Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un 09.04.2004 havale tarihli dilekçe ile gerçeği açıkladığı Fatih Uray ismi ile son işlemin yapıldığı savunma tarihine kadar sanığa yüklenen “memura yalan beyanda bulunmak” suçunun temadi ettiği anlaşılmakla gerekçeli karara yanlış yazılan suç tarihinin 09.04.2004 olarak mahallinde düzeltilmesi ve birleştirilen davalarla ilgili mahkemesince her zaman karar verilmesi olanaklı görülmüş, koşulları oluştuğu halde 765 sayılı TCK.nun 81/2 maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır....

    - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı tanıkları ... ,...’nun beyanlarına göre davacıya tamamlayıcı yemin verdirildikten sonra davacı tanıklarından ... 4.11.2003 tarihli dilekçesi ile yalan beyanda bulunduğunu belirterek, yeniden alınan beyanında “önceki beyanının doğru olmadığını, davacının telkinleri sonucu etkisinde kalarak yalan beyanda bulunduğunu, davacının davalıya borç para verdiğini görmediğini…” ifade etmiş olması ve adı geçenin ilk beyanından dolayı yalan yere tanıklık etmekten ceza mahkemesince mahkumiyetine karar verilmiş bulunması nedeniyle mahkemeyi tamamlayıcı yemine götüren delil durumunun değişmiş olmasıyla bu kez davalıya tamamlayıcı yemin verdirilerek yazılı biçimde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, takdiren 137.00....

      İCRA MAHKEMESİ Sanığın üzerine atılı yalan beyanda bulunmak, mahkeme ve icra kararlarına uymamak suçları ile tazminat talebine yönelik yapılan yargılama sonunda mahkemece talebin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının mahkemesine iade istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki 22.06.2010 havale tarihli dilekçesinde sanık ...'ın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/213 esas sayılı elatmanın önlenmesi davasıyla adı geçen elatmanın önlenmesine karar verilmesine ve ......

        , gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiğinin anlaşılması karşısında, bu gerekçe ile tazminat talebinin reddi kararı verilmesi gerekirken, tazminat koşullarının oluşmaması gerekçesiyle tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de, tazminat talebinin farklı gerekçe ile reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan, eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, ilamın tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,13/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Yargıtay 15'inci Ceza Dairesinin 23/5/2018 gün ve 2017/38043 (E) - 2018/3831 (K) sayılı kararıyla, Bakırköy 15'inci Ağır Ceza Mahkemesinin 20/4/2017 gün ve 2015/488 (E) - 2017/235 (K) sayılı kararıyla sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına kalkışmak suçlarından beraatine hükmolunan davacı ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçlarından beraatine ilişkin hükmün onanmasına, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan beraatine ilişkin hükmün ise bozulmasına, olağanüstü dava zamanaşımının geçmesi nedeniyle adı geçen davacı hakkında bu suçtan açılan davanın düşmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyaya getirtilen hasar dosyasının incelenmesinde 24/2/2007 günü saat 07.30'da kolluğa başvuran davacı ...'...

            Fesih bildiriminde bu eylemler tekrar sayılarak ve 17/05/2013 tarihli amirine yalan beyanda bulunma iddiası da gerekçe gösterilerek, iş akdinin haklı nedenle feshedildiği savunulmuş ise de; bir eyleme iki kez ceza verilmesi hukuka aykırıdır. Feshe sebep gösterilen 17/05/2013 tarihli "amirine yalan beyanda bulunma" eylemi ile ilgili olarak; yalan beyanda bulunma olgusu, yalan beyanın ne olduğu ve davacının amiri olduğu belirtilen kişi ile konuşmasının nasıl geliştiği gibi hususlar somutlaştırılmadığı gibi savunmayı teyit amacıyla dinletilen davalı tanıkları da bu hususa ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamışlardır. Bu olgular hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının bu eylemleri geçerli fesih sebebi olabilirsede, haklı fesih sebebi sayılamaz. Bu delil durumu karşısında, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine, yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              Yani eğer belgeyi düzenleyen görevliye beyanın gerçekliğini araştırma yükümlülüğü yüklenmiş ise “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçu oluşmayacak eğer böyle bir yükümlülük yüklenmemiş ise suç oluşacaktır. Nitekim Yargıtay 11. Ceza Dairesi 25.12.2012 gün ve 12719/22328 sayılı kararında “…belgeyi düzenleyen görevliye beyanda belirtilen hususun doğruluğunu araştırma yükümlülüğü getirmeyen nitelikteki haciz tutanağında, adresini yanlış beyan ederek sonraki haciz işleminin icrasını güçleştiren…sanığın yalan beyanda bulunmak … suçunun yasal unsurları itibariyle oluştuğu…” denilmek suretiyle araştırma yükümlülüğü bulunan belgelerde bu suçun oluşmayacağını dolaylı olarak kabul etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Müşteki vekilinin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan verilen beraat hükmünü de temyiz etmiş olmasına rağmen, bu hükümle ilgili olarak tebliğnamede bir görüşe yer verilmediği anlaşılmakla; belirtilen hükümle ilgili ek tebliğname düzenlenmesi amacıyla dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ...'ın 07.12.2015 havale tarihli temyiz isteminin hakkında 01.12.2015 tarihli ek karar ile resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan verilen hükmüde kapsadığı halde, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan sanık hakkında tebliğnamede görüş belirtilmediği anlaşıldığından, bu suç yönünden kurulan hükme ilişkin ek tebliğname düzenlenerek dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacı 89/1 ihbarına verdiği cevapta Güzelhisar İnşaat Limited Şirketinin yetkilisi olduğunu, kendisinin Güzelhisar Yapı Denetime hiçbir borcu olmadığını, aksine alacağı bulunduğunu, yedinde hiçbir malları olmadığını, bu nedenle 89/1 ihbarına itiraz edildiğini bildirmiştir. 89/1 ihbarına yapılacak itiraz bir şekil koşuluna bağlı olmayıp sadece itiraz edildiğinin bildirilmesi de yeterlidir. Diğer taraftan 89/1 ihbarına verilen cevapta ayrıca ve açıkça borçlu şirkete borcun bulunduğu hususunun kabulüne ilişkin bir beyan bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu