İlk derece mahkemesince; "....uyuşmazlığın taraflar arasında 34 XX 490 plakalı araç ile 34 XX 758 plakalı araçların karşılıklı takas yapılmak suretiyle davalı tarafından 3000,00TL farkın davacıya ödenmesi sonucu davacı tarafından satın alınan 34 XX 758 plakalı araçtaki gizli ayıp nedeniyle davacının açmış olduğu ayıplı malın iadesi terditli olarak zararın tazminine ilişkin tazminat davası olduğu, yapılan yargılama sonucu keşif ve bilirkişi incelemesi neticesi davacının davalıdan satın aldığı 34 XX 758 plakalı Fiat Marka Doblo Combi 1.9 JTD tipli 2005 model dizel yakıtlı aracın satış tarihi itibariyle 2000,00TL lik masrafı olduğu, geçmişe dair kaza ve hasar kaydının bulunmakla birlikte tamir ve bu itibar ile masraf gerektiren arızalarının olduğu anlaşılmış, Türk Borçlar Kanunu 219.maddesi "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından...
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm veya yaralanmaya yol açan ve kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. Alıcının seçimlik haklarına ilişkin olarak 818 sayılı BK’nın 202/1. maddesinde, malın ayıplı olması hâlinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmenin feshini ya da satılanı alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzilini isteyebileceği düzenlenmiştir. 818 sayılı BK’nın 202/2. maddesinde ise, ayıp halinde alıcının sözleşmenin feshi talebi üzerine hâkimin, hâl icabı sözleşmenin feshini haklı göstermemesi üzerine semenin tenziline karar verebileceği belirtilmiştir. 818 sayılı BK’nın 203. maddesinde, satılanın muayyen misli şeylerden olması hâlinde alıcı, dilerse sözleşmenin feshi veya semenin tenzilinden hiç birini talep etmeyip malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği belirtilmiştir....
olduğunu; müvekkilinin seçimlik haklarından zararın tazminini talep hakkını kullanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayıbın tamir masrafı için şimdilik 1000 TL, değer kaybı için şimdilik 100TL ve ihtarname masrafı için 225,11TL olmak üzere şimdilik toplam 1.325,13TL'nin tamir masrafı için fatura tarihinden itibaren, ihtarname masrafının ihtar tarihinden itibaren, araçtaki değer kaybının tamir tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizleri ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Somut olayda satıcı davalı ayıbın varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı olacağı ayıp nedeniyle oluşan zarardan sorumludur. Davacının 28.192,42 TL tamir bedeli zararı bulunduğu değer kaybı zararı bulunmadığı ve 225,11 TL noter masrafı zararı bulunduğu görülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “ Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.” şeklindedir. Somut olayda davacı ihtar ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirtmiş daha sonra dava ile ise ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca tazminat talep etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2019 NUMARASI : 2018/328 ESAS-2019/592 KARAR DAVA KONUSU : SATILAN MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/328 Esas, 2019/592 karar sayılı 05/07/2019 tarihli kararı aleyhine davalı T3 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Davalılardan T3'dan 9.370,00 TL bedel karşılığında satın alınan termal masaj yatağının ayıplı olması nedeniyle faizi ile birlikte bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk dairesinin 2015/23617 Esas, 2017/10474 Karar sayılı ilamında ; "Davacı aldığı 0 km aracın çeşitli yerlerinde paslanmalar meydana gelmesi nedeniyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptali ve bedel iadesi isteğiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı Hyundai Assan... A.Ş davanın reddini dilemiş; diğer davalı, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır....
KARAR Davacı vekili, 06.02.2013 tarihinde diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu otomobilin davalılardan İnoto Otomotiv Ltd.şti.’den satın alınmış olunduğunu, aracın satın alındığı tarihten itibaren dört defa arızalanıp tamir görmüş olduğunu, bu arızaların üretim kaynaklı ayıp nedeniyle ortaya çıktığını ileri sürerek ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimine veya ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini dilemiş; daha sonra ilk derece yargılama makamına sunulmuş olunan 02.03.2016 tarihli dilekçe ile sözleşmenin iptali ile dava konusu otomobil için ödenmiş olunan bedelin iadesine karar verilmesi istenmiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
Araç üzerindeki haciz kaldırılmadan, araç ayıptan ari hale getirilmeden davacı ayıp iddiasına dayalı olarak davalılardan talepte bulunamaz. Maldaki ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Keşfen düzenlenen 30.11.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, araçta tavanda hasar, sol ön ve sağ arka çamurlukta çizik, sağ arka kapıda çizik, ön ve arka tamponlarda çizik şeklinde, daha sonra meydana gelmiş ve kullanımdan kaynaklanan kaporta ve boya hasarlarının tespit edildiği, ayrıca aracın sağ ve sol bagaj oluğundaki punta bölgelerinde boya kalitesinden kaynaklanan imalat hatası niteliğinde hafif paslanmanın tespit edildiği, bu paslanmanın onarılabilecek nitelikte olduğu, oluşacak değer kaybının 1.000TL olduğu bildirilmiştir.Araçta oluşan korozyonun imalat hatasından kaynaklı gizli ayıp olduğu anlaşılmış ise de, araçta tespit olunan bütün ayıplar gözetildiğinde davacı, daha kusurludur.Bu olgular dikkate alındığında, somut olaydaki gizli ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedel iadesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı muhakkaktır.Öyle olunca mahkemece bilirkişi raporu ile tespit edilen 1.000TL değer kaybı miktarına hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme...
Mahkemece; taraflar arasında eser sözleşmesi mevcut olduğu, davacının boyadığı kumaşları davalıya teslim edildiğinde işin olağan akışına göre kesilmeden önce kontrol edildiği ve davalının ayıplı kumaşları tamir için davacıya geri gönderdiği, kumaş kesilmeden önce anlaşılabilen ayıplar açık ayıp olacağından, davalının tespit ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde bulunduğu, davacıya tamir için gelen kumaşlar davacı tarafından tamir edildiğine göre, fiili duruma göre, tamir edilen açık ayıplarla ilgili ayıp ihbarında bulunulduğu, dava konusu ayıbın açık ayıp olduğu ve davalının muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalının reklamasyon faturalarının hukuka uygun olduğu mahsup talebinin yerinde olduğu, davalının 25.677,03 TL borcu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....