WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın alacağı nedeni ile İzmir ....İcra Müdürlüğünün ...E.sayılı dosyası üzerinden girişilmiş icra takibi bulunduğunu, bununla ilgili olarak Karşıyaka ....Asliye Hukuk Mahkemesinde ...E.sayılı davanın devam ettiğini, ayrıca İzmir ....İcra Müdürlüğünün ...E.sayılı ile icra takibinin yürütüldüğünü, sonuç olarak davalı tasfiye memurunun haksız ve usulsüz yasaya aykırı işlemler nedeni ile meydana gelen zararları tazmin etmekle yükümlü bulunduğunu bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Müvekkili ...yönünden Karşıyaka ....Asliye Hukuk Mahkemesinin ...E.sayılı dosyaya konu alacağa ilişkin 250,00 TL ve İzmir ....İcra Müdürlüğünün ...E.sayılı takip konusu alacağa ilişkin 250,00 TL olmak üzere 500,00 TL tazminatın şirket kaydının terkin edildiği 26/04/2007 tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline, Müvekkili ...yönünden İzmir ....Noterliğinin ...tarih ...yevmiye sayılı temlikname ile hak sahibi olduğu İzmir ....İcra Müdürlüğünün ...E (yenileme sonrası ...E.)sayılı dosya...

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 2004 sayılı Kanun'un 5 ... maddesi uyarınca icra memurunun kusurundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 2004 sayılı Kanun'un 5 ... maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından ... tazminat davaları, ancak İdare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalar adliye mahkemelerinde bakılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan madde uyarınca icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından ... tazminat davalarının İdare aleyhine açılabileceği ve İdarenin kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı olduğu düzenlenmiştir. Bu madde kapsamında icra görevlilerinin sorumluluğu için aranan koşullar; görevlilerin kusurlu hareket etmiş olmaları, hareketleri sonucu zarar ... olmaları ve zararla hareket arasında illiyet bağının bulunmasıdır. 2....

      a 26/03/2016 ve 29/03/2016 tarihlerinde icra dosyasından tebligat yapıldığı, borlu şirket yetkilisi ... tarafından icra dosyasında 13/10/2016 tarihinde taahhütte bulunulduğu, tasfiye sonu beyanının 14/06/2016 tarihinde tescil edilip 20/06/2016 tarihinde gazetede yayınlandığı, alacaklı çağrı ilanlarının 28/05/2015, 04/06/2015, 11/06/2015 tarihinde gazetede yapıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2022/5108 Esas 2022/5436 Karar sayılı ilamında da; "Tasfiye işlemleri tamamlanıp ticaret sicilinde ilan edildiği tarihte, tazminat davasına konu iş kazası bulunduğundan bu durumu bilebilecek durumda olan tasfiye memurunun tasfiyeyi kapatması ve HMK'nın 326. maddesi dikkate alındığında yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerektiği..." belirtildiği üzere somut olay yönünden .... İcra Müdürlüğünün ......

        HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Isparta Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, nakdi tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonu kararının iptali ile söz konusu tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:......

          İcra Müdürlüğü'nün 2000/11829 Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiği, bu icra takibinden kaynaklanan toplam borcun iflas tarihi itibariyle 32.265,74 TL olduğu, toplam alacak 10.575,00 TL olmakla 9.600,00 TL bu takibe konu bonoların toplamının mahsubu ile bakiye 975,00 TL asıl alacağın diğer takip dosyasına konu 3.200,00 TL bedelli bono kapsamında değerlendirildiğinde, bu dosya nedeniyle davacının 975,00 TL asıl alacak, 549,54 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.629,81 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 35.895,55 TL davacı alacağının davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

            Somut olayda, öncelikle tasfiye memurunun Ticaret Sicil Memurluğu'na bildirdiği adresine davetiye tebliği, bu adreste tebligatın yapılamayarak iadesi halinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre davetiye tebliği gerekirken, doğrudan ve şirket adresine 35. maddeye göre tebligat yapılmak suretiyle işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece usulüne uygun şekilde taraf teşkili oluşturulmaksızın davalı şirketi temsilen tasfiye memurunun yokluğunda karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle tasfiye memurunun bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülerek kararın bozulması gerekmiştir. ...-Bozma neden ve şekline göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

              un temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü: A) Sanıklar hakkında hakaret eyleminden kurulan kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanıklar ... ve ...' un, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE, B) Tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince, Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1) Sanıkların aşamalarda suçlamayı kabul etmemeleri, olayın tek tanığının şikayetçinin ablası olması, sanıklarla şikayetçi arasında alacak verecek meselesinden kaynaklanan husumet olması, şikayetçinin ablası tanık ...'...

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarının failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 2 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, davacının vekilinin 23/09/2018 tarihinde yapılan tahliye işlemi sırasında hazır bulunduğunu, davanın 04/01/2021 tarihinde açılmış olduğu nazara alındığında zamanaşımının dolmuş olduğunun açık olduğunu, Tahliyenin kira alacağının ödenmemesinden kaynaklanan mahkeme kararı ile gerçekleştirildiğini, tahliye anında kiralananda bulunan bir kısım mallara haciz ve muhafaza işlemi uygulandığını ve kiralananın boş olarak taraflarına teslim edildiğini, davacının işlem nedeni ile suç duyurusunda bulunduğunu, savcılığın takipsizlik kararı verdiğini, yapılan tahliye ve muhafaza işleminde müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını, tahliye ve muhafaza işlemini yapan icra memurunun kusuru var olsa bile bu nedenle müvekkillerine dava açılamayacağını bildirerek ilk derece mahkemesi...

                Bu haliyle maddede “kusur sorumluluğunun” düzenlendiği ve icra dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği ve bu nedenle davanın adli yargıda görülebileceği ve davalı Bakanlığa husumet yöneltilebileceği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalı T2 aleyhine icra memurunun iş bu kusurlu davranışından kaynaklı olarak maddi tazminat davası açılmıştır. Açılan bu tazminat davasında icra memurunun 28.08.2020 tarihli taşınırın açık arttırma şartname ilanında aracın eksiklerini (esaslı hataları) gerekli şekilde açıklayamarak kusurlu davranışının bulunduğu 03.11.2020 tarihli tespit ve teslimi (İcra Müdür Yardımcısı, İhale Alacaklısı, Kaporta Ustası, Makine Mühendisi Bilirikişilerin imzalarının bulunduğu) tutanağı ile anlaşılmıştır....

                Buna göre tazminat borcunun doğabilmesi için icra dairesi görevlilerinin kusurlu ve hukuka aykırı bir fiilleri olmalı, bunun sonucunda zarar doğmalı ve zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Davacı her ne kadar dava dışı 3. Kişi tarafından kendisi hakkında Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2020/3802 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeni ile aracına haksız yere haciz konulduğunu, takibin icra memurunun hatalı adrese tebligat çıkartması nedeni ile kesinleştiğini, buna bağlı olarak araçlarına haciz konulduğunu ve araçlarını kullanamadığını belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de, Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2020/3802 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, alacaklının Levent Sönmez olduğu, borçlunun ise dosyamız davacısı olduğu, alacaklı tarafından hazırlanan takip talebinde davacı T1 tebligat adresinin "Kazımkarabekir Mahallesi, 4221 Sokak No: 7 Yüreğir/ADANA" olarak yazıldığı görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu