-KARAR- Dava, Quadro/Multi Baca Sistemlerinin Marmara Bölgesinde satışı ve dağıtımı ve montajının yapılması için taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davacının ruhsat alma konusunda yardımcı olma yönünde yükümlülük altına girmesi nedeniyle teminat amacıyla davalıya verilen ve bedeli tahsil edilen 150.000 TL tutarındaki teminat senedi bedelinin davacının kusuru dışında sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle tahsili istemine, birleşen dava ise; Quadro/Multi Baca Sistemine ilişkin ruhsat alınamaması nedeniyle asli davacının kusurlu olduğu iddiasına dayalı uğranılan maddi ve şirket temsilcisi Zafer Güldoğan hakkında yapılan haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Asıl ve birleşen davalı vekilleri ayrı ayrı asıl ve birleşen davanın reddini istemişlerdir....
Sağlık ve Med. Ürünleri Ltd. Şti. yönünden geçerli bir ayıp ihbarının bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davadaki maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmeye, içeriğine, yapılan ayıp ihbarı karşılığında zayi ürünlerin yerine düzenlenen iade faturasına ve bedele yönelik bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilaf, işin ayıplı yapılıp yapılmadığı, ayıp var ise niteliği ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığını, dosyaya ibraz edilen bilirkişi heyeti raporu ve istikrar kazanmış Yargıtay ve BAM kararları nazara alındığında, müvekkil Egederm Pharma Ltd....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile araç bedelinin aracın davalı ...’a teslim tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın iadesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre, dava konusu aracın motor arızası nedeniyle davacı tarafından arızanın ortaya çıktığı ve davanın açıldığı tarih itibarıyla kullanılmasının mümkün olmadığı ve aracın motor aksamının bilirkişi incelemesine esas olmak üzere davacı tarafından yapılan masraf üzerine yetkili servis tarafından açtırıldığı belge ile sabittir....
Davacı vekili istinafa cevabında özetle; davalı yan tarafından davacı müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı yanın geç teslimden dolayı yapılan ödemelere ilişkin iddia ve delillerine HMK m.357/1 mucibince muvafakatlerinin olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, taşınmaz satışından kaynaklı ayıp ve geç teslim iddiasına dayalı taşınmazda oluşan değer kaybının ve kira tazminatının tahsili ile manevi tazminat isteklerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, sözleşmedeki teslim tarihinden 5 ay sonra taşınmazın teslim edildiği buna göre davalının davacıya 7.096,87 TL gecikme cezası ödemesi gerektiği, gizli ayıp niteliğindeki ayıplar nedeniyle dava konusu taşınmazda oluşan değer azalmasının 14.785,00 TL olacağı, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmiştir....
TL iş bedelinden şimdilik 1.300,00 TL'nin avans faiziyle iadesine, evin eski hale getirilmesine, davalıda kalan 25 adet senedin iptâline ve 3.000,00 TL manevi tazminatin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davacı yana eksiksiz teslim ettiği işin toplam bedelinin 43.810,00 TL olduğunu, davacının 20.500,00 TL ödeme yaptığını, halen 23.310,00 TL alacaklı oduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, tüketici kullanım hatasından sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....
tazminat talep etmiş ise de, içli köfte makinesinin ayıplı olmasından dolayı manevi olarak zararın doğduğundan bahisle iş bu davanın açıldığı, davacının iddiasının, dosya kapsamındaki deliller dikkate alındığında ispata muhtaç olduğunu, somut olayda davacının manevi zarardan söz edilemeyeceği ve bu durumda manevi tazminat talep edilemeyeceğinden manevi tazminat yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı bedel iadesi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacının 30.10.2014 tarihinde 47.600,00 TL fatura bedeli karşılığı davalı şirketten Fiat/Doblo marka araç satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisine satılan aracın (0) sıfır kilometre olması gerekirken aslında ikinci el kullanılmış bir araç satıldığını belirterek, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte manevi tazminat istekli eldeki davayı ikame etmiştir. Aldırılan 25/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu satışı yapılan aracın 69 km kullanım mesafesinde ikinci el olduğu belirlemesi yapılarak, satış tarihi itibariyle 9.250,00 TL aracın değerine etki ettiği belirlenmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalıdan satın aldığı ------- etiketlerinin teklif formunda belirtilen uzunlukta olmadığını iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, teklif formunda uzunluğu 300 metre olan ----- etiketlerinin 250 metre olarak gönderildiğini ileri sürmüş, davalı vekili ise cevap dilekçesinde 100 mikron olan ürünün kalınlığının 105 mikrona çıkarıldığını, kalınlıktan dolayı metrajın kısaldığını, metrajın hatalı yazılmasından dolayı davacının zararının olmadığını savunmuştur....
İddia, savunma, bilirkişi raporu, celp edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davacı tarafından ticari satıma konu ----- emtiasının ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ile ödenen bedelin istirdatı istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edildiği,Davacı tarafından davaya konu ürünlerin satım bedeli olarak 15.298,20-TL ödendiği, satıma konu ürünlerin davacı tarafa 04.02.2020 tarihinde teknik servis formu ile teslim edildiği, davacı tarafından davaya konu ürünlerin ayıp iddiasına dayalı olarak 06.02.2020 tarihli teknik servis formu ile davalıya iade edildiği, akabinde keşide edilen ihtarname ile "Teşhir ürünü olarak gösterilen üründen farklı renk ve cila kullanılması, üründe imalat kaynaklı çizikler ve ezikler bulunması, ürünlerin teşhir ürününden farklı dayanılılıkta olup esneme sorunu olması" sebeplerine dayanılarak ürünlerin kabul edilmediği ve ödenen bedelin 3 işgünü içerisinde iadesi istenildiği...
Dava konusu buzdolabı satımı ile ilgili davacı tüketici tarafından davalıdan 09/09/2020 tarihinde buzdolabı satın alındığı, satımdan 2,5 ay sonra ürünün gıdaları vaktinden erken bozduğu ve içinde çatlaklar olduğu iddiasıyla davacının misli ile değişim talebi davalı tarafından kabul edilmediği, davacı tarafından eldeki dava ile ayıp nedeniyle misli ile değişim talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; 6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. 58/1.fıkraya göre kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....