmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, görev itirazlarının kabulü ile davanın görev yönünden reddine...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/05/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil ve haksız şikayetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 27/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede; haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gerektiği, hukukumuzda gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu, zarar görenin ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebileceği, haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zararın istenemeyeceği, davalının hukuka aykırı fiil ve hareketleri neticesinde davacının maddi olarak zararının ve kaybının davacı tarafından tüm dosya kapsamında mevcut bilgi, belge ve delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından davacının maddi tazminat talebinin reddine dair karar verilmiş, belirtilen hususlar doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, yol yapımı-ıslahı sırasında davacının taşınmazındamaddi zarar-hasar oluşmuş ve ağaçlar zarar görmüştür. Bu zarar nedeniyle davacı yaralanmamış ve yakınlarından ölen ve yaralanan da olmamıştır. Dosya kapsamındaki ziraat bilirkişi raporuna göre, kesilen-zarar gören ağaçların tarihi ağaç olmadıkları anlaşılmaktadır. Davacının taşınmazına zarar verilmesi veya birkaç ağacının kesilmesi, eşya zararı olarak nitelendirildiğinden, davacının manevi tazminat istemesini haklı kılmadığından, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' şeklindeki gerekçe ile maddi tazminat talebinin kabulü ile 7.264,75- TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/506 Esas-2018/318 Karar sayılı dosyasında dava açıldığını ve davalının bu dosyada ceza aldığını ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu olay nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ve ilaç kullandığını belirterek, 10.000,00- TL maddi ve 10.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece; "...işbu dava, Haksız Fiil Sebebine Dayalı Maddi ve Manevi Tazminat davasıdır. Davacı vekili, davalının, müvekkilinin internet şifresini izinsiz kullanarak, müvekkiline hitaben "Aşkım seni çok seviyorum" yazması sebebiyle eşinden boşanmak zorunda kaldığını, çevresi ve ailesi tarafından psikolojik baskıya uğradığını, davalı hakkında açılan ceza davası neticesinde davalının cezalandırıldığını ve kararın kesinleştiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
Aile Mahkemesi'nce; "...Davacı tarafın talebinin boşanma davasının kesinleşmesinden yaklaşık iki yıl sonra açılan ve kesinleşen boşanma davasında kusur olarak ileri sürülmeyen (anlaşmalı boşanma olması nedeniyle), davalının haksız fiiline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir ve boşanma sebebine bağlı değildir....
Genel Müdürlüğü'nün doğalgaz boru hattı geçirmesi nedeniyle ortaya çıkan patlama ve yangın sonrasında maddi ve manevi zarara uğradığını, taşınmazdaki ayıbı bu patlama neticesinde öğrendiğini ileri sürerek, taşınmazdaki boru hattının kaldırılması suretiyle elatmanın önlenmesine veya patlama nedeniyle kullanılamaz hale gelen alanın tazmini için 10.000TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayıplı mal satışı nedeniyle 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın davalı Hazineden tahsiline, gerçekleşen patlama ve yangın nedeniyle tüm zararların tazmini için 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın, kira kaybı nedeniyle 5.000TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. ... Genel Müdürlüğü; ......
in trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle çocuk için tutulan bakıcıya ödenen 1.500,00 TL maddi zarar ile çocuğun yaşamış olduğu çeşitli zorluklar nedeniyle 3.500,00 TL manevi tazminat istemine ilişkin olarak açılmış, manevi tazminat istemiyle ilgili olan bu dava asıl davadan tefrik edilmiştir. Görevsizlik kararının dayalı olduğu Türk Medeni Kanununun 342. maddesi çocuğun temsiliyle ilgili yasal düzenleme olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Türk Medeni Kanununun 2. Kitabından kaynaklanmayan haksız fiil sonucu 3. kişilerin çocuğa vermiş oldukları zarara ilişkin tazminat davaları genel hükümlere tabi olup, uyuşmazlığın İzmir 3.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
istemlerine, karşı dava ise kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....
Somut olayda davacı, davalı ile gayriresmi birlikteliği olduğunu, davalının davacıya birtakım maddi ve manevi vaatlerde bulunarak kendisi ile birlikteliğe zorladığı, bu birliktelikten bir çocukları olduğu, davalının vaatlerini yerine getirmediği gibi müşterek çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi ile ilgilenmediği, maddi manevi tüm desteğini esirgediğini, davacının bu süreçte birçok sıkıntılara katlanmak zorunda kaldığını belirterek davalının eylemleri nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep ettiği anlaşılmış olup, davanın salt haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Borçlar Kanunu kapsamında çözümlenecek olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....