WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Söz konusu alacak taleplerinin bir kısmının davacının çalıştığı sektöre ilişkin teknik alacak kalemleri olduğu, bir kısmının farklı isimlerle de adlandırılan iş hukukundan kaynaklı alacaklar olduğu hususları değerlendirildiğinde, öncelikle davacı vekilinden dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinin arabuluculuk tutanağında sözü edilen alacaklar olup olmadığı, söz konusu alacak kalemlerinin mahiyeti, yasal dayanağı ve hesaplama biçimi sorulduktan ve arabuluculuk tutanağındaki alacaklar ile bağlantıları araştırıldıktan sonra söz konusu alacak kalemlerinin arabuluculuk tutanağında adı geçen alacak kalemlerinin kapsamına dahil olup olmadığının değerlendirilmesi, buna göre hangi alacaklar için dava şartının yerine getirildiği, hangileri için yerine getirilmediği değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir....

Mahkeme tarafından ise, her bir tazminat ve alacak kalemi için talep sonucu ayrıştırılıp açıklanması için davacı vekiline süre verilmediği gibi her bir kalem için ayrı ayrı hüküm kurulmamış, bu tazminat ve alacak kalemlerinin ıslah dilekçesiyle artırılan toplam miktarı üzerinden olmak üzere hangi tazminat ve alacak için ne miktarın hüküm altına alındığı açık olmayacak şekilde ve gerek faiz türü gerekse faiz başlangıcı yönünden farklı uygulamaları olan tazminat ve alacak kalemlerine dava ve ıslahla artırılan toplam miktarları üzerinden dava ve ıslah tarihinden itibaren aynı faiz türü işletilerek infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye, alacak ve tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliye, kira bedelinin tespiti, kira alacağı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Dava konusu olay tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve tazmini gerekecek bedel taraflar arasında açıkça kararlaştırılmadığından, tazminat alacağı önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle, İİK'nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava dışı işçi tarafından, işçi alacaklarının tazmini için açılan davada, davacı belediye ile birlikte davalı yüklenicilere de husumet yöneltilmiş olup gerek davacı gerekse davalılar açısından İş Yasası kapsamında işçiye olan sorumlulukları oranında ödenecek tazminat miktarları belirlenerek hüküm kurulmuştur. İş bu rücuen tazminat dosyasında da mahkemece, iş Mahkemesindeki dava ve ilamlı icra dosyasındaki belirlenen bedeller dikkate alınarak herkesin kendi sorumluluğuna göre ödemesi gereken miktarlar tespit edilerek hüküm tesis edilmiştir. Ne var ki, somut olayda dava konusu olan istem rücuen alacak isteminden ibarettir. Taraflar arasında hizmet alım sözleşmeleri düzenlenmiş olup rücu ilişkisi bu sözleşmeler kapsamında değerlendirilebilir. Örneğin ... hakkında işçinin bir yılın altında çalısması noktasında işçiye karşı kıdem tazminatı ödemeyecek olması işçi ile bu işveren arasındaki sözleşmesel ilişki olup asıl işvereni ilgilendirmez....

          Davalı-karşı davacı vekili asıl davanın reddini istemiş eksik gramajlı tüp satılmasından dolayı karşı tarafın sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle alacak ve fazla yapılan ödemeler nedeniyle uğranılan zarar için maddi tazminat ve karşı davalının eksik gaz tüpü teslimi nedeniyle kişilik haklarına saldırı dolayısıyla maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının açtığı davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 732 YTL alacağın takip tarihinden itibaren reeskont faizi ile itirazın iptaline ve takibin devamına asıl alacak yönünden %40 ‘a karşılık gelen 292.8 YTL inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalı karşı davacının açtığı maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - KARAR - Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası ve davalılardan ... Aletleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından davacıya karşı açılan karşı-alacak davası iken yargılama aşamasında davacının iflas etmesi üzerine davanın davacı müflis iflas idaresi tarafından açılmış maddi ve manevi tazminat davasına ve davalı ... Aletleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından açılan karşı-alacak davasının müflise karşı açılmış kayıt kabul davasına dönüşmüş olduğu ve mahkemece asıl davanın reddine, karşı dava olan kayıt kabul davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İş bu dosyada her ne kadar davacının iflasından önce Dairemizce verilmiş bir bozma kararı var ise de bozmadan sonra verilen temyize konu kararın müflis tarafından açılmış maddi ve manevi tazminat davası ve davalılardan ... Aletleri San. ve Tic....

              . - K A R A R - Mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “Talebin kısmen kabulü ile 879 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 879 TL üzerinden %40 oranında tazminat takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine” denildiği halde gerekçeli kararda “Davanın kısmen kabulüne, ... 12.İcra Müdürlüğünün 2009/6118 esas sayılı dosyasına davalı tarafından 879,44 TL asıl alacağa yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak 879,44 TL üzerinden %40 oranında davacı lehine tazminat takdirine, reddedilen 3362 TL üzerinden %40 oranında davalı lehine tazminat takdirine, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” denilerek reddedilen miktar üzerinden davalı lehine tazminata hükmedilerek, kısa kararla çelişkiye düşülmüştür....

                Zira, bu iddia ve gerekçeler yasal dayanağı olmayan davayı kabul edilebilir hale getirmediği gibi, açılacak alacak ve tazminat davaları ile birlikte İİK nun 264/1 maddesine göre istenecek ve mahkemece kabul edilecek ihtiyati haciz kararı ile yukarda ileri sürülen muhtemel tehlikede ortadan kaldırılabilir. Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/145 Esas KARAR NO : 2021/36 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 04/02/2016 KARAR TARİHİ : 12/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının trafik kazasından kaynaklı ----- alacağı ile ilgili kesinleşmiş hakem kararı bulunduğunu, bu hakem kararındaki maluliyet raporuna da bilirkişi raporuna da gerekçeli karara da davalı tarafından itiraz edilmediğini, artık kesin hüküm bulunduğunu, bilirkişi raporunda kusur indirimi yapılması gerektiği şeklindeki kanaat gereği rakamın az hesaplandığını ve kendilerine o az rakama göre fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla ıslah yapıldığını, ıslahtan sonra ----- kararı, bilirkişi raporunda indirim yapılmaksızın tazminat ödenmesi gerektiğini, ancak ıslahın bu rakamdan az olduğu için fazlaya ilişkin...

                    UYAP Entegrasyonu