Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstem haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yönelik olduğuna göre ilk derece mahkemesince, davacı vekili isteğinin ihtiyati haciz olarak nitelendirilerek bu yönde karar verilmesinde kural olarak hukuka aykırılık bulunmamaktadır. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda 08/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle tazminat alacağının 6098 sayılı TBK 117. maddesi gereğince olay tarihi olan 08/01/2016 tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir....

, varsa objektif bir eksilmenin sırf bu sebepten olmadığının tespitini de sağlayacak olduğunu beyanla; halen alacağına kavuşamamış olan davalının yasal yolları kullanması, kusuru bulunmadığı, hakkın kötüye kullanılması bulunmadığı, çeki ele geçiren kişi hakkında ceza yargılamasında müşteki olması ve bu haksız davaya maruz kalması sebebiyle asıl mağdur kişi olması sebebiyle davanın reddine, davacıların davasını, davalının "çek iptali talebi"ne dayandırması, mahkemenin "haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat" davası nitelemesi sebebiyle, iş bu davanın haksız ihtiyati tedbir kararı verilen İstanbul ........

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; nesebin reddi kararından sonra nesebi reddedilen babanın küçüğü tanıyan biyolojik baba ve eşe karşı açılan maddi ve manevi tazminat davası olup; haksız fiilden kaynaklanan bir davadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (m.118- 395) kaynaklanan bütün davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağını hükme bağlamıştır. Dava haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteği olduğuna göre aile mahkemesi görevli değildir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler....

    GEREKÇE; Dava haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. HMK 399/2. Maddesi haksız ihtiyati haciz nedeniyle açılacak tazminat davalarında görevli mahkemenin haksız ihtiyati haciz kararını veren mahkeme olacağını düzenlemiştir. Burada teminatın iadesi gibi hususlara da bu mahkeme karar vereceğinden, haksız ihtiyati haciz kararı nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik davayı da bu mahkemenin görmesi amaçlanmıştır. Madde metninde dahi denilmek suretiyle bu mahkemenin görevsiz olması halinde dahi görevli hale getirilmesi ve davaya burada da bakılabileceği düzenlenmek istenilmiştir. Örneğin taraflar tacir olmasa bu dava genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülebileceği gibi ek olarak haksız ihtiyati haciz kararını veren mahkemede de görülebilecektir. Yine haksız ihtiyati haciz kararını veren mahkeme lafzından doğrudan kararı veren mahkeme anlaşılmalıdır....

      Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterlidir ve ihtiyati haciz kararının kapsamı belirlenirken tarafların yarar ve zarar dengesi gözetilir. 2-Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay'ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4....

        çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü olmadığı, bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamadığı, bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

        İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Davalılardan Nihat Kaplan adına kayıtlı olan taşınır araç olan ve kazaya sebebiyet vermiş olan aracın üzerine ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, trafik kazasını yapmış olan davalı adına tescilli olan araca tedbir kararı vermemesinin hakkaniyet ilkesi ile çeliştiğini, diğer yandan davalılar mal kaçırma işlemlerine başladıklarını ve kaçırma halinde olduklarını, nitekim tüm dosya kapsamında Yerel Mahkemenin 20/12/2022 tarihinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak müvekkillerinin defaten mağduriyetlerinin önüne geçilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkindir. Talep ise, tazminat davasında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi kararına davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebine ilişkindir....

        Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek yapılan incelemede; Dava, haksız ihtiyati tedbir sebebiyle maddi tazminat talebine ilişkindir. Öncelikle dava konusu taşınmazların ifrazlı (ayrı parsel numaraları verilerek oluşturulmuş) tapu kayıtlarının hukuka aykırı olduğu, bunların tevhid edilerek özel orman vasfıyla tek bir parsel numarasıyla davacılar adına tapuya kayıt edilmeleri gerektiği Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/67 esas 166 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu verilen kararla sübut bulmuştur. Yani davalı idarenin tapu iptali tescil davası açmakta kısmende olsa haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bu dava dolayısıyla tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir şerhi koydurmasında davacının tamamen haksız olduğunu söylemek mümkün değildir....

        Mahkemece, İİK'nın 257-259 vd. maddeleri uyarınca davalı tarafından alınan ve usulen uygulanan ihtiyati haciz kararının ihtiyati hacze ilişkin davanın reddedilmesi karşısında haksız olduğunun kesinleştiği, haksız ihtiyati haciz nedeniyle davalının sorumluluğunun kusursuz sorumluluk niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır....

          Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin Gaziosmanpaşa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/137 Esas sayılı dosyasında alınan raporda davalı T7 birinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkillerinin alacağının, haksız fiil tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, olayda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi koşullarının gerçekleştiğini belirtmiştir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK'nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, zarar haksız eylemden kaynaklandığından davacıların tazminat talepleri haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmiştir....

          UYAP Entegrasyonu