Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca, her iki halde yüklenicinin kusuru halinde iş sahibi zarar ve ziyan da isteyebilecektir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 360. maddesinde öngörülen haklar, seçimlik hak niteliğinde olup, iş sahibinin (somut olayda yüklenicinin) bu haklardan hangisini kullanmasının mümkün olduğunun takdiri için ayıplı olduğu ifade edilen tüm imalâtlar üzerinde uzman bilirkişi ya da bilirkişiler aracılığıyla inceleme yapılması zorunludur. Eserin tesliminden sonra ayıplı imalat savunması, bu iddiayı ileri süren tarafından kanıtlanmalıdır. Somut olayda, mahkemece sadece davacının red bölgesinde bekleyen 81 takım imalât üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, diğer ayıplı imâl edildiği ifade edilen malzemeler yurt dışında bulunduğundan üzerinde inceleme yapılmamıştır. Alınan bilirkişi raporunda ayıplı imalâtın seviyesi belirlenmiş olmadığı gibi incelemenin sadece 81 takım imalât üzerinde yapıldığı açıkça ifade edilmiştir....

    Şöyleki ; kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde Müteahhit ile arsa sahibi arasında yapılan sözleşmede, inşaatın sahip olması gereken teknik özellikler kararlaştırılmış Ancak kararlaştırılan şekilde inşaatı teslim edilmemesi durumunda, yapının ayıplı teslim edildiği kabul edilmektedir. Kararlaştırılan teknik şartlar hususundaki eksiklik ise zamanında müteahhitte bildirilmesi gerektiği, BK md.474 gereği iş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Yani arsa sahibi öncelikle ihbar yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekmektedir. Aksi taktirde, müteahhittin kasten gizlediği ve gizli ayıplar dışında müteahhit sorumlu tutulamayacaktır. Arsa sahibinin kendisine teslim edilen eseri muayene yükümlülüğü; arsa sahibi bağımsız bölümlerin kendisine tesliminden sonra muayene yükümlülüğü doğmaktadır....

      Davacı, davalı tarafından imâl edilerek kendisine teslim edilen villa ve eklentilerinde ayıplı işlerin bulunduğunu ileri sürerek ayıpların giderim bedelini dava etmiştir. Yanlar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi hükmünde, yapının statik ve demir yapısına ilişkin yer tesliminden itibaren 10 yıl, diğer yapı malzemeleri için ise 5 yıl garanti süresi kabul edilmiştir. Dava ise, garanti süresi içinde açılmıştır. Ayıp, yasa ve sözleşme hükümleri gereğince, eserde bulunması gereken niteliklerin bulunmaması; bulunmaması gereken bozuklukların ise bulunmasıdır. Sözleşme konusu işlerin ayıplı yapılması durumunda, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi gereğince, iş sahibi, ayıplı işlerin giderim bedelini dava edebilir. 20.01.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile bu rapora ek 27.06.2011 tarihli rapor incelendiğinde; villadaki ayıplı işlerin giderim bedelinin 21.700,00 TL tutarında olduğu sonucuna varılmaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacının satın aldığı taşınmaz için ayıplı olması nedeniyle değer düşüklüğünden dolayı tazminat talep etme hakkının olduğunun anlaşılmış olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ayıplı ürünlerin "....Mah. ......

            Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, asıl davada davacının alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davada ise ayıplı makine tesliminden dolayı birleşen dosya davacısının 32.622,62 TL tazminat alacağının bulunduğu gerekçesiyle birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı-birleşen davanın davalısı vekilince temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davanın davacısı-birleşen davanın davalısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Birleşen davada hüküm altına alınan tutar yönünden, birleşen davanın davalısının birleşen davadan önce temerrüde düşürülmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

              Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ...D.İş sayılı dosyasıyla aldırılan 09.01.2019 tarihli Bilirkişi Raporu ile, davalının ayıplı ifasının gerçekleştirdiğinin tespit edildiğini; davalının ayıplı ve eksik ifasından (tesliminden) dolayı zarara uğradığını; iddia etmiştir. ancak davacı, dava dilekçesinin neticei talep bölümde, davalının sözleşme konusu daireleri ayıplı ve eksik tesliminden kaynaklanan herhangi bir zararının tazminini (TBK.md.227/f.2) talep etmemiştir....

                edilmemesinin konutu teslim almış olduğunun delili olduğunu, gecikme nedeniyle ceza ve tazminat istenebilmesi için teslimde ihtirazi kayıt konulması gerekirken, davacının konutlarını teslim almaktan imtina etmesi ve teslim anında herhangi bir cezai şart hakkını saklı tutmamış olması nedeniyle tazminat talep edemeyeceğini, sözleşmeden kaynaklanan bir gecikme ve temerrütlerinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin ürünlerin ayıplı olduğu hususundaki açık ikrarının dikkate alınmadığını, 28.11.2017 tarihli sözleşmede de ürünlerin hatalı olduğu hususunun hüküm altına alındığını, davalının bu sözleşmeyi kabul ettiğini, ürünlerin iadesine ilişkin tevdi mahalli taleplerinin Mahkemece dikkate alınmadığını, itirazları doğrultusunda alınan ek raporda alacaklı oldukları kısmi olarak tespit edilmiş olmasına rağmen bu konunun değerlendirilmediğini, davalı şirketin davacıya gönderdiği ürünlerin ayıplı olduğuna dair şüphe bulunmadığına göre manevi tazminat yönünden hukuka aykırı karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. C....

                    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2015/108 2021/925 DAVA KONUSU : Tazminat|Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesinin 2015/108 Esas, 2021/925 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

                    UYAP Entegrasyonu