WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

III hükmünün ilk cümlesine göre, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur”....

    Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." düzenlemesi ile TKHK'nın zamanaşımı başlıklı 12. maddesinde ise "(1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. (2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz. (3) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." düzenlemesi yapılmıştır....

    Davacı tarafça dava dışı tüketiciye ödenen ayıplı araçtan kaynaklı bedelin davalı satıcıdan rücuen tahsiline yönelik dava açılmış ise de; dava dışı tüketici tarafından davacı tarafa yönelik ayıplı araca dayalı .... Tüketici Mahkemesi'nin 2013/... Esas, 2015/......

      İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taşınmazın ayıplı ve eksik imalatından kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Davacının bu tazmin talebini elbetteki ayıplı işlerden kaynaklı değer kaybı niteliğinde anlamak gerekir. Davacı iş bu dava ile davalının istinaf dilekçesinde iddia ettiği gibi ''site ortak alanlarındaki ayıplı ve eksik işlerin giderilmesi için bedel talebinde bulunmamıştır. Belirtilmelidir ki, satış tarihinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri yürürlükte olup, uyuşmazlığın da bu kanunun ayıplı mal başlıklı 8 ila 12 maddeleri arasındaki düzenlemeler dikkate alınarak çözümlenmesi gerekmektedir. Ayıplı mal, 6502 sTKHK'nın 8.nci maddesinde "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....

        Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da ürünün yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Aynı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında da “Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yaralanamamasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir” hükmü bulunmaktadır. Öte yandan 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ......

          Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür. Davacı ayıp nedeni ile sözleşmeden dönerek ayıplı maldan doğan zararlarını giderilmesini talep etmiştir. Davaya konu---- incelenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi incelemesini dosya üzerinden yaptığı anlaşılmakla yeni bir bilirkişi eşliğinde keşfe gidilerek bilirkişi --- tarihli bilirkişi raporunu dosyamıza sunmuştur....

            Somut olayda, davanın dava dilekçesindeki iddanın ileri sürülüş biçimine göre ayıplı maldan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, bu itibarla davalı şirketin taşınmazlarının mülkiyetinin yahut şirket banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalının uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Bu kapsamda davalı şirketin banka hesaplarının ve taşınmazları dava konusu olmadığından, HMK'nın 389. maddesi kapsamında uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerlerine ihtiyati tedbir konulması yönündeki talep yerinde değildir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/885 Esas KARAR NO : 2022/807 DAVA : İtirazın İptali ( (Ticari Satıma Konu Ayıplı Maldan Kaynaklanan ) DAVA TARİHİ : 27/11/2020 KARAR TARİHİ : 01/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( (Ticari Satıma Konu Ayıplı Maldan Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi....

                Öte yandan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 3. fıkrasında da, “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.” Hükmü bulunmaktadır....

                  Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/68D.İş dosyasındaki 06.07.2018 tarihli Bilirkişi Raporunda, aracı 50.000 km'de motor yağı eksiltme arızası çıkardığı, aracın garanti kapsamının devam ettiği ve arızanın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı dikkate alındığında satışı yapılan otomobilin ayıplı ürün olarak değerlendirildiği, araçtaki ayıbın öğrenmeden itibaren davacının aracı servise götürdüğünden davacı tarafından yasal ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği, uyuşmazlığın aracın ayıplı olup olmadığı gizli ayıp olup olmadığı noktasında olmakla, aracın davacı tarafından satın aldığı tarihten sonra aractaki arızanın meydana geldiği tarih, yapılan delil tespiti ile düzenlenen bilirkişi raporları ile aracın motordaki yağ eksiltmenin imalattan kaynaklı arızalı olup gizli ayıplı olduğu, kullanıcı kaynaklı olmadığı, bilirkişi raporlarının gerekçeli denetime açık, hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek davacının aracı satın aldığı tarih, aracın üretim hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğundan...

                    UYAP Entegrasyonu