Davada , ayıp iddiasına dayalı nispi ile değişim, terditli olarak bedel iadesi talep edilmiştir. Mahkeme, davacının aracının kaza sonucu servise gittiği, araçta ayıp olduğu hususunun davacı tarafça ileri sürülmediği , aracın ayıplı olmadığı, dolayısıyla azami tamir süresinin aşılması durumunun ayıplı mallarda gündeme gelebileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının ayıp iddiasına dayalı olmayan nispi ile değişim yada bedel iadesi talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ;"Davacının davasının reddine" karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile davalı T3....AŞ vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; Davacı vekili istinaf dilekçesinde ;garanti belgesindeki yasal tamir süresinin aşıldığını,aracın bu nedenle ayıplı olduğunu belirterek ilgili ve belirttikleri tüm yasal hükümler gereğince davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan 27.10.2009 tarihinde satın aldığı aracın bir süre sonra arızalanması üzerine yetkili servise 3 kez başvurduğunu, yetkili servisin her defasında arızanın giderildiğini söyleyerek aracı teslim etmesine rağmen arızanın tekrarladığını, daha sonra aracın motorunun arızalandığını, mahkeme vasıtasıyla yapılan tespit ile araçtaki arızanın üretim hatasından kaynaklandığının ve araçta gizli ayıp olduğunun anlaşıldığını, ayrıca yetkili servisin müvekkilini oyalamak suretiyle zamanaşımı süresinin geçmesine neden olduğunu, davalının tamir, bedel iadesi veya değişim taleplerini kabul etmediğini belirterek araç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının yasal sürede yaptığı bir ayıp ihbarı olmadığını, ayrıca davacı alacağının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Somut olaya bakıldığında ,bilirkişi raporunda dava konusu otomobilin gizli ayıplı olduğu belirtilmiş olup bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, 0 km araç alan davacının, sürekilik arzeden bir ayıba katlanmasını beklemek hakkaniyete uygun değildir. Davacı, seçimlik haklarından, sözleşmenin feshi ve bedel iadesini istemekte haklıdır....
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut ve toplanan deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış, duruşmaya katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek yargılama bitirilmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. ----- maddesinde; satıcının, satılan malı alıcının ödemek zorunda olduğu bedel karşılığında alıcıya zilyetlik ve mülkiyetini devretme borcunun bulunduğu belirtilmiş, bu asıl borç yanında satıcının satılan mal nedeniyle zapt ve ayıp nedeniyle de sorumlu olduğu devam eden maddelerde düzenlenmiştir....
belirlenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.Mahkemece, bilirkişi raporları doğrultusunda araçtaki boyanın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme sonucunda, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır.Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan 11606 ve 11607 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazları 11.10.2004 tarihinde tapu ile 8.000 YTL bedel ödeyerek aldığını, ancak davalıların bu taşınmazların imar planında yol ve yeşil alanda kaldığını bildikleri halde kendisinden bu durumu saklayarak kandırdıklarını belediyenin taşınmazların başka yerden arsa ile değiştirilmesinide kabul etmediğni bildirip, sözleşmenin fesih ile davalılara ödediği 8.000 YTL'nin sözleşme tarihinden faiziyle, uğradıkları zarar karşılığı 2000 YTL'nin da faiziyle tahsilini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/31 Esas KARAR NO : 2022/563 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/01/2021 KARAR TARİHİ: 07/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten ...-EURO bedelle satın aldığı motorun ve paraşüt teknesinin sürekli tamir ve bakım masrafı gerektiğini, müvekkilli ayıplı malın iadesi ve maddi kayıpların ödenmesi taleplerini içerir ihtarname gönderdiğini, ancak davalı tarafın uğranılan zararı gidermediğini ve malları iade almadığını, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek satıma konu malların gizli ayıplı olduğunun tespitine, mal bedeli olan ......
O halde garanti süresinin ayıp bildirim sürelerini ortadan kaldırdığı ve teminatın iadesi için kesin kabul ile birlikte diğer şartların gerçekleşmesi gerektiği dikkate alınarak, sübut bulmayan davanın reddi yoluna gidilmiş, alacak bakımından yapılan takibin haksız olmasına rağmen davalının kötüniyetinin ispat edilememesi nedeni ile kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi, Kafe devir sözleşmesinin feshi ile verilenin iadesi, bakiye bedel için düzenlenen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, bedelsiz olmaları nedeniyle iadesi istemine ilişkin eldeki davada; Davalı, davacının ruhsat olmadığını bildiğini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Davacı yan, sözleşmenin esaslı unsurunda hataya düşürüldüğünü ileri sürerek akdin feshini talep etmektedir. Devir protokolünün 7. maddesinde işletme ruhsatının devreden adına olduğunun açıkça yazıldığı anlaşılmıştır. Bir ticarethanenin faaliyeti için çalışma izni -ruhsatının bulunması asıldır. Bu açık tekeffül sebebi ile ruhsatın varlığını araştırmak davacıya yüklenemez....
zamanaşımı def'inin yerinde görülmediği, televizyondaki gizli ayıbın üretim ve imalattan kaynaklandığı, garanti kapsamında tamir işlemine karşın arızanın giderilemediği, mevcut hali ile kullanılabilir nitelikte bulunmadığı, davacının, üründeki gizli ayıbı yasal süresi içinde satıcı davalıya ihbar ettiği, davacının tercih hakkını sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi/istirdat talebinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 3.000,00 TL'nin 19/03/2012 dava tarihinden itibaren [HMK.nun 26-(1).maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak] yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....