WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 02.05.2019 tarih, 2019/3623 Esas, 2019/7428 Karar nolu içtihadında da belirtildiği gibi, icra dosyasından borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde kesinleşmediğinin anlaşıldığı, gönderilen birinci haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” başlıklı 206. maddesi; “Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır” şeklinde olup, maddede resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip kamu görevlisine yalan bildirimde bulunulması suç olarak düzenlenmiştir. Yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır....

      Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 04/12/2012 NUMARASI : 2012/1855 (E) ve 2012/3573 (K) SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan Sanığın Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/130 E. sayılı dosyasının 26.06.2012 tarihli oturumunda şikayetçi sıfatıyla alınan beyanında ikamet adresi olarak Mernis kayıtlarında görünen adresi verdiği, ancak Bakırköy 13. İcra Müdürlüğü'nün 2011/3584 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibinde aynı adrese 27.06.2012 tarihinde gidildiğinde sanığın bu adreste oturmadığının tespit edildiği ve haciz tutanağında S.. Ş..'in borçlunun adreste yaşamadığı, 1 numaralı dairede sanığın abisinin ikamet ettiği, uzun zamandır adrese gelmediği şeklinde beyanda bulunduğu, sanığın ise savunmasında abisi M.....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan beraat Gerçek kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak kabahatinden 75 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına Sanığın suç tarihinde trafik kazası yaptığında kolluğa kimliğini .... olarak söylediği, kolluğun araştırması sonucunda böyle bir kişinin bulunmadığını tespit etmesi üzerine sanığın gerçek kimliğini beyan ettiği olayda, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkabilmesi açısından, sanığın ailesinin trafik kazasını duymasını istemediği için kimliğini .... olarak söylediğini savunmasına göre, bu konuda kolluk birimince tutanak düzenlenip düzenlenmediği araştırılıp, .... ismi ile bir tutanak düzenlenmişse sanığın eyleminin "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunu; düzenlenmemişse 5326 sayılı Kabahatler Kanununun...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma, başkasına ait kimlik veya kimlik belgelerini kullanma HÜKÜM : TCK 157/1, 31/3, 62, 50/1-a ve 52. maddeleri uyarınca maddeleri uyarınca mahkumiyeti Sanık hakkında dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma ve başkasına ait kimlik veya kimlik belgelerini kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümleri O yer Cumhuriyet savcısı ve Nüfüs Müdürlüğü temsilcisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Karacasu Nüfus Müdürlüğünün temyiz itirazlarının incelenmesinde, Nüfus müdürlüğü temsilcisinin, yüzüne karşı tefhim olunan 19/02/2015 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 22/05/2015 tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-O yer Cumhuriyet savcısının...

            İCRA MAHKEMESİ Sanığın üzerine atılı yalan beyanda bulunmak, mahkeme ve icra kararlarına uymamak suçları ile tazminat talebine yönelik yapılan yargılama sonunda mahkemece talebin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının mahkemesine iade istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki 22.06.2010 havale tarihli dilekçesinde sanık ...'ın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/213 esas sayılı elatmanın önlenmesi davasıyla adı geçen elatmanın önlenmesine karar verilmesine ve ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Tebligat Yasasının 10. maddesine göre muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkartılması ile tebliğ edilememesi durumunda, aynı maddenin 2. fıkrasında "muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yer adresi bilinen en son adresi kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" hükmü uyarınca sanığın en son adresi nüfus müdürlüğünden sorulup anılan Kanunun 21/2. maddesi uyarınca belirlenen MERNİS adresine gerekçeli kararın tebliği ile temyiz edilmesi halinde ek tebliğname düzenlenmesi, 2-Ayrıca sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve yalan beyanda bulunma suçlarından mahkumiyet hükümleri verildiği, hükmü temyiz eden Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin sadece yalan beyanda bulunma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu ancak Cumhuriyet savcısının yalan beyanda bulunma suçuna ilişkin temyiz talebi ile ilgili görüş bulunmadığından, Cumhuriyet...

                , gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiğinin anlaşılması karşısında, bu gerekçe ile tazminat talebinin reddi kararı verilmesi gerekirken, tazminat koşullarının oluşmaması gerekçesiyle tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de, tazminat talebinin farklı gerekçe ile reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan, eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, ilamın tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,13/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  un 09.04.2004 havale tarihli dilekçe ile gerçeği açıkladığı Fatih Uray ismi ile son işlemin yapıldığı savunma tarihine kadar sanığa yüklenen “memura yalan beyanda bulunmak” suçunun temadi ettiği anlaşılmakla gerekçeli karara yanlış yazılan suç tarihinin 09.04.2004 olarak mahallinde düzeltilmesi ve birleştirilen davalarla ilgili mahkemesince her zaman karar verilmesi olanaklı görülmüş, koşulları oluştuğu halde 765 sayılı TCK.nun 81/2 maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır....

                    - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı tanıkları ... ,...’nun beyanlarına göre davacıya tamamlayıcı yemin verdirildikten sonra davacı tanıklarından ... 4.11.2003 tarihli dilekçesi ile yalan beyanda bulunduğunu belirterek, yeniden alınan beyanında “önceki beyanının doğru olmadığını, davacının telkinleri sonucu etkisinde kalarak yalan beyanda bulunduğunu, davacının davalıya borç para verdiğini görmediğini…” ifade etmiş olması ve adı geçenin ilk beyanından dolayı yalan yere tanıklık etmekten ceza mahkemesince mahkumiyetine karar verilmiş bulunması nedeniyle mahkemeyi tamamlayıcı yemine götüren delil durumunun değişmiş olmasıyla bu kez davalıya tamamlayıcı yemin verdirilerek yazılı biçimde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, takdiren 137.00....

                      UYAP Entegrasyonu