Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T3 ile dava dışı yüklenici şirketler arasında 4857 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davacının feshe bağlı tazminatlar ile diğer işçilik alacaklarına hak kazandığının kabulü halinde davaya konu tazminat ve alacaklardan davalı idare sorumlu tutulabilecektir. İhale sözleşmesiyle teknik ve idari şartnamelerde doğacak işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu tutulacağının kararlaştırılması davalının yasadan kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz Kural olarak iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyen nedenlerle sonlandırıldığının ispatı davalı işverene düşmektedir. İspat yükü üzerinde olan davalı akdin davacının terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olduğu gerekçesi ile sonlandırıldığını ileri sürmüş ise de mahkemece yapılan araştırmalardan akdin haklı nedenle feshini gerektirir davacıdan kaynaklı bir nedenin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

Kira akdinin sona ermesi sebeplerinden biri de kiracının temerrütü olup, akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı TBK. 'nun 315. Ve 818 sayılı BK'nun 260. Maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşme ile geç ödeme halinde kiraya verene tek yanlı olarak akdi feshetme yetkisi verilmiş olsa bile bu düzenleme TBK 'nun 315. Maddesine aykırı olduğundan kiraya veren tek yanlı olarak akdi feshedemez. Temerrüt nedeni ile tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile Mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez. Bu itibarla davalı yanın tek yanlı ve geçersiz olan akdin feshetmesine dayalı olarak davacıdan tazminat ve cezai şart istenemez. Bu durumda davalı idare tahliye tarihine kadar ödenmeyen kira bedelleri ile sözlemede düzenlenen gecikme zammının tahsilini istemekte haklı olup, sözleşmenin 11. ve 14. maddeleri gereği cezai şart ve tazminat isteminde bulunamayacağı..." yönündedir. Benzer nitelikte birçok yargıtay kararı da mevcuttur....

Mahkemece; davacının 10.06.2011 tarihinde davalıyı sözleşme nedeniyle gayri kabili rücu olarak ibra ettiği, bu ibranın sözleşmeden kaynaklı her türlü tazminat taleplerini de kapsayacağı, davacının tazminat talebinin ahde vefa prensibi ile çatıştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    -TL.borcu olduğunu, ekonomik krizden kaynaklı mücbir sebep nedeniyle elektrik santralinin çalışmasının durduğunu, mal alımının yapılamadığını ve borcun da ödenemediğini, indirimli veya bedelsiz satılan ürünlerin indirim bedellerinin talep edilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının cari hesap borcunun ödenmemesi nedeniyle akdin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, sözleşmenin 11.maddesine göre yapılan hesaplamada yoksun kalınan kâr, bedelsiz ve iskontolu verilen ürünlerin bedeli olarak davacının toplam alacağının 98.089.-TL.olduğu belirtilerek taleple bağlı kalınmak suretiyle 85.501.-TL.nin davalıdan tahsiline hükmedilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir....

      TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; akdin davacının kendi iradesiyle haklı bir neden bulunmaksızın istifa yoluyla sonlandığından davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanamayacağını, ilk derece mahkemesindeki davada akdin davacı tarafından sona erdirildiğini, ikrar edildiğini, mahkemece davacının bakiye kıdem tazminatı alacağına ilişkin kabulün hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş akdinin feshinden kaynaklı kıdem tazminatı alacağının tahsiline yönelik ek dava niteliğindedir. İstinaf incelemesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin nedenler re'sen nazara alınarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek yapılmıştır....

      Akdin feshinden sonra taraflar arasında tasfiye hesabı çıkarılmamış ve bu konuda düzenlenen son 7 nolu hakediş raporu da yüklenici tarafından imzalanmamıştır. Bilirkişilerce de davacının yaptığı imalâttan dolayı bir alacağının bulunup bulunmadığı konusunda bir inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemece işin fesih kesin hesabının çıkartılması, 7 nolu hakedişle yapılan ceza kesintisinin yerinde olup olmadığı da bilirkişilerden alınacak ek raporla saptanıp alacak ve ceza kesintisi ile ilgili olarak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan alacak ve 7 nolu hakedişte yapılan ceza kesintisinin reddedilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

        Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... 6.Asliye Ticaret ve 1.Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, franchising sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart istemine ilişkindir. ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince,davanın franchise sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart taleplerine ilişkin olduğu,uyuşmazlık konusu franchise sözleşmesi davalının marka hakları ile ilgili bulunduğundan Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1....

          GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş akdinin feshinden kaynaklı kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı yanı sıra davalıların sorumluluklarına ilişkindir. Davacının asıl işveren konumundaki TEDAŞ ile T5'ye ait iş yerinde 20/01/2011- 21/02/2013 tarihleri arasında dava dışı yüklenici şirkeler bünyesinde ve en son davalılardan T5 iş yerinde 02/08/2013- 30/06/2014 tarihleri arasında çalıştığı iş yerlerinin diğer T3 ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı görülmektedir. Akdin kıdem ve ihbar tazminatını gerektirmeyen nedenlerle sonlandırıldığının ispatı davalı işverene düşmektedir. İş akdinin feshine ilişkin davacı taraf akdin haklı bir neden bulunmaksızın işveren tarafından sonlandırıldığını ileri sürmüş ispat yükü üzerinde olan davalı işveren ise davacının işe giriş sırasında vermiş olduğu diploma üzerinde tahrifat yapıldığından akdin disiplin kurulu kararı uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunmuş olduğu görülmektedir....

          Davanın kısmen kabulü ile 153.226,16 TL'nin tahsiline dair verilen karar, Dairemizce 16.06.2017 tarih 2015/18749 - 7563 sayılı ilamla bozulup, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenemesine yer olmadığına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen karar davalı kulüp vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, profesyonel futbolcu sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen ücret alacağının tahsili ve sözleşmenin haklı nedenle feshinden kaynaklı tazminat isteklerine ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar dairemizce yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilamla, davalı kulüp tarafından verilen para cezalarının talimatın 24. maddesi (c) ve (d) bentlerince usul yönünden incelenmesi sonra da içerik yönünden kulüp ceza yönetmeliğine uygunluğunun denetlenmesi ve ayrıca sözleşmenin feshinin yine talimatın 28. maddesinde belirtilen usulü kurallara uygun olup olmadığı, uygunluğunun tespiti halinde ise talep konusu tazminat miktarının, fesih edilen sözleşme ve...

            Davacının kamu işçiliğine geçirilememe sebebiyle iş akdinin feshedilmiş olması haklı bir neden teşkil etmeyip yasadan kaynaklı geçerli fesih nedeni oluşturur. Akdin haklı nedenle sonlandırıldığına ilişkin dosya içeresinde delil de bulunmamaktadır. İspat yükü üzerinde olan işveren akdin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyen nedenlerle akdin sonlandırıldığını usulünce ispatlayamamıştır. İlk derece mahkemesince kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıldığına ilişkin değerlendirme yerindedir. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. 4857 sayılı İş Yasası'nın 56, Yıllık İzin Yönetmeliği'nin 20.maddesi uyarınca; işveren yıllık izinlerini kullandırdığını imzalı izin defteri ya da eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü altında olan işveren, izin formları ve bordrolara dayanabileceği gibi açıkça belirtilmek suretiyle işçiye yemin de teklif edebilir....

            UYAP Entegrasyonu