Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket ile davacı murisleri arasındaki davanın, Ziraat Bankası AŞ ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş bulunan grup hayat sigortası kapsamında yapılmış bulunan tarımsal kredilere ilişkin grup hayat sigortası kapsamında sigortalanan davacılar murisinin vefatı sonrası talep edilen sigorta bedelinin tahsiline yönelik olduğunu, murisin Ziraat Bankası AŞ den 2010 yılından beri kullandığı krediler ve bu kredilere bağlı olarak tanzim edilmiş poliçelerinin bulunduğunu, bu poliçelerin sigortalının vefat tarihinde yürürlükte bulunmadığını, her kredi ve kredi işlemine ilişkin yapılan hayat sigortası işleminin kendi özelliklerine göre belirlendiğini, yenilendiğini ancak sigortalının vefat tarihi itibariyle sona erdiğini, sigortalının vefat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tek poliçesinin ise 16/10/2014 tarihinde kullanılan ve sonraki yıllarda yenilemesi yapılan 69.000- TL lik tarımsal kredisine ilişkin olduğunu, alacak isteminin esastan reddine, yargılama...

Gıda Turizm Ltd.Şt' aracılığı ile Volkswagen Doğuş Finansmanı A.Ş.den 23.01.2015 tarihinde 2014 model 34 XX 835 plakalı Volkswagen marka araç alımı nedeniyle 23.01.2015 tarihinde 48 ay vadeli 86.299,70 TL limitli kredi kullandığı ve yine 2015 model 34 XX 797 plakalı aracı satın alması nedeniyle 15.01.2016 tarihinde 48 ay vadeli 57.895,86 TL limitli aracı satın alması nedeniyle kredi kullandığı ve kredi tahsisi sırasında kredi kullanan muris T11 başvurusu üzerine VDF firması ile Kredi Koruma Grup Sigorta Poliçesi tanzim edildiği ve 23.01.2015 başlangıç tarihli 215002635 nolu ve 15.01.2016 başlangıç tarihli 216005180 nolu Kredi Koruma Plus Standart Grup Sigortası poliçesi ile grup poliçelerine dahil edildikleri, dain-i mürtehin ise Volkswagen Doğuş Finansman A.Ş olarak belirlendiği, kredi kullanan murisin 18.01.2017 tarihinde vefatından sonra mirasçıların kredi koruma sigorta poliçesinden kaynaklı olarak davalı şirketten tazminat talep edildiği, ancak davalı tarafından muris T11 poliçe...

Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, davalılar sözleşmenin imzalandığı tarihten bugüne kadar borçtan kurtulmalarını sağlayacak herhangi bir girişimde bulunmadıklarını, itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, arabuluculuk aşamasında da borcu ödeyemeyeceklerini ve anlaşmak istemediklerini belirttiklerini, sadece takibi durdurmak amacıyla itiraz ettiklerini, bunun üzerine itirazın iptali davası açıldığını, müvekkili davacı banka şubesinin, hayat sigortasına başvurduğunu ve red cevabı aldığı için mirasçılara karşı takibe başladığını, 21.12.2018 tarihli sigorta şirketinin cevabında; 2015 yılında İlknur Koca’ya siroz teşhisi konulduğu için ve kendisinin hastalığını bilerek kredi çektiğini, krediyi çekerken de hastalığınız var mı sorusunda hayır cevabı verdiğini, ayrıca krediyi çektikten sonra , 2018 yılında vefat ettiğini, hayat sigortası, şubenin talebini kabul etmediğini, bankanın prosedür gereği önce hayat sigortasına başvurduğunu...

    Hemen belirtmek gerekir ki, bankaların kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırılmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve hayat sigortası nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında tahsil edilen sigorta primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne ise olanak bulunmamaktadır. Mahkemece hayat sigortasına yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle bu talebinde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: a)Maddi tazminat yönünden; Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesi uyarınca yapılması zorunlu --------sigortasına dayalı rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle zarar gören tarafından açılmış geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik kalemlerinden oluşan maddi tazminat davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1473/1 maddesi uyarınca "Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder." 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1478 maddesi uyarınca "(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir."...

        tarihli, SGK Ostim Müdürlüğüne hitaben yazılan dilekçede, davacının çıkışının yanlışlıkla istifa olarak bildirildiği, aslında iş akdinin işveren tarafından feshedilmiş olduğunun beyan edildiği, davalı sigorta şirketince, davacının kendi isteğiyle işten ayrılmış olduğu, SGK kayıtlarında sonradan yapılan düzeltmenin davalıdan sigorta tazminatı almak için işçi ve işverenin anlaşmasıyla yapılmış olduğu ileri sürülmüşse de, bu iddianın davalı tarafından somut olarak ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kredi kartı işsizlik sigortasına ilişkin sigorta tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 2.368,14 TL'nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, gelir güvencesi sigortasına ilişkin sigorta tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 7.898,30 TL'nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "davaya konu kredili hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemi yönünden, davacı tarafça kredi borcunun ödenmemiş olması, dava dışı Yapı Kredi Bankası'nın davaya konu kredili hayat sigortası tazminatı üzerinde dain-i mürtehin hakkı bulunması sebebiyle davaya muvafakatinin alınmasının gerekli olması ve dava dışı banka tarafından davaya muvafakat verilmemesi sebebiyle bu sigorta tazminatı yönünden davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı" gerekçesiyle 63615977 numaralı sigorta poliçesi yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine, "Çocuğum Okusun Eğitim Güvencesi sigorta poliçesi yönünden; poliçenin ilgili hükümleri gereğince sigorta ettirenin kaza sonucu yaşamını kaybetmesi veya daimi maluliyetinin gerçekleşmesi halinde belirlenmiş teminat tutarının sigorta ettirene ödeneceğinin kararlaştırılmış olması, bir başka ifadeyle sigortanın hayat sigortası niteliğinde olmaması, ferdi kaza...

          Grup Merkez Hasar Yönetimi ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd....

          A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi olan ,,, rahatsızlığı nedeniyle oğlu ...’a verdiği vekaletname ile davalı bankadan birkaç tane tüketici kredisi kullandığını, kredi kullanımı sırasında banka yetkililerinin ne murisin ne de müvekkillerinin haberi olmaksızın hayat sigortası yaptıklarının öğrenildiğini, banka yetkililerinin hayat sigortasına ilişkin hiçbir soru sormadıklarını ve müvekkilini bilgilendirmediklerini, murisin 27.05.2011 tarihinde vefatından sonra müvekkilinin hayat sigortası yapıldığını öğrendiğini, ancak davalı sigorta şirketinin murisin rahatsızlığının sigorta yapılırken beyan edilmediğinden bahisle sözleşmeden caydığını bildirdiğini ve ödeme talebini...

            UYAP Entegrasyonu