Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet yoluna gitmeden İİK 5. maddesine göre tazminat davası açamayacağını, icra müdürlüğünün tüm işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu olayda İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarının bulunup bulunmadığı, İİK’nun 5. maddesi gereğince davalı idareden tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca icra memurun kusurlu eylemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2021/205 ESAS - 2021/469 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde, müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, her ne kadar müvekkili ile aynı konutta yaşadığı belirtilen eşi Kadriye Barış'a tebligat yapılmış ise de, tebligat yapıldığı belirtilen Kadriye Barış'ın müvekkilinin eşi olmayıp, aynı binada 40 numarada ikamet eden komşusu olduğunu, müvekkilinin takipten 16.04.2021 tarihinde haberdar olduğunu, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, müvekkilinin takibe konu tazminat nedeniyle...

üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalı ------ yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı, yine davalı tasfiye memurunun, tasfiye sırasında belirsiz alacak ve rücuen tazminat davası varken bu konuda bilgi sahibi olduğunun kanıtlanamadığı, bu nedenle tasfiyeyi sonlandırmasında ve bu davanın açılmasına sebebiyet verilmesi noktasında kusurlu olduğu kanıtlanamadığından yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    ne ait olduğunu ve kendisinin mali müşavir olduğunu beyan ederek vergi levhası ve ticaret sicil gazetesi sunduğu, alacaklı vekilinin haciz ve muhafaza talep ettiği, icra memurunun ibraz edilen belgelere göre haciz mahallinin borçlu ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle haciz işlemi yapmadığı görülmektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler uyarınca somut olayda haciz yapılmasına ilişkin alacaklı vekilinin isteminin yerine getirilmesi konusunda icra memurunun bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. İcra memurunun takdir yetkisi İİK'nın 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra memurunun bunun dışında, haczi istenen menkullerin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi yoktur. İcra memurunun yetkisini aşarak haciz işlemi yapmaması bir hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması niteliğinde olup süresiz şikâyete tabidir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünce tapu müdürlüğüne gönderilen yazılarda taşınmazın satış günlerinin belirtildiğini, sahte tescil yazılarında satış günleri konusunda icra müdürlüğünün belirttiği tarihlerden farklı tarihler yazıldığını, ortada şüpheli bir durum olmasına rağmen tapu memurunun söz konusu çelişkileri farketmeden, gerekli dikkat ve özeni göstermeden yolsuz tescil işlemini yaptığını, tapu memurunun işleminden dolayı davacının zarara uğradığını belirterek ilk derece mahkemes, kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2021/15444 ve 2021/15445 sayılı icra dosyalarında davacı tarafın alacaklı sıfatıyla, terkin edilen şirket hakkında ilamsız takip yolu ile icra takibi yapmış, tasfiye memurunun İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2021/15444 sayılı icra dosyasında terkin edilen şirketle birlikte borçlu sıfatıyla takip dosyası borçlusu olduğu, her iki dosyanın derdest olduğu, icra takip tarihlerinin terkin tarihinden önce olduğu, dolayısıyla davalı tasfiye memurunun icra takiplerini bildiği halde şirketi ticaret sicilden terkin ettirdiği ve bu nedenle terkin işleminde kusurlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve davalı tasfiye memurunun yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır....

        İcra Müdürlüğü'nün 2021/15444 ve 2021/15445 sayılı icra dosyalarında davacı tarafın alacaklı sıfatıyla, terkin edilen şirket hakkında ilamsız takip yolu ile icra takibi yapmış, tasfiye memurunun İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2021/15444 sayılı icra dosyasında terkin edilen şirketle birlikte borçlu sıfatıyla takip dosyası borçlusu olduğu, her iki dosyanın derdest olduğu, icra takip tarihlerinin terkin tarihinden önce olduğu, dolayısıyla davalı tasfiye memurunun icra takiplerini bildiği halde şirketi ticaret sicilden terkin ettirdiği ve bu nedenle terkin işleminde kusurlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve davalı tasfiye memurunun yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır....

        İcra Mahkemesinin 16.05.2006 tarihli ve 2005/875-547 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 5358 sayılı Kanunla değişik 337.maddesi uyarınca 10 ... disiplin hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 25.07.2006 tarihli ve 2006/351 müteferrik sayılı kararını kapsayan dosya incelendi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AĞIR CEZA MAHKEMESİ Nafaka hükümlerine uymamak eyleminden borçlu ...'ın 5358 sayılı Kanun'la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, Ankara 10. İcra Mahkemesinin 06.12.2007 tarihli ve 2007/1673-2402 sayılı kararına yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin, Ankara 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2008 tarihli ve 2008/462 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/05/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 09/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yaralama eyleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dosya kapsamında davacı ... tarafından Avukat ...'ya verilmiş usulüne uygun bir vekaletname bulunmamaktadır. Şu durumda; öncelikle davacı tarafından Avukat ...'...

              UYAP Entegrasyonu