Sevkiyattan 15.678 Euroluk satış yapıldığı bu sebeple satılmayan 53.933,60 Euroluk mal bulunması sebebiyle zararın kesin olmadığı " yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Davacı vekilince 02/05/2019 tarihinde bilirkişilerce yapılan tespitlerin kabul edildiği beyan edilmiştir. Mahkememizce dosya kapsamına alınan 23/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; " .. a) Ödenen Mal Bedelinden Alacak; Davacının davalıya 18.793,53 Euro ödeme yaptığı, davalı tarafından 14.313,60 Euro'luk mal teslimi yapması sebebiyle eksik teslim edilen (teslim edilmeyen) ancak bedeli peşin ödenen ürün tutarı olarak davacının davalı ... Tic. Ltd. Şti.'nin 4.479,93 alacaklı olduğu, b) Ayıplı Teslim Edilen Ürüıılerden Alacak: Davacı, teslim edilen ürünlerin yüzde 30 unun ayıplı mal olarak iade edildiğini beyan etmiş, teknik bilirkişi ise iade edilen ürünlerde Yaptığı incelemede ayıplı oranını yüzde 100 olarak belirlemiştir....
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/12/2021 KARAR TARİHİ : 20/12/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı şirketten bir adet buzdolabı satın aldığını ödemelerin taksitle yapılması konusunda davalı taraf ile anlaştıklarını, 3.500 TL bedelli bono düzenlendiğini, alınan buzdolabının ayıplı çıktığını, bu sebeple Tüketici Kurulan müracaat ettiğini, Tüketici Hakem Heyeti tarafından alınan ürünün ayıplı kabul edildiğini ve ödemelerin iadesine karar verildiğini, ancak davalının Hendek İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosaysı ile takip başlattığını, yapılan takibe itiraz ettiğini, bu sebeple itirazın iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmeisni taleple dava etmiştir....
olmadığının tespit edildiğini, mahkemenin, iddia ve ispat kurallarına aykırı davrandığını, dosyadaki teknik bilirkişi raporuna da uymadığını, gerekçeli kararda, mahkemenin neden bilirkişi raporuna aykırı karar verdiğinin de açıklanmadığını, Teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemede, ürünlerde ayıp bulunmadığının açıkça tespit edildiğini, ürünlerin son kullanıcı tarafından ürün niteliğine aykırı kullanımdan bozulduğunun izah edildiğini, ayıp iddiasını kabul etmemekle birlikte, TBK m.227’ye göre davacının ayıp durumunda sahip olduğu seçimlik haklarından farklı olarak, ayıplı olduğu iddia edilen mal değerinin 3 katını talep ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte – mal ayıplı olsa idi dahi satıcının 4000,00.TL’lik ayıplı satış karşılığında alıcıya 18.000 TL ödemesinin mümkün olmadığını, Gerekçeli kararda tazminat bedelinin neye göre hesaplandığının yahut hangi hukuk kuralı gereğince mal bedelinin üç katı zarardan davalının sorumlu tutulduğunun yazılmadığını, mahkemece yapılan...
AŞ aleyhine 18/07/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/07/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup davacı, ikinci el alıcı olarak sahibi olduğu aracın imalat hatasından kaynaklanan arıza yaptığını belirterek, onarım giderinin davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı ise, taraflar arasında satış sözleşmesi bulunmadığını; davanın husumet, zamanaşımı ve esas yönlerden reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur. Üretim hatasından kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle uğranılan zarardan üretici sorumludur....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217-231 maddelerinde düzenlenen Ayıplı Mal nedeniyle tazminat (Ticari Satıma Konu Maldan Kaynaklanan ) istemine ilişkindir. Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut ve toplanan deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış, duruşmaya katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek yargılama bitirilmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217-231 maddelerinde düzenlenen Ayıplı Mal nedeniyle tazminat (Ticari Satıma Konu Maldan Kaynaklanan ) istemine ilişkindir. Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut ve toplanan deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış, duruşmaya katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek yargılama bitirilmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının yaptırdığı projeden satın aldığı taşınmaz ve ortak alanların eksik ve ayıplı olarak teslim edilmesi nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer kaybının hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 10.000 TL nin avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine üçüncü maddenin (ı) bendinde, İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanlar olarak tanımlanmıştır....
A.Ş 'den kredi kullanılarak ödendiğini ancak dava konusu aracın satın alındıktan sonra lastik yakma, yağ atma gibi arızaya ilişkin sorunların çıktığını, bu hususta servise defalarca gidilerek arızaların giderilmeye çalışıldığını düzelmediğini,müvekkilinin ayıplı araç nedeniyle gerekli faydayı sağlayamadığını belirterek ayıplı aracın davalı tarafa iadesi ile ayıplı aracın satılanın ayıptan ari misli ile değişime ve masraf ve ek donanımlar ile aracın kullanılamadığı dönemler için olmak üzere 5.000 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece dosya üzerinden ; dava konusu aracın ticari işletme tarafından alınmadığı ve davacı şahıs tarafından alındığı, şahıs tarafından alınan aracın ayıplı olduğu, ayıplı aracın misli ile değişiminin talep edildiği bu hali ile dava konusu talebin tüketici kanunundan kaynaklandığı anlaşılmakla dava dilekçesinin görev yönünden reddine,görevli mahkemenin ......
K A R A R Davacı, kuaför işletmekte olup, kuaför dükkanında kullanmak üzere davalıdan 3 adet berber tezgahı, 3 adet berber koltuğu satın aldığını, aldığı ürünlerin ayıplı olduğundan bahisle ödediği 5.173,20 TL' nin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıdan aldığı berber koltuğu ve tezgahlarının ayıplı olduğundan bahisle bedel iadesi istemiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.Somut olayda uyuşmazlık davacının işlettiği kuaför dükkanında kullanmak üzere alınmış olan ürünlerin satışından kaynaklanmakta olup davacı mesleki amaçla mal satın almış olup, 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....