olduğunu, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğinin bir süre sonra ortaya çıkan bozulmalar ile anlaşıldığını, bu konuda tespit yaptırdıklarını, yapılan bildirime rağmen düzeltmeler yapılmadığından yapılan uygulamanın temizletilmek zorunda kalındığını, sözleşmenin kabule zorlanamayacak derecede ayıplı ifa edilmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan zararlar ile yapılan tespit ve ihtar giderlerine ilişkin alacak talebinde bulunmuş, davalı işin gereği gibi yapıldığını, sonradan ortaya çıkan bozulmaların kullanım hatasından kaynaklandığını, kanuna uygun biçimde noterden yapılmış ihtar bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece ödenen 7.200,00 TL iş bedeli ile 1.125,00 TL söküm ve ve sökülen yeri tamir gideri olmak üzere 8.335,00 TL'nin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
tarihli raporundan özetle; Keşif günü mobilyalar üzerinde ve dava dosyasında bulunan bilgilerde yapılan inceleme sonucunda koltuk takımında üzerinde döşeli kumaşın renk solmasının ve sünger çökmesinin satıcıdan kaynaklandığı ve üretici hatası olduğu, tamirinin mümkün olduğu, İnegöldeki üreticinin tamir edebileceği ve tahmini masrafın 2.2300,00-TL olacağı, ürünün ayıplı ürün olduğu ve ürün hatasının garanti süresi (2 yıl) içinde ortaya çıkmasından ötürü ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu yönünde rapor edilmiştir. Dava, ayıp nedenine dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda davacı bir ticari şirket olup, 6102 sayılı TTK' nın 19. maddesi hükmüne göre “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır....
Mahkememizce görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi ... ile ... ve Nitelikli Hesap Uzmanı ... hazırladığı 20.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu araçta mevcut haliyle gizli veya açık ayıp niteliğinde bir imalat hatasının bulunmadığı, davacının bedel iadesi veya yenisiyle değiştirme koşullarının oluşmadığını, araçtaki eski arıza niteliğindeki motor arızasının garanti kapsamında ücretsiz onarım yoluyla giderildiğini, tamir süresinin de makul olduğunu, bu nedenle davacının bu arıza nedeniyle davalı şirketten zarar başlığı dâhil talep edebileceği bir maddi zararının Olmadığını, araçtaki egzoz sistemi arızalarının kullanıcı kaynaklı olduğunu bu nedenle davacı şirketin bu arızalar için de davalı şirketten talep edebileceğini, zarar başlığı dâhil bir maddi zararının olmadığını, satılanda ilk aşamada ortaya çıkan ayıbın davalı tarafından giderilmiş olduğunu, aynı ayıp nedeniyle davacının başkaca bir ayıba bağlı hak kullanmasının mümkün olmadığını, sonradan ortaya çıkan...
Davacı, 1.7.2005 tarihinde satın aldığı aracın defalarca arızalandığını, yasal tamir süresinin aşıldığını, araçtaki esaslı hata nedeniyle aracın kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek, ... olduğu bedelin tahsilini talep etmiş,davalı ise yasal tamir süresinin aşılmasında davacının kusurlu olduğunu,bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir....
(m.474) Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1-Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2- Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme. İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz....
Mahkemece, toplanan delillere,benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu araçın üretimine bağlı arıza şikayeti ile 3 kez servise götürüldüğü, son servis kaydında , aracın çevre elektrik aksamını kontrol eden SAM kumandasının değiştirildiği, SAM olarak adandırılan sistemin aracın alt yapısı ile ilgili haberleşme sistemi olmakla beraber aracın beyninden farklı bir sistem olup, araç için kritik parça olarak değerlendirilmediği, söz konusu ayıbın sözleşmeden dönmeyi ve bedel iadesini gerektiren bir husus olarak görülmediği, aracın söz konusu parça değişiminden sonra her hangi bir arızanın olmadığının tespit edildiği, davacının TBK'nun 227 maddesinde belirtilen seçimlik haklarından aracın onarılmasına ilişkin seçimlik hakkını daha önce kullanması ve aracını tamir ettirmiş olması, tamir tarihinden sonra da aracın kullanımı etkileyen bir arızasının tespit edilmemiş olması nedeniyle, aracın onarımını isteyen davacının sonrasında iadesini talep edemeyeceği, ayrıca TBK kapsamında ayıp...
Satışın 2016 yılında gerçekleştiği ve garanti belgesi yönetmeliğine göre asgari iki yıl garanti süresi bulunan otomobillerin garanti süresi dolmadan ayıp nedeniyle servise götürüldüğü toplanan delillerden anlaşıldığından ve servise müracaatın aynı zamanda ayıp ihbarı olduğu ve zaman aşımı süresi içerisinde ayıptan kaynaklanan hakların kullanılması anlamına geldiği mahkememizce değerlendirildiğinden davacının hakkının zaman aşımı süresi dolmadan ve hak düşürücü süre tamamlanmadan öne sürdüğü mahkememizce kabul edilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2018/2890 Esas, 2020/39 Karar sayılı 23/01/2020 tarihli ilamında; "Azami tamir süresini aşan kısım için zarar hesabı yapılır" tespiti bulunmakla birlikte mahkememizce bu tespite katılınmamıştır. Zira araçlardaki arıza üretimden kaynaklı ayıp nedeniyle olup davacının herhangi bir kusuru söz konusu değildir. Garanti belgesi kapsamında zararın bir kısmı olan tamir bedelinin üstlenilmesi TBK 112 ve TBK 49....
Buna göre; ayıp iddiası nedeniyle alacak isteminin davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus dosyada mevcut delillere göre ispatlandığından bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı tarafından 11/06/2021 tarihinde sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile; galerici veya oto alım satım işiyle uğraşan bir kişi olmadığını, davacının aracı satın almadan evvel ekspertize gösterdiğini, araçtaki sorunun kendi kullanımından kaynaklanmış olabileceğini, dava konusu aracın 30.000,00 TL bedel mukabilinde satın alınmasına rağmen 9.000,00 TL gibi yüksek tutarda tamir masrafına hükmedildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi talepli olmakla birlikte yargılama sırasında davacı vekilinin 07/01/2021 tarihli dilekçesi ile talebini daraltarak ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesini istediği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine ve fakat bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, diğer davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... 17.6.2014 tarihli usulüne uygun verilmiş dilekçe ile temyizden feragat ettiğini beyan etmiş olmakla bu davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi ve tazminat istemine ilişkin olup, hakkında ret kararı verilen ve davada kendisini vekil ile temsil eden davalı ... lehine dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ... uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, mahkemece davanın terditli olarak açılması nedeniyle arsa sahibi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....