WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Sinop 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/457 Esas, 2017/393 Karar sayılı dava dosyasında verilen Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) ve kal talebinin kabulüne davalının itiraz yolu ile ileri sürdüğü temliken tescil olmadığı taktirde irtifak hakkı talebinin reddine karşı, davalı Mehmet Daş vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; Dava, Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) ve kal talebine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde; maliki olduğu 727 parsel sayılı taşınmaza vaki elatmanın önlenmesine ve taşkın olarak yapılan binanın taşkın bölümünün yıkılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davacının davasının reddine karar verilmesini, taşkın inşaat çıkması halinde müvekkili iyiniyetli olduğundan taşan kısmın müvekkilinin adına tesciline yada lehine irtifak hakkı kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı-birleşen dosya davalısı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili tarafından Kocaeli 4.Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/90 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve bu iki dosyanın birleştirilmesi gerektiğini, iki parselin de karşılıklı olarak taşkın inşaatın söz konusu olduğunu, öncelikle bu iki parselin üzerinde bulunan binaların komşu parsele taşmış olduğu bölümlerin tespit edilmek sureti ile iki parsel arasındaki sınırın fiili duruma uygun olarak yeniden belirlenip, belirlenecek bu sınıra göre taşkın inşaat nedeniyle takas yapmak suretiyle taşkın inşaat alanlarının her iki parsel lehine devir ve tesciline karar verilmesini ve davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece, davalının taşınmazı üzerindeki yapının, davacının taşınmazının 7,93 m2 lik kısmına tecavüzlü olduğu, ancak yıkımın fahiş zarar doğuracağı, davalı tarafça 59 parsel sayılı taşınmazın satın alındığı tarihte tecavüzlü binanın var olduğu, her iki taşınmazın tedavül görerek el değiştirdikleri böylece el atmanın önlenmesi davasının yasal koşullarının gerçekleşmediği, ecrimisil istemi yönünden ise hükme esas alınan bilirkişi raporları uyarınca taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile elatmanın önlenmesi istemi yönünden davanın reddine, ecrimisil istemi yönünden ise davanın kabulü ile 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza taşkın inşaat nedeniyle yapılan müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil bedeli tahsiline ilişkindir. 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davalı, husumet itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, maddi tazminat talebi kısmen kabul edilerek, manevi tazminat isteminin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        Davacının tazminat isteğine gelince; mahkemece öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminatın miktarı BK'nın 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK'nın 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise BK'nın 53 ve devamı maddelerine göre manevi tazminata hükmedilebilir. Ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise, kusursuz sorumluluklara uygulanan BK'nın 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen davada temliken tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2016/16153 Esas, 2020/4521 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar-birleştirilen davada davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava elatmanın önlenmesi ve kal; birleştirilen dava taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteğine ilişkindir. Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin 396 ada 36 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 396 ada 27 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalı ...'...

            Bir kısım davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

              Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece, arazi ile muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçasının yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

                Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacılara ait 11 ve 12 nolu parsel sayılı taşınmazlara davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın haksız inşaat yapmak suretiyle elattıkları, her ne kadar taşkın inşaatta (TMK 725) savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunulması mümkün ise de, ... Medeni Kanununun 724.maddesinden kaynaklanan haksız inşaat sebebiyle savunma yoluyla temliken tescil istenemeyeceği, ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği, diğer taraftan davalılardan ...,... paylarını satmışlarsa da satılan pay 5 nolu dava dışı parsele ilişkin bulunduğu ve satın alanın da bu parselde pay edindiği gözetildiğinde davaya dahil edilmesine de gerek bulunmadığına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir....

                  UYAP Entegrasyonu