Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi         2012/18300 E.  ,  2013/1512 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/05/2012 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; temyiz talebinin reddine dair verilen 18/09/2012 günlü ek kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 31/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dosyada yer alan nüfus kayıt örneğine göre davalı 1329 doğumlu olup, sözleşmenin yapıldığı tarihte 83 yaşındadır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 85. maddesi uyarınca tutanağa geçirilen beyanlardan sözleşmeyi düzenleyen noterin vaad borçlusunu tanımadığı, buna rağmen okuma yazma imkanına sahip olduğu kanısına vardığını düzenlediği tutanağa yazdığı görülmektedir. Ne var ki; davalının tanık olarak dinlettiği ... davalının okuma yazması olmadığını ifade etmiştir. Gerçekten; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 87 maddesi hükmünce sözleşmenin taraflardan birisinin okuma ve yazma imkanı yoksa kanunun 89 maddesi uyarınca yapılacak sözleşmenin hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda düzenlenmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme yasanın emrettiği şekil koşuluna uygun yapılmadığından geçersiz hale gelir....

      Dosyada yer alan nüfus kayıt örneğine göre davalı 1329 doğumlu olup, sözleşmenin yapıldığı tarihte 83 yaşındadır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 85. maddesi uyarınca tutanağa geçirilen beyanlardan sözleşmeyi düzenleyen noterin vaad borçlusunu tanımadığı, buna rağmen okuma yazma imkanına sahip olduğu kanısına vardığını düzenlediği tutanağa yazdığı görülmektedir. Ne var ki; davalının tanık olarak dinlettiği ... davalının okuma yazması olmadığını ifade etmiştir. Gerçekten; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 87 maddesi hükmünce sözleşmenin taraflardan birisinin okuma ve yazma imkanı yoksa kanunun 89 maddesi uyarınca yapılacak sözleşmenin hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda düzenlenmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme yasanın emrettiği şekil koşuluna uygun yapılmadığından geçersiz hale gelir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı Trabzon 3.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 25.3.2010 gün ve 17-79 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Çekişme konusu 1512 ada 6 sayılı parselin geldiği 70 sayılı parselin ve bu parsel ile 1992 yılında tevhit edilen parselin kadastro tespitlerinden itibaren tüm tedavül kayıtlarının (1512 ada 6 sayılı parselle bağlantısını da gösterir biçimde) Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilip evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ceza Dairesi         2021/11897 E.  ,  2022/1512 K....

            Noterliğinin 11.05.2006 tarih ve 10269 sayılı vekaletnamesine istinaden yetkilendirilen diğer davalılardan ... tarafından imzalanmıştır. Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/381 E. sayılı dosyasında; vekaletnamenin verildiği sırada vekalet veren ...’un fiil ehliyetine sahip olmadığı, işin (vekaletname tanzimi) hatalı yapılması sebebiyle 1512 sayılı Noterlik Kanunu uyarınca davalı ...'...

              KARŞI OY YAZISI Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir....

                Hukuk Dairesi         2022/573 E.  ,  2022/1512 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 13/10/2021 gün ve 2021/8053- 2021/7250 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 Sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 Sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

                  Hukuk Dairesi         2018/1512 E.  ,  2018/14008 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 19.12.2017 gün ve 2017/2270 - 2017/14854 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

                    Mahallesi 1392 parsel sayılı taşınmazın 07.07.2010 ve 1512 parsel sayılı taşınmazın 19.10.2010 satış tarihi, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibari ile imar düzenlemesi görüp görmediği, görmüş ise uygulanan düzenleme ortaklık payı oranı belediye başkanlığından sorulup alınacak cevap yazılarının dosyaya konulmasından, 4-Bilirkişi kurulunca somut emsal alınan 1392 parsel sayılı taşınmazın 07.07.2010 ve 1512 parsel sayılı taşınmazın 19.10.2010 tarihi itibariyle alıcısını, satıcısını ve satış bedelini gösterir şekilde resmi satış senedi ile tapu kayıtlarının tapu müdürlüğünden temin edilip dosya içerisine getirtilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu