ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/20 Esas KARAR NO: 2023/305 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 11/01/2021 KARAR TARİHİ: 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı----- tarihinde,----- kaldırımda yürüyen yaya----- çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacı ---- ağır yaralandığı, kazada ağır yaralanan davacı, uygulanan tedavilere rağmen sağlığına kavuşamadığı, -------raporuyla kalıcı olarak sakat kaldığı belirlendiği, rağmen sağlığına kavuşamamış, kalıcı olarak sakat kaldığı, davaya konu alacak likit değildir....
Davalı vekili 06/10/2022 tarihli dilekçe ile alacaklı banka ile anlaşma yapıldığını, takip dosyasına yapılan itirazlarından feragat ettiklerini, bankadan herhangi bir hak, alacak, tazminat, yargılama gideri, vekalet ücreti ve sair herhangi bir hak ve alacak talepleri olmadığını bildirmiş, davacı vekili 10/10/2022 tarihli dilekçesi ile davalının icra dosyasında itirazını geri aldığını, davanın konusunun kalmadığını, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini istediğini, karşı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat taleplerinin olmadığını bildirmiştir. Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, dava itirazın iptali davası olup, yargılama sırasında davalı tarafça icra dosyasında itirazın geri alındığı, bu şekil ile davanın konusunun kalmadığı anlaşılmakla, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
ın temyiz talebinin kabulü ile hüküm fıkrasının 2.bendinde yazılı "Asıl alacak üzerinden hesap edilen 1.364,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Alacak likit (muayyen, belirli) olmayıp alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden, şartları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zira bir miktar belirtilmek sureti ile açılan belirsiz alacak davası da alacak ister belirli ister belirsiz olsun bir eda davasıdır ve eda davalarında hukukî yarar var kabul edilir. Öte yandan davacının dava açmaktan başka bir yolla alacağına kavuşması mümkün olmayıp bir Mahkeme kararına muhtaç ise dava açmakta hukukî yararının bulunduğu tartışmasızdır.” şeklinde belirtilmiştir. Somut olayda; 12.11.2015 tarihinde geçirilen iş kazası neticesinde 2.500 TL manevi tazminat alacağının tahsili için eldeki dava açılmış, davacı vekili tarafından belirsiz alacak davası olarak nitelendirilerek 15.11 2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile manevi tazminat 250.000 TL olarak arttırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Maddi ve Manevi Tazminat, ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, maddi ve manevi tazminat, eşya alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesi'nden verilen 18.12.2014 gün ve 2014/180 Esas 2014/981 Karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca 2007/186 Değ. İş sayılı dosya ile tespiti yapılan ev eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini talep etmiş, bozma sonrası açılıp birleştirilen ek dava ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece 02.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile arttırılan miktar da dikkate alınarak maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamaz ------------ Kategorik olarak, belirli bir tür davanın veya belirli kişilerin açtığı davaların baştan belirlenebilir veya belirsiz alacak davası olduğundan da söz edilemez. Her bir davaya konu alacak bakımından, belirsiz alacak davasına ilişkin ölçütlerin somut olaya uygulanarak, belirleme yapılması gereklidir....
Bu açıklamalar doğrultusunda, davaya konu iş kazasından kaynaklı tazminat davalarında davacının maddi tazminat alacağının tespiti, yargılama sürecinde taraflarca gösterilecek delillere göre belirlenip hesap edilecek olmasına göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının maddi tazminat alacağını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyecek olması nedeniyle ve hukuki nitelendirmenin Hakime olduğu hususu da dikkate alınarak davayı 6100 sayılı H.M.K’nun 107.maddesine dayalı belirsiz alacak davası olarak değerlendirerek dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin de bu doğrultuda irdelenmesi, sonucuna göre yargılama sürecinde sunulan maddi tazminatın artırılmasına dair istemin de ıslah olarak değil; talep artırım talebi olarak değerlendirilmesi ve buna göre de zamanaşımının dava tarihi itibariyle tüm alacak yönünden kesildiğinin kabul edilerek talep artırıma yönelik dilekçeye yönelik zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerektiği açıktır....
Bu açıklamalar doğrultusunda, davaya konu iş kazasından kaynaklı tazminat davalarında davacının maddi tazminat alacağının tespiti, yargılama sürecinde taraflarca gösterilecek delillere göre belirlenip hesap edilecek olmasına göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının maddi tazminat alacağını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyecek olması nedeniyle ve hukuki nitelendirmenin Hakime olduğu hususu da dikkate alınarak davayı 6100 sayılı H.M.K’nun 107.maddesine dayalı belirsiz alacak davası olarak değerlendirerek dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin de bu doğrultuda irdelenmesi, sonucuna göre yargılama sürecinde sunulan maddi tazminatın artırılmasına dair istemin de ıslah olarak değil; talep artırım talebi olarak değerlendirilmesi ve buna göre de zamanaşımının dava tarihi itibariyle tüm alacak yönünden kesildiğinin kabul edilerek talep artırıma yönelik dilekçeye yönelik zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerektiği açıktır....
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan değer kaybı nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Açılan davada; HMK'nın 107.maddesine göre belirsiz alacak davası olduğu açıklanarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere araçta meydana gelen değer kaybı nedeni ile 3.000,00 TL tazminat talep edilmiştir. Dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak tazminat talep edilmiş olmasına göre, davacının istinaf incelemesine yönelik talebinin kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle reddi hatalı olmuştur. Bu nedenle 31/12/2020 tarihli ek karara karşı istinaf talebinin kabulü ile esasa ilişkin istinaf talebinin de değerlendirilmesine karar verilmiştir....