Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, geçersiz sözleşmeden sonra bir süre kefilin sessiz kalması veya kredinin kullandırılması geçersiz sözleşmeyi geçerli hale getirmez.Açıklanan bu nedenlerle, davacının geçersiz kefalet nedeniyle kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olmadığının kabulü gerekir. Diğer yandan, kanunun tanıdığı imtiyaz yetkisi ile bankacılık faaliyetini yürüten bankanın, sözleşmenin düzenlenmesi sırasında yasada emredilen geçerlilik koşullarını denetlemesi ve yasanın emredici hükümlerine uygun şekilde sözleşmeler düzenleyerek kredi alacağını teminat altına alması gerekir. Belirtilen şekilde işlem yapılmadan, geçersiz şekilde oluşturulan sözleşme ile feri nitelikte borç üstlenen kefilin sorumlu tutulmasını hukuk düzeni himaye etmez....

    Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı karar uyarınca “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararların” temyiz inceleme görevi 01.02.2019 tarihinden itibaren Yargıtay 3. Hukuk Dairesine verilmiştir. Bu itibarla, 31.01.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

      Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, “ Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen..” hüküm ve kararlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı karar uyarınca “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararların” temyiz inceleme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 3. Hukuk Dairesine verilmiştir.  Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Tüm bu yazışmalardan görüldüğü üzere ne davacı taraf ne de davalı taraf 6 yıllık dönem zarfında sözleşme ilişkisinin geçersiz olduğuna ilişkin bir hususu dermeyan etmiştir. Hatta dava açılmadan yaklaşık 6-7 ay öncesine kadarki süreçte davalı -bilahare şiddetle geçersizliğini savunduğu- sözleşmeden doğan edimini ifa etmek konusunda kararlı gözükmektedir. Bu da ortaya koymaktadır ki, taraflar geçersiz olduğunu bilseler dahi sözleşmeden doğan edimlerini ifa konusunda bir tereddütleri yoktur, diğer bir deyimle sözleşmenin geçerliliği konusunda objektif bir güven doğmuş olup, hukuken de bunun korunması icap eder. Kaldı ki, davalının bu davranışının, kökenini TMK m. 2'de bulan çelişkili davranış yasağına da aykırı olduğu ifade edilebilir....

                    Tüm bu yazışmalardan görüldüğü üzere ne davacı taraf ne de davalı taraf 6 yıllık dönem zarfında sözleşme ilişkisinin geçersiz olduğuna ilişkin bir hususu dermeyan etmiştir. Hatta dava açılmadan yaklaşık 6-7 ay öncesine kadarki süreçte davalı -bilahare şiddetle geçersizliğini savunduğu- sözleşmeden doğan edimini ifa etmek konusunda kararlı gözükmektedir. Bu da ortaya koymaktadır ki, taraflar geçersiz olduğunu bilseler dahi sözleşmeden doğan edimlerini ifa konusunda bir tereddütleri yoktur, diğer bir deyimle sözleşmenin geçerliliği konusunda objektif bir güven doğmuş olup, hukuken de bunun korunması icap eder. Kaldı ki, davalının bu davranışının, kökenini TMK m. 2'de bulan çelişkili davranış yasağına da aykırı olduğu ifade edilebilir....

                      UYAP Entegrasyonu