TKHK nun 4/3 2012/19701-2013/11015 maddesine göre; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Hal böyle olunca, imalatçı-üretici durumunda bulunan kişiye de husumet yöneltilebilir. Kaldı ki dava konusu dairenin 1/2 hissesinin davalıdan davacı tarafça satın alındığı da anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu nedenle davalı yönünden dava konusu projenin üretici-imalatçısı olup olmadığı da araştırılarak üretici-imalatçı ise tüm hisse açısından aksi halde 1/2 hisse açısından taraf olduğu kabul edilerek, esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın husumetten reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan ... Residence binasından daire satın aldığını, maket üzerinde gösterilen otopark, yüzme havuzu vs. tesislerin proje kapsamında yapılmadığını, davalın yaptığı reklam ve tanıtımlarla kendisini kasten yanılttıklarını ve ayıplı mal sattıklarını, bu nedenle dairede önemli bir değer kaybı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıya daire satılmadığını, sözleşmenin tarafı olmadığını husumetten reddi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, galerici olan davalılardan Iğdır’da haricen satın aldığı 2. el aracın, aynı gün Doğubeyazıt karayolunda seyir halinde iken bilinmeyen bir sebeple yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek aracın ayıplı satılmasından dolayı sözleşmenin feshini, ödenen 19.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakılacak olursa; davacının aracının ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılıp rapor tanzimi sağlanmıştır.Bilirkişi 10.05.2013 tarihli raporlarında özetle; dava konusu olan ve motor değişimine neden olan arızaların kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı olup, gizli ayıplı sayılması gerektiğini belirtmiştir....
Davalı...Ş., uyuşmazlığın ayıplı maldan ziyade ayıplı iletişim ve servis hizmetine ilişkin olduğunu, davacının cihazı teslim alıp itirazi kayıt koymaksızın cihazı kullandığını, davacının tüketicinin korunması hakkındaki yasada tüketiciye tanınan seçimlik haklardan onarım hakkını kullandığını, bu nedenle bedel iadesi isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, fatura bedellerinin ödenmesine rağmen, davalıların ayıplı mal ve hizmette bulunduklarını, telefonun tamir edilmemesi sebebi ile kampanyadan menfaat sağlayamadığını ileri sürerek zararın tazminini istemiştir. Mahkemece, telefonun çalışır durumda olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğundan davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili tarafından konut sigorta poliçesi ile teminat altına alınan konutta 30/05/2012 tarihinde su hasarı meydana geldiğini, sigortalıya 5.927,97 TL hasar bedeli ödendiğini, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesine göre davalı yöneticiliğin binada hasar gelmemesi için önlem alması gerektiğini, binayı yapan müteahhit firma olan davalı ... Şirketi'nin de ayıplı maldan doğan sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, 5.927,97 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, konut tesliminden 4,5 yıl süre geçtikten sonra su baskınının gerçekleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı maldan kaynaklanan talep ve tazminat davasına yönelik karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalılar ... A.Ş. ile ... Tic. Türk A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine, dair verdiği kararın, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ...Ş. ile ... Tic. Türk A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 29/11/2022 duruşma günü için tebligat üzerine davacı vekili Av. ... ile davalı ...Ş. vekili Av. ..., ... Tic. Türk A.Ş. Ankara Şubesi vekili Av. ..., ... Tic. Türk A.Ş. vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : DEĞİŞİM -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, ayıplı maldan kaynaklanan misliyle değişim istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı Türk Telekom vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu cihazın ev telefonu hattı üzerinden değil mobil hatta tanımlı olarak alındığı tespit edildiğini, mobil hizmetlerin ise müvekkili tarafından sunulmadığını, ayrıca ayıplı mala ilişkin Tüketici Kanunu hükümlerinin uygulanabilmesi için öncelikle cihazın ayıplı olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen cihazın ayıplı olup olmadığı ise ancak servis istasyonu tarafından yapılacak bir inceleme ile anlaşılabileceğini, yetkili servisin chazda ayıp olduğuna yönelik bir tespiti bulunmadan tüketicinin ayıplı maldan doğan seçimlik hakları da doğmayacağını, ayrıca davacının manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığını beyan ederek davanın öncelikle husumetten reddini, talebin kabul edilmemesi durumunda esastan reddini, davanın mobil hizmeti sunan Avea iletişim Hizmetleri A. Ş. ve üretici firma olan T9 ve Tic. Ltd....
manevi tazminatın ve söz konusu ticari ilişki nedeniyle davalı tarafa fazladan yaptıkları 6.500 TL ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece, ticari ilişkiden kaynaklanan 6.500 TL alacağın tahsili talebinin kabulüne, ayıplı mal satışından kaynaklı maddi zararın 1.000 TL'sinin kabulüne, ıslahla arttırılan maddi tazminat miktarının zaman aşımı nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davacı maddi tazminat talebini belirsiz alacak davası olarak açmış, bilirkişi raporundan sonra harcını yatırmak süretiyle bedel arttırımı yapmıştır....