Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uğradığı tecavüz nedeniyle, fizik ya da manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevincini kaybeden kişi manevi tazminat isteyebilir. Somut olayda, TMK'nun 24'üncü maddesi anlamında davacının doğrudan kişilik haklarına tecavüz söz konusu olmadığı gibi, BK'nun 49'uncu maddesinde belirtilen manevi tazminat isteme koşulları da oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile AYIP NEDENİYLE SÖZLEŞMEDEN DÖNME TALEPLİ AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, a-Davacı tarafından 08/08/2021 tarihinde satın alınan ve davacıda bulunan dava konusu yatak odası takımı ve yemek odası takımının ayıp nedeniyle davacı tarafından davalıya iadesine, b-Davalı tarafa ödenen 19.250,00- TL'nin ürünlerin iade edileceği tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, MANEVİ TAZMİNAT TALEPLİ AÇILAN DAVANIN REDDİNE, dair karar verilmiştir....

Davalı vekili, davacının müvekkilinden satın aldığı aracın kullanımdan ve dış şartlardan kaynaklanan arızaları dışında üretim kaynaklı arızasının bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davaya konu aracın ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, dava devam ederken aracın davalıya satılarak devredildiği sözleşmenin feshi ve semenin iadesine ilişkin davanın konusuz kaldığı alım ile satım bedelleri arasındaki farkın BK.nun 205.maddesi uyarınca davacının araçtan faydalanmasının karşılığı kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sözleşmenin feshi ve semen iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına maddi ve manevi tazminat talebinin ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı satıcı tarafından davacıya satılan araçta devridaim arızası meydana geldiği, imalat hatasından doğan bu gizli ayıp nedeniyle davalı servisi tarafından davacıdan bedel alınarak tamir edildiği, davalı satıcının yetkili servisinin kusurlu hareketiyle davacının 13.928,85.-TL tamir için ödediği zararını ve davacının aracının geçici olarak kullanımından mahrum kalmasından kaynaklanan 1.920,00.-TL lik zarar bedelini ödemek zorunda olduğundan, davacının talebiyle bağlı kalınarak fazla hakkı saklı tutularak davanın kabulüne, 13.928,85 TL tamir bedeli masrafı ile taleple bağlı kalarak ve fazla hakkı saklı tutularak 500,00 TL araç kullanmadan mahrum kalınan bedelin dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/688 KARAR NO : 2022/312 DAVA: Tazminat (Ayıplı mal sebebiyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi) DAVA TARİHİ: 28/03/2017 KARAR TARİHİ: 30/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı şirketten --------yevmiye numaralı --- yoluyla satın aldığını, söz konusu-------- tarafından sözleşmeye ilişkin borcun ödenmesi sonrasında adına tescil edildiğini, ---- tarihinden itibaren müvekkil şirket tarafından kullanılmaya başlayan -----üretimden ve davalı üretici şirket hatasından kaynaklanan sebeplerle çeşitli arıza ve aksaklıklardan dolayı tam ----gördüğünü, araçta parça değişimi ve tamir işlemleri yaptırılmak zorunda kalındığını, davalı şirkete bu konudaki sorunlar defalarca aktarılmasına rağmen sorunun çözülmediğini, ----sayılı delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporuyla ihtilaf konusu ----...

        A.Ş'nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı aracın motorundan ses geldiği ve sürekli servise götürdüğü bu sebeple de ayıplı olduğunu bildirerek öncelikle ayıpsız misliyle değiştirilmesi ya da bedel iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı satıcı aracın ayıplı olmadığını savunmuş, diğer davalı ise aracı satan taraf olmadıklarından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, teslimin mümkün olmaması halinde ödenen 24.827,84 TL'nin iadesine karar vermiştir....

          Bilirkişiler raporlarında her ne kadar araçtaki bu ayıp nedeniyle ayıpsız misliyle değişim kararı verilmesi veya sözleşmenin iptali ile araç bedelinin tüketiciye iadesinin davalı satıcı bakımından sıfır aracın değerinin yüksek olması, ayıbın tamir ile giderilebilecek bir ayıp olması nedeniyle orantısız olacağını belirterek, bunun yerine aracın tamir bedelinin ve değer kaybının verilmesi gerektiğini rapor etmişlerse de, mahkememizce bilirkişilerin bu görüşüne katılmak mümkün gözükmemektedir....

          Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Olayımız yönünden yapılan değerlendirmede ise aracın 2004 yılında satışının yapıldığı, ayıbın ortaya çıkması anına kadar yaklaşık 6,5 yıl boyunca (128.000 km) kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler gereğince ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkı üzerinde durulmadan, aracın değiştirilmesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

            Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....

            Somut olayda taraflar tacir olup Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine tabi olmasalar da, davalı firmalarca davacıya verilmiş olan garanti belgesinde düzenlenen garanti şartlarının 3. maddesi hükmü içeriğinden, malın tamir süresinin azami 30 iş günü olduğu ve bu süre zarfında arızanın giderilememesi halinde alıcının malın ücretsiz değiştirilmesini isteyebileceği, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, borçlar hukukunun temel prensibi olan ahde vefa ilkesi gözetilerek garanti belgesindeki bu şartlar üzerinde durulup, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.03.2010 gününde verilen dilekçe ile malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmenin feshi, nama ifa istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı meydana getirilen eserden ötürü sözleşmenin feshi yapılan ödeme tutarı 7104.78 TL’nin tahsili olmadığı takdirde ücretsiz olarak ayıpların giderilmesi istemlerine ilişkindir. Davalı, yüklenici eserde ayıp olmadığını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, eserin sökülerek davacıya iade edilmesi koşuluyla davacının yaptığı ödeme miktarı olan 7104.78 TL’nin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu