Hukuk Dairesinin 16/05/2019 tarih ve E. 2019/492, K. 2019/894 sayılı kararı uyarınca, müvekkiller tarafından keşide edilen çeklerin “karşılıksızdır” işlemine tabi tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, 2004 sayılı İİK'nun 285 vd. maddesine dayalı konkordato talebine ilişkindir. Mahkememizce İİK 286 maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak dilekçe ekinde sunulduğu tespit edilmekle İİK 287 maddesi uyarınca konkordato talep edene 19/06/2023 maddesi uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmiştir. İİK 288/1 maddesi uyarınca geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK 294, 295, 296, 297 maddelerinin uygulanmasına ve İİK 287 maddesi uyarınca geçici mühlet içerisinde konkordato talep edenin mal varlığını muhafazası için gerekli tedbirlerin alınmasına ve komiser heyeti atanmasına karar verilmiştir. Konkordato talep edenler vekili 21/07/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir....
İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ...’ın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik temyiz incelemesi sonunda ise; Mahkemece hükmün esasını oluşturan ve tefhimle geçerlilik kazanan kısa kararda tazminat istemi konusunda karar verilmediği halde, gerekçeli kararda tazminat isteminin reddine karar verilmek suretiyle hükmün karıştırılması...
Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 01/04/2013...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, bozma kapsam ve konusu itibariyle dosya kapsamıyla başkaca araştırılacak husus olmadığından bozma ilamı doğrultusunda mahkemenin 03.11.2014 tarih 2014/894 E. ve 2014/178 K. sayılı kararıyla hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatın 17.06.2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilinin gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin 03.11.2014 tarih 2014/894 E. ve 2014/178 K. sayılı kararıyla hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatın 17.06.2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, mahkemenin 03.11.2014 tarih 2014/894 E. ve 2014/178 K. sayılı kararının 6 nolu hüküm fıkrasında davalı lehine hükmedilen 4.150,00 TL vekalet ücretinin 1.800,00 TL olarak tespiti ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine, diğer hususlarda bozma olmadığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Söz konusu muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarında yasa koyucu alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesi için kötü niyetli borçlular ile 3. kişiler arasındaki işlemlerin (tasarrufların)iptali için (kesinleşmiş bir alacağın olması, borçlunun borcunu ödemekten acze düşmesi nedeniyle aciz vesikasının verilmesi, vs.) gibi koşulların bulunması kaydı ile İİK nun 277 ve devamı maddelerinde düzenleme yapmış olmasına rağmen, Yargıtay ...Hukuk Dairemizin sayın çoğunluğu alacak veya tazminat isteği ile açılmış bir davanın varlığını yeterli görerek, İİK’ nun 277 ve devamı maddelerinde ön görülen koşulların varlığının araştırılmasına gerek görmeyerek açılan davada borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişinin alacak veya tazminatın doğumu tarihine yakın tarihte 3. kişilerle yaptığı hukuki işlemlerin (tasarrufların) B.K nun muvazaayı düzenleyen 18. maddesi gereğince iptal edilmesi görüş ve düşüncesindedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/115 Esas KARAR NO : 2024/103 DAVA : Tazminat DAVA TARİHİ : 19/02/2007 KARAR TARİHİ : 20/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, 19.02.2007 tarihli dilekçesi ile ...A.Ş.nin 15.09.2006 tarihinde yapılan ... yıllarına ait faaliyet yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısında yapılan görüşmeleri sonucu şirketi zarara uğratan davalıların hakkında mali sorumluluk davası açılmasına bu nedenle denetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiğini, bu bağlamda şirket yöneticilerinin ...ilçesinde 12 pafta, 893-894-895 parseller üzerinde kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine grup firmaları lehine olan borçlarına karşılık 20.000.000.00TL lik ipotek tesis ettiklerini, bu ipoteklerin şirketin kendi borcu olmayıp ticari teamüllere aykırı olarak yönetim kurulu kararı ile yapıldığını, halen tahsil edilemediğini şirkete verilen zarardan yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olduğunu...
İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan cezalandırılmaları ve İİK'nun 89/4.maddesi uyarınca da tazminata hükmedilmesi istemiyle sanıklar ... ve ... haklarında açılan davada müştekinin şikayet hakkının İİK’nun 349.maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, dosya Yargıtay Başsavcılığı tarafından Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonucunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik temyiz incelemesi sonucunda ise; Müşteki, sanıklardan İİK’nun 89/4.maddesi uyarınca tazminat talebinde de bulunduğu halde...
Somut olayda, davalılardan T5 adına kayıtlı 34 XX 736 plaka sayılı araç sürücüsü diğer davalı T4'in 16/06/2022 tarihli araç ile seyir halinde iken davacıların murisi 25/11/2019 doğum tarihli Ebrar Ökçe'ye çarpası sonucu ölümünden kaynaklanan maddi manevi tazminat istenildiğine göre; 6098 Sayılı TBK un 117/2 inci maddesi uyarınca davacıların alacağının kaza tarihi itibariyle muaccel olduğu sabittir....
Sonuç olarak, İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya tazminat davalarına dayanılarak borçlu (davalı) olduğu iddia edilen kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın tarihlerde 3. kişilerle yaptıkları hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin açılan davaların yasal dayanağı yoktur. B.K nun 18. maddesi yeterli ve bu davaların yasal dayanağı değildir. Ayrıca, davacının iptal davasını açtığı anda dava açmakta hukuki yararı oluşmamıştır. Alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bir davanın kabulü, borçlu ile 3. kişinin zararına yol açabileceğinden davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 22/03/2012...
gereğince takibe konu asıl alacağın %20'si oranında davacıya tazminat ödemesine ve İİK 170/4 maddesi gereğince takibe konu asıl alacağın %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir....