Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türkmenbaşı şubesi faaliyette gibi sipariş vermek suret ile gerçekleştirdiği haksız fiilin tedbiren durdurulmasına, neticeten ... ... Türkmenbaşı Şubesi faaliyette gibi sipariş vermek sureti ile gerçekleştirilen haksız fiilin tespiti ile sonlandırılmasına, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak ve belirsiz alacak davası olmak kaydı ile fiilden kaynaklı maddi tazminat olarak şimdilik 25.000,00.TL maddi tazminatın dava tarihinden faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Islah dilekçesi ile de mahkemece alınan bilirkişi raporunda alacaklarının 123.617,90 TL imalat bedeli tespit edildiğini, yoksun kalınan kara yönelik taleplerinin hesaplanmadığını belirtilerek yoksun kalınan kara yönelik haklarını saklı tutup taleplerini 123.617,90 TL’nin tahsili olarak ıslah ettiklerini belirterek 23.690,00 TL arttırılan kısma yönelik 403,34 TL ıslah harcı yatırmıştır....

      (Yargıtay HGK’nun 21/04/1982 gün ve 1979/4-1528 E,1982/412 K, sayılı kararı) Somut olayda, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacının müteveffanın annesi olduğu, müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı anlaşılmış olup dosya tazminat hesabı yapılmak üzere bilirkişiye tevdii edilmiştir. destekten yoksun kalma tazminatının davacı için 538.155,19 TL olarak hesaplandığı görülmüş, hazırlanan raporun yerleşik yargı içtihatları doğrultusunda benimsenen bilimsel metodlara uygun ve yargısal denetime açık olarak hazırlandığı görülerek hükme esas alınmasına karar verilmiştir. Davacı yanın tüm zararını davalı sigortadan talep ettiği, haksız fiili sebep veren failllerin haksız fiil mağduruna karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının da tüm tazminat istemlerini davacıdan talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı vekili , davasını 430.000,00 TL üzerinden ıslah etmiştir....

        Davalı vekili, davacının istediği tazminat tutarının açık ve net olarak belirtilmediğini, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı eyleme dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkiline ait aracı devretmeyen şirket temsilcisinin aynı zamanda aracın parasını da ödemediği, oluşan zarardan şirket temsilcisinin sorumlu olduğu, müvekkili parasını ödediği ve kendisine ait olan aracı kullanmasının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının kullanımında iken araçta meydana gelen değer kaybına yönelik 5.450,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, araç kullanım bedeli ile yoksun kalınan kara yönelik talebin ve fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

          Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava haksız fiilden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. ... 15. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın haksız fiilden kaynaklı rücuan tazminat davası olduğu, doğrudan doğruya kira sözleşmesinden kaynaklı bir alacak ve tazminat davası olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi ise Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği düzenlenmiş olduğundan, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılmış belirsiz nitelikte mahrum kalınan kar ve geç ödemeden kaynaklı faiz alacağıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle, toplam 100,00 TL üzerinden mahrum kalınan kazanç kaybı ve pert bedelinin geç ödenmesinden kaynaklı alacak davası talep etmektedir. Yerel mahkemece özetle, davacının talebinin sigorta kapsamında olmadığından bahisle reddine karar verildiği, işbu kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine yerel mahkemece 28/07/2022 tarihli ek karar ile kararın kesin olması nedeniyle istinaf isteminin reddine karar verildiği, davacı taraf buna işbu ek karara karşı da 04/08/2022 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başruluduğu anlaşılmaktadır....

            Yine her ne kadar davacı tarafından yoksun kalınan kar ile ikame sözleşme bedeli farkı da talep edilmiş ise de Zincirlikuyu Vergi Dairesi'nin cevabi yazısına göre davacının 29/09/2021 tarihinde ticareti terk ettiği, davacının sözleşmeyi fesih beyanının ise 09/03/2022 tarihli olduğu, bu nedenle söz konusu tarih itibari ile davacının yoksun kalınan kâr istemi ile ikame sözleşme bedeli talep etmekte haklı olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....

              Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 40.000 Euro karşılığı 77.280,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat ve yoksun kalınan kara yönelik taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

                Davacı, dava dilekçesinde sözleşmede öngörülen cezai şartla birlikte yoksun kalınan kar ve fazla ödediği kira bedelini istemişse de , seçimlik cezai şartta alacaklının bu iki olanaktan yalnız birini seçmesi zorunlu olduğundan ve davacı fazla ödediği kira bedelini istemekle sözleşmeden döndüğü gözetildiğinde, mahkemece, fazla ödenen kira bedeli ile yoksun kalınan kara ilişkin kalemlerin reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek hükmedilen cezai şartla birlikte fazla ödenen kira ile yoksun kalınan karada hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 8.6.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  reddini, HMK'ya aykırı şartları oluşmayan davanın usulden reddini, haksız kötü niyetli haksız kazanç sağlamaya yönelik maddi hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu