Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hükmü dikkate alınarak davacı tarafından icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmaksızın icra dosya borcunun ödendiğini, icra takibine dayalı olarak yapılan ödemeyi artık sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak isteyemeyeceğinin Özel Kanun düzenlemesi niteliğindeki İcra İflas Kanunu hükmü gereği olduğunu, davanın istirdat davası olarak açılamayacağını, BK hükümleri gereği sebepsiz zenginleşme şartları da oluşmadığını, sebepsiz zenginleşmenin, ikincil (talî) nitelikte olduğunu ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceğini, aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, sebepsiz zenginleşme davasının görülebilinmesi için "başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası...

Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

    Mülkiyet sahibi olmayan kişiye ödeme yapan idarenin bu kişilere karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava hakkı mümkündür. Bu nedenle işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, Bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, Dairemizin 09.02.2017 gün ve 2016/2450-2017/2188 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyizine gelince; Davacı 10.02.1995 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti sonucu taşınmazda paydaş olmuştur. Taşınmaz maliki mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmaza yapılan el atmadan kaynaklanan tazminat isteminde bulunabilir. Davacı idarenin tapu maliki olmayan kişilere karşı kesinleşen kamulaştırma işlemi taşınmaz maliki davacıyı bağlamaz....

      Sebepsiz zenginleşmede geri verme borcu, zenginleşmenin geçersiz bir nedene dayanması durumunda hemen; geleceğe yönelik bir neden bulunuyorsa onun oluşmadığı an; var olan bir neden bulunuyorsa da onun ortadan kalktığı zaman doğmuş olur. Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir.(Yargıtay HGK. 6.2.2008 gün 2008/3–40 E.–102 K.) Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Yangın hasarat raporunda davacıdan istenen toplam tazminat tutarı 149.690,82 TL'dir....

      Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ile gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek, için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

        Sonuç olarak; davacının TTK m.732'de ifadesini bulan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aval veren davalıya karşı işbu dava ile alacak isteminde bulunduğu, her 3 senette de davalının düzenleyen olarak senetlere imza atmadığı, aksine düzenleyenin yani keşidecinin ... şirketi olduğu, davalının ise senetlerin ön yüzünde imzasının olması sebebiyle Kanunen aval veren konumunda olduğu, TTK m.732'de sebepsiz zenginleşme isteminin sadece keşideciye karşı ileri sürülebileceğinin açıkça belirtildiği ve istinaf ve temyiz kararlarının da bu yönde olduğu anlaşılmakla; davalının TTK m.732'ye göre senet bedellerinden sorumlu olmadığı kanaati ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

          Dava; rücu şartları oluşmadan davacıdan tahsil edilen 4.209,76 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı sigorta şirketinden tahsiline yönelik açılmış sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında alacak davasıdır. Dosya içinde araçların trafik kayıtları, davalı sigorta şirketinden sigorta poliçesi, hasar dosyası, olay yeri tespit tutanağı, tramer kaydı getirtilmiş, ayrıca kusur ve tazminat hesabı yönünden rapor alınmış, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen ... sayılı dosyasında karşı araç sürücüsünün KTK'nın 52/1-b maddesini ihlal ettiği, belirtilmekle kesinleşen mahkeme ilamındaki kusur raporu esas alınmış ve davacıdan fazladan tahsil edilen 4.209,76 TL'nin sigorta bilirkişinin raporu da dikkate alınarak tüm dosya içeriğine göre davanın kabulüne dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda; davacı ile bir kısım davalılar murisi ... arasında 06.10.2006 tarihinde yapılan sözleşmeden 128 ada 35 nolu parselin muris tarafından davacıya 10.000 Euro karşılığında satıldığı, parasının peşin alındığı anlaşılmaktadır....

              Somut olayda ise, bozma ilamında bahsi geçen ve irdelenmesinin gereğine işaret edilen “Davacıların bu ödemelerden payına düşen kısmı Borçlar Yasasının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyip isteyemeyeceği” yerel mahkemece direnme olarak adlandırılan kararın gerekçesinde tartışılarak, “davacıların sadece ... yönünden var olduğu anlaşılan tazminat haklarının, ...'in diğer davalı kardeşlerine kira ödemesi yapması sebebi ile yansımasının mümkün görülmediği, davalı kız kardeşler yönünden dava dilekçesinde yer alan maddi vakıanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olmadığı, esasen davacıların bu davalılar yönünden onlara ödenen kira paralarından dolayı isteyebilecekleri bir payın da olmadığı, bu davalılara hak edilenden daha fazla para ödenirse, ancak bu halde ... yönünden sebepsiz zenginleşme söz konusu olabileceği, davacılar ile davalılar ... ve ... arasında doğrudan sebepsiz zenginleşme sonucu doğuracak bir hukuki ilişki bulunmadığı,” gerekçesiyle direnme hükmü kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu