Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan delillere,benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu araçın üretimine bağlı arıza şikayeti ile 3 kez servise götürüldüğü, son servis kaydında , aracın çevre elektrik aksamını kontrol eden SAM kumandasının değiştirildiği, SAM olarak adandırılan sistemin aracın alt yapısı ile ilgili haberleşme sistemi olmakla beraber aracın beyninden farklı bir sistem olup, araç için kritik parça olarak değerlendirilmediği, söz konusu ayıbın sözleşmeden dönmeyi ve bedel iadesini gerektiren bir husus olarak görülmediği, aracın söz konusu parça değişiminden sonra her hangi bir arızanın olmadığının tespit edildiği, davacının TBK'nun 227 maddesinde belirtilen seçimlik haklarından aracın onarılmasına ilişkin seçimlik hakkını daha önce kullanması ve aracını tamir ettirmiş olması, tamir tarihinden sonra da aracın kullanımı etkileyen bir arızasının tespit edilmemiş olması nedeniyle, aracın onarımını isteyen davacının sonrasında iadesini talep edemeyeceği, ayrıca TBK kapsamında ayıp...

    Satışın 2016 yılında gerçekleştiği ve garanti belgesi yönetmeliğine göre asgari iki yıl garanti süresi bulunan otomobillerin garanti süresi dolmadan ayıp nedeniyle servise götürüldüğü toplanan delillerden anlaşıldığından ve servise müracaatın aynı zamanda ayıp ihbarı olduğu ve zaman aşımı süresi içerisinde ayıptan kaynaklanan hakların kullanılması anlamına geldiği mahkememizce değerlendirildiğinden davacının hakkının zaman aşımı süresi dolmadan ve hak düşürücü süre tamamlanmadan öne sürdüğü mahkememizce kabul edilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2018/2890 Esas, 2020/39 Karar sayılı 23/01/2020 tarihli ilamında; "Azami tamir süresini aşan kısım için zarar hesabı yapılır" tespiti bulunmakla birlikte mahkememizce bu tespite katılınmamıştır. Zira araçlardaki arıza üretimden kaynaklı ayıp nedeniyle olup davacının herhangi bir kusuru söz konusu değildir. Garanti belgesi kapsamında zararın bir kısmı olan tamir bedelinin üstlenilmesi TBK 112 ve TBK 49....

      (m.474) Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1-Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2- Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme. İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz....

        Buna göre; ayıp iddiası nedeniyle alacak isteminin davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus dosyada mevcut delillere göre ispatlandığından bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir....

          AŞ'ye iadesi gerekeceği, davacı taraf her ne kadar faiz istemişse de onun da aracı kullandığı, bu nedenle faiz hakkının doğmayacağı, satış bedelinin iadesine ilişkin olarak; ...Oto... AŞ'nin satıcı olarak ve satıştan önce meydana gelen hasarı bilmese dahi 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(818 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince ( yeni 6098 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi) sorumlu olacağı, aracın ithalatçısı olan ... ... A.Ş.'nin ise araç elinde iken aracın hasarlanmış olması ve bizzat kendisi tarafından tamir ettirilmiş olması karşısında her iki davalınında satış bedelinden müteselsil sorumlu olacağı, davacı taraf her ne kadar manevi tazminat talep etmişse de manevi tazminatı gerektirecek bir haksız fiilin söz konusu olmadığı, ortada ticari bir alım satımın söz konusu olduğu ve bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın maddi tazminat/aracın iadesi yönünden kabulü ile 106.212,52 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aracın davalı ...'...

            İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı tarafından 11/06/2021 tarihinde sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile; galerici veya oto alım satım işiyle uğraşan bir kişi olmadığını, davacının aracı satın almadan evvel ekspertize gösterdiğini, araçtaki sorunun kendi kullanımından kaynaklanmış olabileceğini, dava konusu aracın 30.000,00 TL bedel mukabilinde satın alınmasına rağmen 9.000,00 TL gibi yüksek tutarda tamir masrafına hükmedildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi talepli olmakla birlikte yargılama sırasında davacı vekilinin 07/01/2021 tarihli dilekçesi ile talebini daraltarak ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesini istediği anlaşılmaktadır....

            Olayda ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi söz konusu olup, davacı , davadan önce davalıya sözleşmenin feshine ilişkin ihtar göndermiştir. Bu bakımdan, yerel mahkemenin temerrüt tarihini ,ihtarın tebliğ tarihine davalıya tanınan yedi günlük ek süre ekleyerek kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan ... çoğunluğun aksi yöndeki (2) nolu bentte yazılı görüşlerine katılamıyoruz. 04.06.2009...

              Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine ve fakat bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, diğer davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... 17.6.2014 tarihli usulüne uygun verilmiş dilekçe ile temyizden feragat ettiğini beyan etmiş olmakla bu davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi ve tazminat istemine ilişkin olup, hakkında ret kararı verilen ve davada kendisini vekil ile temsil eden davalı ... lehine dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ... uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, mahkemece davanın terditli olarak açılması nedeniyle arsa sahibi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....

                Bu itibarla; davalı vekilinin vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisi bulunmakta olup, HMK m. 349/2 hükmü uyarınca her aşamada istinaftan feragat etmek mümkün olduğundan, vaki istinaf talebinden feragat nedeniyle davalının istinaf başvurusunun reddine; davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK m.353/1- b-2 gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine, aracın bedel iadesi sonrası satıcıya iadesine, 64.000,00 TL ve 8.500,00 TL+1.000,00 TL'nin tahsiline,davacının manevi tazminat talebi olmadığından manevi tazminat hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "Dava hukuksal niteliği itibariyle, sözleşmenin feshine bağlı olarak cihazların geç ya da eksik teslimi nedeniyle yapılan kesintinin iadesi için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu