Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 14/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki ayıplı mal alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı taşınır mal satımından kaynaklanan alacak davasıdır. Davalı vekili, müvekkili şirketin ... ürünlerin satışına ve ithalatına 1.6.2005 tarihinde başladığını, bu tarihten önce satılan ürünlerden müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuştur. Mahkemece davacının ayıplı taşınır mal satımından kaynaklanan alacak davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalının işletme devri nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu iddia ettiğine göre, mahkemece BK.'...

      Asıl dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının tasfiyeye konu yapılan 3977 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davalı adına daha önce edinilen arsanın satışından elde edilen para ile alındığına yönelik beyanı doğrultusunda tasfiyeye konu taşınmazın ikame mal (TMK mad. 220/4) olduğuna yönelik mahkemenin kabulü yerindedir. Ancak davalı adına daha önce edinilen arsanın edinme tarihi ve kişisel mal olup olmadığının yeterince araştırılmadığı, edinme tarihi itibari ile arsanın satışından elde edilen paranın tasfiyeye konu yapılan 3977 ada 28 parsel sayılı taşınmazın bedelinin tamamını karşılayıp karşılamadığı tespit edilmeden karar verildiği görülmektedir....

        Davacı davaya konu malı davalıdan alarak dava dışı 3. kişiye satışından sonra ayıplı olduğunu, ayıbı gidermek için gerekli olan masrafı karşıladığını belirterek davalıdan tahsilini istemiştir. TTK 23.maddesine göre ayıplı malı teslim alan ayıp açıkça belli ise 2 gün içinde belli değilse 8 gün içinde inceleyerek satıcıya ihbarla yükümlü tutulmuştur. Davacı ürünün ayıplı olduğunun en geç ürünü sattığı dava dışı kişinin bildirimi üzerine öğrenmiştir. Bu tarih ile davalıya bildirim arasında yaklaşık 3 aylık bir zaman dilimi geçtiğinden TTK 23.maddedeki gereğe riayet ettiği söylenemez.Bu durumda ayıp ihbarı süresinde yapılmamakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ile bağdaşmayan gerekçeye istinaden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmauıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Eldeki davada; davalı tarafından davacıya satılan aracın satışından kaynaklanan ayıp nedeni ile var olan zararın tespiti ve tazmini talep edilmiştir. Somut olaya bakıldığında, galericilik yapan davacının, memur olan araç satımı işi ile ilgili olmayan davalıdan araç satın alması ve ayıplı çıkması üzerine açılan dava, nispi yada mutlak ticari dava değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez....

            Mahkemece, ihtiyati tedbir kararına itiraza konu çekin lehtar tarafından ihtiyati tedbire itiraz eden faktoring şirketine ciro edildiği, çekin nama yazılı bir çek olmasından dolayı ancak alacağın temliki yoluyla devredilebileceğini, faktoring şirketlerinin mal veya hizmet satışından kaynaklanan faturaya dayalı olmayan alacakları satın alamayacakları, bu nedenle mevcut davada verilecek kararın faktoring şirketini de etkileyecek olduğu, itiraz edenin 3.kişi sayılamayacağı gerekçeleriyle, ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Ankara 4. Asliye Ticaret ve 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satın alınan otomobil parçasının ayıplı olması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının özel otomobil için davalı şirketin baskı balata satın alıp, dava dışı başka bir serviste taktırdığı, ancak satın alınan parçanın orjinal olmaması ve hatalı olması nedeniyle aracın zarar gördüğünün iddia edildiği ve davanın yalnızca mal satışını yapan firmaya karşı açıldığı anlaşılmaktadır. Ayıplı mal satışı, 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesinde düzenlenmiştir....

                Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 4. maddesinde ayıplı mal satışı düzenlenmiş olup, uyuşmazlığın da ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı anlaşılmakla, aynı yasanın 23. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  - MUHALEFET ŞERHİ - Dava tüketicinin ayıplı hizmet iddiasına dayanan tazminat istemine ilişkindir. (6502 sayılı Kanunun 13. maddesi) Mahkemece dava reddedilmiştir. Davacının dava konusu yanan aracı 2003 model Citroen C4 Picasso Sxpr 1.6 HDİ tipi binek otomobildir. Araç ilk satışından itibaren düzenli olarak yetkili servis bakımındadır. En son servis bakımı 21.12.2012 tarihinde 176.065 km'de yapılmıştır. 24.06.2013 tarihinde yaklaşık 178.000 km'de aracın ön fan motorunda oluşan arıza sonucu ön tarafının tamamen yanarak kullanılamaz hale gelmesiyle hasar oluşmuştur. Araçta meydana gelen hasarda kullanıcı hatası bulunmadığı sabittir....

                    Davacının 26.03.2019 tarihinde davalı şirketten ---------- ilaç alımı yapıldığı, satın alınan ilacın davacı şirkete 05.04.2019 tarihinde teslim edildiği, söz konu ilaçların son kullanma tarihinin 01.11.2019 tarihinde dolduğu, davacının davalı tarafından ayıplı mal teslim ettiği iddiası ile bu satıştan kaynaklanan borcunun bulunmadığı, davalının ise bu satıştan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla ---------- esas sayılı takip dosyasında takibe giriştiği anlaşılmakla, davacının davaya konu 26.03.2019 tarihli --------- ilaç satışından kaynaklanan borcunun bulunup bulunmadığı, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği ürün için ayıplı mal niteliğinde bulunup bulunmadığı, ayıp var ise ayıp niteliği ve miktarı, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, teslim edilen ürünün zirai ilaçlama mevsimi geçtikten sonra davalı tarafından teslim edilip edilmediği, davacının borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamı ve toplanan...

                      UYAP Entegrasyonu