Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanmadan sonra açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

    ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; boşanmadan önceki olaylara dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı duruşmada alınan beyanında; "Biz davacı taraf ile anlaştık buna dair anlaşmalı boşanma protokolünü dosyaya sunduk, barışma imkanımız yoktur, anlaşmalı boşanma protokolünü kendi özgür irademle imzaladım ve kayıtsız ve şartsız kabul ediyorum, bu anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum, yargılama giderleri davacı tarafa bırakılsın, müşterek çocuğumuz Bayram Kara'nın velayeti tarafımda kalacaktır, protokol uyarınca boşanmamıza karar verilmesini talep ediyoruz" diyerek beyanda bulunmuştur. Mahkemece; "Dava, TMK'nun 166/3.maddesinden kaynaklanan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle anlaşmalı boşanma davasıdır. Davacı ve davalı bizzat duruşmaya gelerek imzalı beyanları ile boşanmak istediklerini, protokolü özgür iradeleri ile imzaladıklarını, sulh olma imkanları bulunmadığını açıklamışlardır. Taraflar arasında maddi-manevi tazminat, nafaka ve boşanmanın diğer mali sonuçları hususlarında anlaşmışlardır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafından anlaşmalı boşanma sürecinde davacı tarafından bir kısım vaatlerle özellikle maddi ve manevi tazminat, mal rejiminin tasfiyesi, müşterek çocuklara yönelik nafaka, ziynet eşyaları gibi mali konularda kandırıldığını, Her ne mahkemece anlaşmalı olarak boşammasına karar verilmişse de anlaşmalı boşanma iradesinden vazgeçtiğini ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : HMK.nun 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur....

      Aile Mahkemesi'nin kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ile müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiğini, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesis edildiğini ve çocuk lehine aylık 1.000,00.TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, tarafların boşanmadan önce Adana ilinde yaşadıklarını, ancak davalı kadının boşanma olduktan sonra tayinen Hatay iline geldiğini, bu nedenle davacı ile çocuk arasında sağlıklı bir görüş ilişkisi kurulamadığını, ekonomik zorluk çektiğini, bu nedenle ek derslere giderek ek gelir elde etmek zorunda kaldığını, kadının, müşterek çocuğu davacı babaya karşı sürekli bir tehdit unsuru olarak kullandığını, kadının, davacı ile yaptığı telefon görüşmelerinde davacıya sürekli olarak hakaret ettiğini ve onu rencide edici aşağılayıcı sözler söylediğini bu nedenle sağlıklı bir iletişim kuramadıklarını, bununla ilgili davacının suç duyurusunda bulunduğunu, bu nedenlerle davacının çocuğuyla kişisel ilişkisini engellediğini ve yeniden kişisel ilişki kurulmasını...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2022/225 ESAS DAVA KONUSU : Anlaşmalı Protokol Gereğinin Yerine Getirilmesi KARAR : Yerel mahkemece verilen 26/06/2022 tarihli ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 09/03/2007 tarihinde evlenen tarafların Küçükçekmece 5....

      Kısaca, kurum tarafından muris sigortalıdan bağlanan ölüm aylığının kesilebilmesi için; 1) Boşanma anlaşmalı, yetim aylığına hak kazanmak için yapılmalı, hakkın kötüye kullanıldığı belirlenmeli, 2) Birlikte fiilen yaşama olgusu anlaşmalı boşanmaya bağlı olarak maddi ve somut vakıalara dayandırılmalı 3) Bu konudaki kurum denetim raporu ciddi olmalıdır. Ayrıca denetim raporu üzerine sosyal güvenlik ile ilgili kamu düzeninden olan bu davada mahkemece yapılacak araştırma sonucunda verilecek karar, yaklaşık ispata göre değil, tüm delillerin incelenmesi sonrası tam ispata göre oluşturulmalıdır. Davalı boşandığında baba halen yaşamaktadır. Bir kişinin ilerde ölecek babasından aylık almak için önceden boşandığını, kabul etmek saiklerle hareket etmek demektir....

        Anlaşmalı boşanma davasında, mirasçılar sağ kalan eşin herhangi bir kusurunu kanıtlayamayacaktır. Bu tür boşanma davalarında sağ kalan eşin kusurunu ölen eş bile tartışmaz ve dahi tartışmaya açmazken ölenin mirasçılarının bunu gerçekleştirmesi kabul edilemez" gerekçesi ile davalı kadının istinaf itirazının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde yeniden hüküm tesis edilmiş olup, sağ kalan eş yönünden TMK.m.181/2 uygulamasına göre mahkemece yapılması gereken kusur tespitine ilişkin hüküm kurulmamıştır. TMK m. l81/2'ye göre; boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde, sağ eş, ölen eşin yasal mirasçısı olamaz ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybeder....

          .-2010/569 sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, velayeti anneye verilen müşterek çocuk için her ay 2.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak boşanmadan sonra davacının işlerinin kötüye gittiğini, mali olarak sıkıntıya girdiğini, şu anda emekli maaşından başka geliri bulunmadığını, belgelenen geliri itibariyle aylık 250 TL’den başka nafaka ödeyemeyeceğini belirterek iştirak nafakasının 250 TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, davacının ekonomik durumunda herhangi bir olumsuz gelişme olmadığını, emekli olması dışında bir fabrikada kayıt dışı çalıştığını, mevcut nafakayı ödemediği için icra takibi yaptıklarını, çocukların yıllık masrafının 30.000 TL civarında olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; boşanma kararı ile birlikte 1997 doğumlu Canset’in velayetinin davalı anneye verildiği, ortak çocuk yararına aylık 2.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, diğer müşterek çocuk ... ’ın reşit olup, protokolde ve kararda bu çocuk için...

            Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda, mirasın reddi boşanmadan sonra olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 14/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu