"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı maldan doğan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...'dan 16/6/2012 tarihinde .... marka bir motosikleti 3.500 TL'ye satın aldığını, araç satılırken yeni olarak tanıtılıp kendisine bildirildiğini ancak bir süre kullandıktan sonra araçta teknik arızaların olduğunu gördüğünü, ilgili firmaya götürdüğünde aracın geri alındığını ancak 02.07.2012 tarihinden bu yana kendilerine teslim edilmediğini, Keşan 2. Noterliğinden ihtarname gönderdiğini ileri sürerek ayıplı ürün nedeniyle ödenen paranın faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı .... davanın reddini dilemiş olup, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir....
Maddesinde ayıplı maldan sorumluluğun malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmuş olduğu anlaşılmakla; Davanın açıldığı tarihe kadar zamanaşımı geçmiş olmakla zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6502 Sayılı Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasında; "Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." denmektedir. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda dava konusu araçta incelenen servis kayıtlarına göre "aksiyon" adı altında işlemlerin yapıldığı, bu işlemin motor kontrol ünitesi yazılımının güncellenmesi kapsamında olduğu, bu işlem nedeniyle aracın ayıplı olduğu, garanti süresi sonrasında gerçekleşen SCR arızasının kullanım kaynaklı olmadığı üretim kaynaklı olduğu, SCR arızasının azami tamir süresi içinde giderilemediği tespit edilmiştir....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı...ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir....
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araçta iddia edilen arızaların hiçbiri üretim kaynaklı ayıp olmayıp, ufak nitelikte ve basit bir onarım ile giderilmiş olan arızalar olduğunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na aykırı bir şekilde taraf teşkili sağlanmadan yapılan ve müvekkil şirketçe itiraza uğrayan bilirkişi raporunun delil mahiyeti taşımaması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava, ayıplı araç satışı iddiası ile açılmış olan tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı yana satılan aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde davacının davalıdan istenebilir alacağının olup olmadığı varsa alacak miktarının ne kadar olduğu hususundan kaynaklanmaktadır....
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz." Konuyla ilgili Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8, 9, 10, 11 ve 12'inci maddelerine göre; Ayıplı mal MADDE 8-(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
nın ayıplı milin satıcısı olduğunu, davalı şirket üretiminden kaynaklı olan ayıptan ve bu ayıbın meydana getirdiği hasardan da sorumlu olduğunu ileri sürerek; ayıplı maldan kaynaklı olarak meydana gelen ve müvekkili şirketçe karşılanan hasar bedeli olan şimdilik 1.000,00 TL'nin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ... - ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davanın belirsiz alacak davası olmadığını, açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkilinin araç yedek parça satım işi ile uğraştığını, kendisi ...ve Tic. Ltd. Şti.'...
nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Diğer davalı ... - ... ...Ve Tic.Ltd.Şti. temyizi bakımından, 14.03.2015 tarihinde satın aldığı bilgisayarın dava dilekçesi ile sayılan arızaları nedeniyle ayıplı malın bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, yetkili servisin bedel iadesine ilişkin davada sorumlu olup olmadığı hususundadır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8. maddesi ile ayıplı malın tanımı yapılmış, 11. maddesi ile tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş ve bu hakların muhatabı olarak ise satıcı, üretici ve ithalatçı gösterilmiştir. Buna göre satıcı, üretici ve imalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Yetkili servisin sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme mevcut değildir. Görüldüğü gibi satın alınan malın yetkili servisi, maldaki ayıptan dolayı tüketiciye karşı yasal olarak sorumlu tutulmamıştır....
Mahkemece yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, davalının davacıya ayıplı ürün sattığı, bunun da sürekli arızaya sebep olduğu, arıza sebebiyle davacının iş ve güçten geri kaldığı, ayıplı parça bedelinin 7.100-TL, ayıplı maldan dolayı yoksun kalınan iş bedelinin ise 6.240-TL olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulüne, ........ nolu silindir üst kapağının davalıya iadesi ile, 7.100-TL bedelin ürünün davalıya teslim tarihinden itibaren işleyecek faizi ve yoksun kalınan 6.240-TL iş kaybının dava tarihi olan 19/10/2012' den itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı, davalıya sipariş verdiği makine yedek parçası yerine başka bir parça gönderildiğini, parça takıldığında...
Yargılama sırasında alınan 13.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda; aracın sol arka kapısının ön kapı ile birleştiği bölümde boya kalınlık değerlerinin 110-187 micron arasında değiştiği, bu bölgeye lokal boyama işlemi yapıldığını, orjinal fabrikasyon boyası olmadığını, hasar kaydı bulunmadığından herhangi bir kaza nedeniyle boya işlemi görmediğini, lokal boya işleminin ilk bakışta anlaşılamayacağını ve gizli ayıp niteliğinde olup, araçta 700,00 TL değer kaybı oluşacağı mütalaa edilmiştir.Mahkemece,aracın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi kapsamında ayıplı olduğu ve davacı tüketicinin ayıplı maldan dolayı yasada belirtilen seçimlik haklarından aracın yenisiyle değiştirilmesini talep etmekte haklı olduğu, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu, ayıplı maldan dolayı satıcı ve ithalatçının tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.”şeklinde düzenlenmiştir.Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre(Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....