Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu yazışmalardan görüldüğü üzere ne davacı taraf ne de davalı taraf 6 yıllık dönem zarfında sözleşme ilişkisinin geçersiz olduğuna ilişkin bir hususu dermeyan etmiştir. Hatta dava açılmadan yaklaşık 6-7 ay öncesine kadarki süreçte davalı -bilahare şiddetle geçersizliğini savunduğu- sözleşmeden doğan edimini ifa etmek konusunda kararlı gözükmektedir. Bu da ortaya koymaktadır ki, taraflar geçersiz olduğunu bilseler dahi sözleşmeden doğan edimlerini ifa konusunda bir tereddütleri yoktur, diğer bir deyimle sözleşmenin geçerliliği konusunda objektif bir güven doğmuş olup, hukuken de bunun korunması icap eder. Kaldı ki, davalının bu davranışının, kökenini TMK m. 2'de bulan çelişkili davranış yasağına da aykırı olduğu ifade edilebilir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu bononun davacının iddia ettiği gibi geçersiz bir sözleşmeden kaynaklanan cayma tazminatı karşılığı davalıya verildiğinin kanıtlanamadığı, bu hususta davalıya teklif edilen yeminin de davalı tarafça eda edildiği, temel ilişkiden soyut olarak düzenlenen bonoya karşı borçlu olmadığına yönelik iddiaların, iddia eden davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, davacı tarafça dava dilekçesi ile ve daha sonra verilen süreler içinde bildirilen delillerin incelendiği, davacı tarafça daha sonra gösterilen delillerin davalı tarafça kabul edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      Tüm bunlar karşısında somut olayın özelliği itibariyle davalının sözleşmenin resmî şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, bu nedenle taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulamayacakları yönünde savunmada bulunmasının hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralına aykırılık teşkil ettiğinin kabulü gerekir. Davacı, geçersiz sözleşmeye göre satım bedelini peşin olarak ve dairesini takas ederek ödediğinden dava tarihindeki rayiç bedeli istemekte haklı bulunmuştur. Davacı bu taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle ayrıca kira tazminatı talep etmiş ise de; dönme halinde menfi zararını isteyebilir. Gecikme cezası veya cezai şart alacağı müspet zarar kapsamında kaldığından, sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça sözleşmeden dönen tarafın isteyebilmesi mümkün değildir. TBK nın 179.maddesine göre Anılı sözleşmede bu konuda bir hüküm yoktur. Dava konusu olayda davacı, dairenin rayiç bedelini istemiş olmakla sözleşmeden dönmüş olup, artık sözleşme devam ediyormuş gibi kira kaybı isteyemez....

      En azından profesyonelce inşaat işleri ile uğraşan davacı şirketin bir kısım paydaşlar ile imzaladığı bu sözleşmenin geçersiz olduğunu bilmesi gerekir. Basiretli tacir gibi davranmak sureti ile diğer paydaşlar ile sözleşme imzalamadan herhangi bir harcama yapmaması ve kar beklentisi içerisine de girmemesi gerekirdi. Bu itibarla davacı şirketin geçersiz sözleşmeden kaynaklı saf ettiğini iddia ettiği masrafları ve yine geçersiz sözleşmeden dolayı mahrum kaldığı karı talep etmesi hukuken mümkün değildir. Haksız fiile dayalı manevi tazminat takdir edilebilmesi için haksız fiil, zarar ve haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı koşullarının bir arada gerçekleşmesi gerekir. Davacı yüklenici ile davalı bir kısım arsa malikleri arasında imzalanan geçersiz inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesinin ne şekilde davacının manevi zararına sebebiyet verecek bir haksız fiil olduğu tam olarak izah edilip isbatlanamamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye-Alacak-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye,alacak ve tazminat davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın tahliyesi, kira alacağı ile sözleşmeden kaynaklanan cezai şart niteliğindeki tazminatın tahsili istemine ilişkindir....

        Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, davacının geçersiz olan bu sözleşmeden kira bedeli ve maddi kayıplarını talep etme hakkı bulunmadığı, ancak davacının davalıya yapmış olduğu ödemelerin iadesinin gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliliğinin tespitine, 178.644 USD’nın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/A maddesi uyarınca hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde, dava tarihine kadar ödenmiş olan 138.747 USD’nin BK’nun 83.maddesi gereği fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili talep edilmiş olup, mahkemece HUMK’nun 74....

          İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasıdır Davacı vekilinin 17/03/2023 tarihli dilekçesi ile birleştirilmesine talep ettiği ------- sistemi üzerinden mahkememiz dosyası içine alınarak incelenmiştir. HMK 166. Maddesi davaların birleştirilmesi hususunu düzenlemektedir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/1138 Esas KARAR NO: 2023/556 DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 27/12/2019 KARAR TARİHİ: 07/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili 24.07.2023 tarihli dilekçesiyle; İşbu davadan feragat ettiklerini, herhangi bir ticari alacak, vekalet ücreti veya yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı vekili 24.07.2023 tarihli dilekçesinde özetle; davacının feragat dilekçesini kabul ettiklerini, davacıdan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Davacı tarafından ------ adına düzenlenen vekaletnamenin incelenmesine, davadan feragat yetkilerinin bulunduğu, davalı şirket tarafından ------adına düzenlenen vekaletnamenin incelenmesinde; feragati kabulü yetkili olduğu görülmüştür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, sözleşmenin feshi nedeni ile sözleşmeden kaynaklanan cezai şart niteliğindeki tazminat ve ödenmeyen kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

                Davacı her ne kadar davalının taraflar arasındaki 01/02/2008 sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmeden dönüldüğünü iddia etmiş ise de, dosya kapsamından söz- leşmenin taraflarca benimsendiği ,bir kısım edimlerin yerine getirildiği , hatta davacının bu sözleşmeden kaynaklanan alacak talebine dayalı olarak davalı ...A.Ş. aleyhine Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğü nezdinde ... Esas sayılı dosya üzerinden takip başlattığı, itiraz üzerine de Bakırköy 1. Asliye Ticaret mahkemesi'nde 2012/342 Esas sayılı itirazın iptali davasını ikame ettiği tespit edilmiştir. Sözleşmeden dönüldüğü yönündeki iddiayı ispata yarar delil sunulmadığına göre bu yöndeki istinaf talebi de yerinde bulunmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu