Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde; sözleşmenin 10. maddesine göre, davalının fesih hakkı bulunmadığını, ödenen avansın mahsup işleminin nasıl yapılması gerektiğinin 6/2 maddesinde belirtildiğini, davalının kendi insiyatifinde mahsup yapma yetkisi var iken ödediği avansı talep etmesinin sözleşmeye aykırı olduğunu bu nedenle müvekkilinin sözleşmenin 10/5. maddesinde belirtilen son üç aylık satış tutarını tazminat olarak talep etme hakkı doğduğunu belirterek, davalının sözleşmeyi fesihde haksız olduğunun tespiti ile 10/5. maddesinden kaynaklanan 422.426.00 TL. tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, sözleşmenin 10/5. maddesinin sözleşmeyi haklı nedenle fesih eden tarafa tazminat hakkı verdiğini, dolayısı ile davacının tazminat hakkı bulunmadığını, müvekkilinin feshi haklı olduğundan 10/5. maddesindan kaynaklanan 448.441.05 TL. tazminatın davacıdan tahsilini karşı dava olarak talep etmiştir. Davacı Üretici ... İlaç Sanayi Tic....

    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

      İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

        İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

          İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

            İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

              TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, taraflar arasında "Yayla yolu üzeri Bölge Trafik yanı Fethiye-Muğla" adresinde bulunan gayrimenkul üzerindeki akaryakıt satış ve servis istasyonunda, 2019 yılında müvekkilinden satın alınacak akaryakıt, LPG, madeni yağ vb. ürünlerin satışı amacıyla 5 yıl süreli Standart Bayilik Sözleşmesi, Çerçeve Protokol, Ürün Alım Taahhütnamesi, Ariyet Demirbaş Belgesi ve Ticari Koşullar sözleşmeleri imzalandığını, davalı şirketin haksız olarak sözleşmeyi fesih ettiğini, taahhütlerini yerine getirmediğini, davalının Ürün Alım Taahhütnamesi'nde belirtilen taahhütlerini yerine getirmemesi ve eksik ürün alımlarının bulunması dolayısıyla 168.000-TL eksik ürün alımından kaynaklı cezai şart borcu olduğu, davalının 17.10.2022 tarihinde, sözleşmeyi süresinden önce haksız nedenle feshetmesi nedeniyle Çerçeve Protokol'ün 12/c maddesi uyarınca 300.000-TL erken fesihten kaynaklı cezai şart borcu bulunduğunu, sözleşmelerin feshi ile ödünç sözleşmesi kapsamında bayinin...

                Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, muhasebecilik hizmetini gerçekleştirmesi nedeni ile davalının sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali davası açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiştir. 12.11.2012 tarihli bilirkişi raporunda, 2010 yılı ücret alacağı 3.128,16 TL, 2011 yılı fesihten önce 1.425,90 TL alacağı olduğu, davacının 2013/6646-14720 hizmet ücretini alamaması sebebi ile haklı sebeple sözleşmeyi feshettiği ve sözleşmeye göre hizmet verilmese dahi söz konusu ücretleri talap etmeye hakkı olduğu belirtilerek fesihten sonra sözleşmeye göre 2.023,70 TL ücrete hak kazandığı açıklanmıştır....

                  Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği, bu nedenle davacının müspet zarar talebinde bulunabileceği, mahrum kalınan kârın talep edilebileceği ve aylık ortalama mahrum kalınan kârın 943,12 TL olduğu, mahkeme tarafından bu miktarın uygun görülecek süre (ay) ile çarpılmak suretiyle hesaplanacağı, davacının benzer yeni bir iş kurması ve gelir elde etmesi için ortalama fesihten itibaren en çok 1 yıllık süreye ihtiyacı bulunduğu gerekçesiyle 11.317,44 TL'lik yoksun kaldığı kârın davalıdan tahsilini talep edebileceği, diğer tazminat kalemlerinin ispat edilememesi nedeni ile reddine, sözleşmenin haksız olarak fesih edilmesinin mutlak olarak davacı tüzel kişiliğinin ticari itibar ve piyasadaki imajına zarar verdiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

                    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ekonomik krize karşı önlem olarak istihdam azaltılması kararı, kurucu bir işveren kararıdır. Kurucu işveren kararı kanuni temelini sözleşme ve işverenin girişim özgürlüğünde bulur....

                      UYAP Entegrasyonu