WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) KARAR : Kocaeli 3....

(Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Arsasına taşılan ve bu nedenle taşkın yapıdan zarar gören komşu, zamanında ve geçerli olarak itiraz etmişse, artık “iyi niyet” ve “halin icabı” koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Bu durumda, taşkın yapı sahibi TMK'nun 725/2. maddesindeki talep hakkından yani temliken tescil talebinden (tapu iptal ve tescil) yoksundur. Bu halde arsasına taşılan komşu, taşkın yapının kaldırılmasını her zaman sağlayabilir. Ancak itirazın yapılmaması, taşkın yapıya rıza göstermek anlamına gelmez. Nitekim susma bir hukuki işlem de değildir. Sınır taşkınlığının bilinmemesi nedeniyle itirazda bulunmamak, hiçbir zaman komşu arsa sahibi aleyhine sonuç doğurmaz....

Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu, eşyaya bağlı bir borç olduğundan, inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda, taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Asıl dava elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil; karşı dava ise temliken tescil talebine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat DURUŞMA İSTEMLİDİR K A R A R Asıl dava, 1985 yılından itibaren kullandığı tarlaya ekmiş olduğu mahsulü davalıların biçmesinden, haksız fiilden kaynaklanan 15.000 TL tazminatın faizi ile davalılardan tahsili isteği, birleşen dava ise davacının kullanımındaki tarlaya davalıların haksız elatmalarının önlenmesi isteğine ilişkin olup 13.11.2008 tarihli yargılama oturumunda davacı tarafından davadaki istek gerek ağaçlarının kesip götürülmesi gerekse tarlasının haksız ekilmesinden kaynaklanan ve bu şekilde oluşan zararın faizi ile birlikte tahsili, başka anlatımla tazminat olarak açıklandığına, mahkeme tarafından da asıl dava tazminat davası, birleşen dava ise haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat ve elatmanın önlenmesi davası olarak nitelendirildiğine...

    Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davacıya ait 52 parsel sayılı taşınmaza davalıların taşkın inşaat yapmak suretiyle müdahalede bulundukları açıklanarak, haksız elatmanın önlenmesi ile yapıların taşkın bölümlerinin kal’i istenmiş, davalılar davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılardan ... vekilinin istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur....

      Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu, eşyaya bağlı bir borç olduğundan, inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda, taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir....

        Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece, muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçasının yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davalının işlettiği taşocağındaki patlamalar nedeniyle haksız eylemden kaynaklanan elatmanın önlenmesi, tazminat istemine ilişkindir. Komşuluk hukukunun öngördüğü mülkiyet hakkının taşkın kullanımı söz konusu değildir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2012 NUMARASI : 2009/245-2012/630 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 2253 parsel sayılı taşınmazına komşu olan 2252 parsel sayılı taşınmazda, davalıların inşaat ve hafriyat çalışması yaptıklarını, yapılan inşaatın kendi parseline taşkın olduğu gibi, imara ve projeye aykırı olup, çekme mesafelerine uyulmadığını, arazide yapılan kazı çalışmaları nedeniyle Yalıkavak-Bodrum yolunda çökme tehlikesi meydana geldiğini, inşaatın belediye tarafından mühürlenmesine rağmen inşaata devam edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, taşkın inşaatın sonlandırılarak eski hale iadesi, maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuş, yargılama sırasında 2252 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşları davaya dahil edilmiştir. Davalılardan Hayati, davacının taşınmazına müdahalesi bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım isteğinin ise reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve bir kısım davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı 26 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 27 parsel sayılı taşınmazdaki binanın taşkın olduğunu belirterek vaki müdahelenin menine ve taşkın yapının yıkılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar kadastro tespiti öncesinde binanın bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, el atmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulü ile yıkım istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu