Davalı vekili, iş sözleşmesi hükümlerinin tek taraflı düzenlendiğni ve haksız şart içerdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki iş sözleşmesi incelendiğinde iş akdinin sona ermesinden sonraki rekabet yasağı ile ilgili olarak karşılıklılık durumunun söz konusu olmadığı, sadece davalı çalışan yönünden cezai şart öngörüldüğü, sözleşmelerin tek yanlı hükümlülük içermesinin genel işlem şartlarına aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle iş bu taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle davnın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, 818 Sayılı B.K.'nın 348. maddesinde (6098 Sayılı T.B.K'nın 444'üncü maddesi) düzenlenen işçinin rekabet yasağından ve işçi ile işveren arasında düzenlenen sözleşmeye aykırılık iddiasından kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir....
CEVAP VE SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının icra takibinde talebini tazminat olarak açıtığını ancak ancak bu tazminatın rekabet yasağından kaynaklanan bir tazminat olduğunun belirtilmediğini, açılan dava ile bunun anlaşıldığını, davacının rekabet yasağı tazminatı talep etmesi için gerekli koşulların oluşmadığını, davacı tarafından müvekkiline işe girişte imzalatılan rekabet yasağı ile ilgili tazminatının iş sözleşmesinin bir maddesi olduduğunu, davalının böyle bir kısıtlayıcı madde olduğunun farkında bile olmadığını, davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı firmada davacı şirkette yaptığı işten farklı bir iş yaptığını, davacuı tarafın ihbar tazminatı talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının işten ayırılırken almaya hak kazandığı yıllık izin ücreti alacağının ihbar tazminatına mahsup edildiğini, beyanla öncelikle görev itirazlarının kabulüne, kabul edilmemesi durumunda davanın esastan reddine ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini...
Limited şirketlerde ortaklara yüklenen rekabet etmeme yükümlülüğü, TTK'nın 613 ve 626 maddelerinde düzenlenmiş olup, ortakların şirketin çıkarlarını zedeleyecek davranışlarda bulunamayacaklarını, şirketin amacına zarar veren işlemler yapamayacakları, ayrıca ortakların şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak zorunda oldukları bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağı başlığı altında düzenlenmiştir. Y,ine 626.maddeye göre de; müdürlerin özen ve bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağı düzenlenmiş, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş ya da diğer tüm ortakların yazılı olarak izin vermemişler ise müdürlerin şirketle rekabet oluşturan faaliyette bulunamayacakları açıklanmıştır. Görüldüğü üzere ortakların şirketten ayrıldıktan sonra önceki şirketle aynı konuda faaliyet gösteren bir şirkete ortak olmaları, bu konuda faaliyette bulunmaları yasak edilmiş değildir. Dava dosyası ......
ın kayyım olarak atandığını, dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile davalının şirket müdürlüğü sıfatıyla bağdaşmayan şirketin ve ortaklarının zararına sebebiyet verecek faaliyetler içinde bulunduğu ve ayrıca, kendi nam ve hesabına şirket faaliyet ve işleri ile tamamen aynı konuda bir ticari işletmeyi işlettiği ve kendi işletmesiyle şirket arasında kendi nam ve hesabına ticari faaliyet yürüttüğünün tespit edildiğini, bu şekilde davalının şirket müdürü olduğu dönemde TTK 54, 613 ve 616 maddelerinde tanımlanan "bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağı" hükümlerine aykırı hareketle 22.10.2010 tarihinden itibaren şirket konusu ticari faaliyetle aynı nitelikte ticari işletmenin kendi nam ve hesabına işletilmiş olmasından ve ayrı şirket menfaatlerine aykırı biçimde davranışlarıyla şirketi maddi zarar verdiğini, bu sebeplerle davanın kabulü ile, davalı ...'ın davacının ortağı olduğu ... Gıda San. Ltd....
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/02/2022 KARAR TARİHİ : 02/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ; Davacı şirketin eski çalışanları davalılar ...,... ve ...'ın davacı şirketten ayrılarak, davacının izni dışında teslim aldıkları teknik bilgileri ve ticari sırları kullanarak davacı firmayla aynı sektörde aynı faaliyet alanlarında çalışma yapan davalı.... Firmasını ... tarihinde kurduklarını, Davacının ticari sırlarının ve müşteri portföyünün davalılarca kurulan şirkete aktarıldığını belirterek haksız rekabet sebebiyle tazminat talebinde bulunmuştur. Dava, işçinin iş akdi sona erdikten sonra rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen tazminat istemine ilişkindir....
İddianın ve savunmanın ileri sürülüş biçimi ve yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, davalının iş akdini haklı nedenle feshedip feshetmediği buna bağlı olarak rekabet yasağının sona erip ermediği, rekabet yasağı ve sır saklama yükümlülüğü nedeniyle maddi tazminat ve cezai şarta ilişkin alacağın doğup doğmadığı hususlarını değerlendirmekle görevli mahkeme iş mahkemesi olduğundan davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
İşçinin hizmet akdinin sonlanmasından sonra oluşan rekabet yasağının, haksız rekabet ve gizlilik yükümlülüklerine aykırılık nedeni ile açılan tazminat davalarına, Yargıtay'ın istikrarlı içtihatlarına göre ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu kabul edilmekteydi. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 4/1-c maddesinde Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olarak kabul edilmiş ve TTK'nın 5/1. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, tüm ticari davaların asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiş durumdadır. Ancak Mahkemelerin görevi davanın açıldığı durum ve koşullara göre belirlenir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, işçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümlerin tek başına işverene talep hakkı vermeyeceği, başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabileceği, bu nedenle, burada borcun kaynağının kanun değil, iş sözleşmesi olduğu, uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan, Türk Borçlar Kanunu'nun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik nedeniyle HMK 114/1-C ve 115/2.maddeleri gereğince davanın usulden reddine, davada Ankara İş Mahkemeleri görevli olduğundan kararın kesinleşmesi müteakip...
Maddeye aykırılık nedeniyle Müvekkil şirkete sözleşmede cezai olarak belirlenen son aylık net ücretinin bir yıllık tutarını maddi tazminat olarak ( aşkın zarar ve diğer haklar saklı tutularak) Davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini işbu davanın açılması zarureti doğduğunu, Davalı yanın rekabet yasağına aykırılık teşkil edecek eyleminin yargılama sırasında toplanan delillerle tespiti de dikkate alınarak ve Müvekkilin yasadan ve sözleşmeden doğan tazminat hakkı saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulünü, Müvekkilinin fazlaya dair maddi tazminat (cezai şart) alacağı saklı tutularak şimdilik 1.000,00 TL kısmının Davalıdan tahsilini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE : Asıl dava, rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen tazminat istemine ilişkin olup, karşı dava ise haksız rekabetin sona erdirilmesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. --- belirtildiği üzere; "Öncelikle dikkate alınması gereken husus uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....