Cihazda tespit edilen ayıplar gizli ayıp niteliğinde olup ancak kullanılmakla ortaya çıkmış ve davalı tarafından tamiri kabul edilmiş, ancak defalarca alınan servis hizmetine rağmen cihazdaki sorun çözülememiş olup bu durumda, gerçekleşen olgu sözleşmenin feshini haklı gösterdiğinden davacının sözleşmenin feshi ile semenin iadesi talebi mahkememizce haklı görülerek sözleşmenin feshine, cihazın fatura değeri 110.000,00.-TL olup, bu bedelin davacıya iade edilmesine, cihazın davalıya iade tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, ......
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Bu hususlar uyarınca davalının aracın teslim edildiğini ispatlayamadığı, aksi halin kabulü halinde dahi aracın ayıplı olduğu, bu haliyle davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının ayıbın niteliği gereğince uygun olduğu kanaatine varılmıştır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten 18.04.2005 tarihinde alınan aracın 21.01.2007 tarihinde seyir halindeyken stop ettiğini, yetkili servise teslim edildiğini, 30 işgünü içinde onarımın tamamlanmadığını, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ve semenin faiziyle iadesini istemiş, devamında gizli ayıp iddiasının kanıtlanamaması halinde, onarım için gereken 30 iş günü süresinin davalı şirketçe aşılması nedeniyle dava konusu aracın bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın 6 aylık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını ve aracın 30 iş günü içinde arızasının tamir edildiğini belirterek, davacının oranım hakkını kullandığından bedelin iadesinin istenemeyeceğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, ödenen bedel 40.910 Dolar ile 10.000 TL ve 21.774 TL kira kaybı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, açmış olduğu davada, konutun teslimi mümkün olmadığını, yapmış olduğu ödemelerin iadesi ile kira kaybı ve manevi tazminat istemiştir. Davacı akdi feshedilen taraf olarak 6098 sayılı kanunun 125.maddesi gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda sözleşme yapılması için yapılan masraflar (harç, noter masrafı vs.) sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebilir....
Uğradığı tecavüz nedeniyle, fizik ya da manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevincini kaybeden kişi manevi tazminat isteyebilir. Somut olayda, TMK'nun 24'üncü maddesi anlamında davacının doğrudan kişilik haklarına tecavüz söz konusu olmadığı gibi, BK'nun 49'uncu maddesinde belirtilen manevi tazminat isteme koşulları da oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile AYIP NEDENİYLE SÖZLEŞMEDEN DÖNME TALEPLİ AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, a-Davacı tarafından 08/08/2021 tarihinde satın alınan ve davacıda bulunan dava konusu yatak odası takımı ve yemek odası takımının ayıp nedeniyle davacı tarafından davalıya iadesine, b-Davalı tarafa ödenen 19.250,00- TL'nin ürünlerin iade edileceği tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, MANEVİ TAZMİNAT TALEPLİ AÇILAN DAVANIN REDDİNE, dair karar verilmiştir....
Davalı vekili, davacının müvekkilinden satın aldığı aracın kullanımdan ve dış şartlardan kaynaklanan arızaları dışında üretim kaynaklı arızasının bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davaya konu aracın ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, dava devam ederken aracın davalıya satılarak devredildiği sözleşmenin feshi ve semenin iadesine ilişkin davanın konusuz kaldığı alım ile satım bedelleri arasındaki farkın BK.nun 205.maddesi uyarınca davacının araçtan faydalanmasının karşılığı kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sözleşmenin feshi ve semen iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına maddi ve manevi tazminat talebinin ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/688 KARAR NO : 2022/312 DAVA: Tazminat (Ayıplı mal sebebiyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi) DAVA TARİHİ: 28/03/2017 KARAR TARİHİ: 30/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı şirketten --------yevmiye numaralı --- yoluyla satın aldığını, söz konusu-------- tarafından sözleşmeye ilişkin borcun ödenmesi sonrasında adına tescil edildiğini, ---- tarihinden itibaren müvekkil şirket tarafından kullanılmaya başlayan -----üretimden ve davalı üretici şirket hatasından kaynaklanan sebeplerle çeşitli arıza ve aksaklıklardan dolayı tam ----gördüğünü, araçta parça değişimi ve tamir işlemleri yaptırılmak zorunda kalındığını, davalı şirkete bu konudaki sorunlar defalarca aktarılmasına rağmen sorunun çözülmediğini, ----sayılı delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporuyla ihtilaf konusu ----...
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı satıcı tarafından davacıya satılan araçta devridaim arızası meydana geldiği, imalat hatasından doğan bu gizli ayıp nedeniyle davalı servisi tarafından davacıdan bedel alınarak tamir edildiği, davalı satıcının yetkili servisinin kusurlu hareketiyle davacının 13.928,85.-TL tamir için ödediği zararını ve davacının aracının geçici olarak kullanımından mahrum kalmasından kaynaklanan 1.920,00.-TL lik zarar bedelini ödemek zorunda olduğundan, davacının talebiyle bağlı kalınarak fazla hakkı saklı tutularak davanın kabulüne, 13.928,85 TL tamir bedeli masrafı ile taleple bağlı kalarak ve fazla hakkı saklı tutularak 500,00 TL araç kullanmadan mahrum kalınan bedelin dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
A.Ş'nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı aracın motorundan ses geldiği ve sürekli servise götürdüğü bu sebeple de ayıplı olduğunu bildirerek öncelikle ayıpsız misliyle değiştirilmesi ya da bedel iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı satıcı aracın ayıplı olmadığını savunmuş, diğer davalı ise aracı satan taraf olmadıklarından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, teslimin mümkün olmaması halinde ödenen 24.827,84 TL'nin iadesine karar vermiştir....
Bilirkişiler raporlarında her ne kadar araçtaki bu ayıp nedeniyle ayıpsız misliyle değişim kararı verilmesi veya sözleşmenin iptali ile araç bedelinin tüketiciye iadesinin davalı satıcı bakımından sıfır aracın değerinin yüksek olması, ayıbın tamir ile giderilebilecek bir ayıp olması nedeniyle orantısız olacağını belirterek, bunun yerine aracın tamir bedelinin ve değer kaybının verilmesi gerektiğini rapor etmişlerse de, mahkememizce bilirkişilerin bu görüşüne katılmak mümkün gözükmemektedir....