Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den rapor alındığı, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu, 6102 sayılı TTK'nun 23.maddesinin ilk cümlesinde "Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır" denildikten sonra, aynı maddenin c bendinde "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Marmaris 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 20.4.2010 gün, 2010/1051-3693 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 1.2.2010 gün, 2009/13303-2010/728 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ayıplı mal satımı iddiasıyla davacı aleyline açılan sözleşmenin iptali ve alacak davası sonrasında kurulan hüküm nedeniyle davacıya yönelik olarak yapılan haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ticari satımdan kaynaklanan 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        müvekkilinin iş yerinde değil müvekkili şirket yetkilisinin ikametinde gerçekleştiğinin görüleceğini belirterek, taraflar arasındaki televizyon alım satımından kaynaklı sözleşmeden televizyonun ayıplı olması nedeniyle dönüldüğünün tespitine, televizyon satış bedeline istinaden davalıya ödenen 18.000,00 TL'nin fatura tarihine itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        olarak defterlerine kaydettiği faturaların tamamının müvekkili şirket dışında başka şirket, kurum veya kuruluş tarafından ödendiğini, kök bilirkişi raporunda davacının ayıplı satışı aluvre satış olarak nitelendirilmişken davalının ayıptan kaynaklanan yükümlülüklerini kaldırmak üzere ek raporda aliud satış olarak nitelendirdiklerini, ancak davacının eyleminin ayıplı mal satışı olduğunu ve satıcının ayıptan kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini, davalının ayıplı malları ucuza satamadığını ispat edemediğinden davalının ayıplı maldan sorumluluğunun olmadığı gerekçesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 nci maddesine aykırı olduğunu, müvekkili şirketin elinde kalan mallara ilişkin liste Mahkemeye sunulduğu halde bunların değerlendirilmediğini, davacının Ruşca defter kayıtları tercüme ettirilip Mahkemeye sunulduğu halde bilirkişice bu kayıtlar incelenmeden rapor hazırlandığını, şayet incelenmiş olsaydı fark faturalarının olmadığının anlaşılabileceğini...

          olarak defterlerine kaydettiği faturaların tamamının müvekkili şirket dışında başka şirket, kurum veya kuruluş tarafından ödendiğini, kök bilirkişi raporunda davacının ayıplı satışı aluvre satış olarak nitelendirilmişken davalının ayıptan kaynaklanan yükümlülüklerini kaldırmak üzere ek raporda aliud satış olarak nitelendirdiklerini, ancak davacının eyleminin ayıplı mal satışı olduğunu ve satıcının ayıptan kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini, davalının ayıplı malları ucuza satamadığını ispat edemediğinden davalının ayıplı maldan sorumluluğunun olmadığı gerekçesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 nci maddesine aykırı olduğunu, müvekkili şirketin elinde kalan mallara ilişkin liste Mahkemeye sunulduğu halde bunların değerlendirilmediğini, davacının Ruşca defter kayıtları tercüme ettirilip Mahkemeye sunulduğu halde bilirkişice bu kayıtlar incelenmeden rapor hazırlandığını, şayet incelenmiş olsaydı fark faturalarının olmadığının anlaşılabileceğini...

            Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2021/491 E., 2022/209 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 ... maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, tacirler arası mal alım satımından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              . - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ara dinlendirme ve boston işleme makinesi satıldığını, mal bedeli 17.000,00 TL’nin mahkemenin ayıplı olduğu ileri sürülerek ödenmediğini, sözleşme konusu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği satın aldığı makineyi davacının sağlam ve çalışır vaziyette teslim edeceği, müvekkilinin de mal bedelini taksitler halinde ödeyeceğini, ancak davacının zamanında makineyi teslim etmediğini, daha sonra ayıplı ürün teslim ettiğini, müvekkilinin ayıplı mal nedeniyle bedelde indirim talep ettiğini ve ödemezlik def'ine bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                Mahkemece, subut bulamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “Alışverişe konu olan taşınır eşyayı konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları...” mal, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi” tüketici, “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23. 2007/2461-8428 maddesinin 1.fıkrasında ise, “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir....

                  Bu durumda davacının avans olarak davalıya verdiği 106.751,27 TL ve ayıplı mal olan ve satılan közlenmiş biberin dışında olup da satılamayan ayıplı mallar ve diğer ayıplı malların bedeli olan (65.029,61 TL - 44.889,60 TL = 20.140,01 TL) 20.140,01 TL'nin davacıya iade edildiğine dair davalının sunduğu bir delil olmadığından bunlara yönelik davanın kabulü gerekir. Bu nedenle bu iki kalemin toplamı olan (106.751,27 TL + 20.140,01 TL) = 126.891,28 TL'nin temerrüt tarihi olan 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyen ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu