Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iade etmeleri gerekir. Somut olayda; dava konusu alacağın davalı T2 vekili Av. T3 tarafından İstanbul 1. İş Mahkemesi'nin 2012/717 Esas sayılı dosyasında kısmen ret nedeniyle verilen ilam vekalet ücreti olduğu , mahkeme kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere ; davalıların, mahkeme ilamına dayalı olan bu alacağı davacıdan tahsil etmesi hukuka aykırı (haksız) değildir ve sebepsiz zenginleşme yaratılmamıştır. Maddi ve manevi tazminat talep edilen miktarlar fazla olduğu için reddine karar verilen miktar üzerinden mahkemenin taktir ettiği vekalet ücretidir.Aynı mahkeme ilamına göre davacının davalı taraftan daha fazla alacağının olması, davalı tarafın bu vekalet ücretini davacıdan tahsil etmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.Davada ,sebepsiz zenginleşmenin koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır....

Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle,sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalıların) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.Buna göre, giderlerin yapıldığı tarih itibariyle değil, taşınmazın fiilen davalılara teslim edildiği gün itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarı iade anındaki değeri gözetilerek belirlenmelidir. Dava konusu olayda, davacının taşınmazı halen kullanıp kullanmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Davacı, taşınmazı iade etmeden yaptığı masrafları talep edemez....

    hükmü dikkate alınarak davacı tarafından icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmaksızın icra dosya borcunun ödendiğini, icra takibine dayalı olarak yapılan ödemeyi artık sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak isteyemeyeceğinin Özel Kanun düzenlemesi niteliğindeki İcra İflas Kanunu hükmü gereği olduğunu, davanın istirdat davası olarak açılamayacağını, BK hükümleri gereği sebepsiz zenginleşme şartları da oluşmadığını, sebepsiz zenginleşmenin, ikincil (talî) nitelikte olduğunu ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceğini, aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, sebepsiz zenginleşme davasının görülebilinmesi için "başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası...

      Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağ bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Davalının, 100 parseldeki taşınmazı satın aldığı sırada davacı tarafından dikildiği kesin olan dava konusu ağaçların bedelini ödemeden satın aldığı dosya kapsamından ve toplanan delillerden anlaşıldığına göre artık BK.'nun 61-66. (TBK.77-82) maddeleri gereğince davalının sebepsiz zenginleştiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği olan şahsilik prensibi gereğince kime karşı zenginleşme oluştuysa ona karşı talep de bulunulması gerekir.Bu durumda, 100 parsel içinde kalan dava konusu ağaçların 22/02/1991 tarih, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı YİBK.'...

        Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek, için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Yargıtay Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu’nun 03.03.2016 tarih, 2016/9339-9244 Esas, Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, davacı başta tapu iptali ve tescil istemiyle açtığı davayı, yargılama sırasında ıslah ederek tazminat davasına dönüştürmüş olup, bu haliyle dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğuna göre, verilen kararı inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait olduğu halde bu husus maddi hata sonucu göz ardı edilerek dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmış olmakla dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, haricen satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebi reddedilmiş, tazminat yönünden hüküm kurulmuş ve taraflarca tazminat yönünden temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            A.Ş'den de ödeme alarak, kötüniyetli ve haksız olarak mükerrer tazminat tahsil edildiği tespit edildiğini, davalı tarafın müvekkili şirketin yanında dava dışı ... A.Ş.'ye de başvurmuş ve mükerrer tahsilata sebebiyet verdiğini, davalı ...'ün müvekkili şirketten haksız ve mesnetsiz olarak mükerrer tazminat alması hukuki olarak sadece sebepsiz zenginleşme mahiyetinde olmayıp, aynı zamanda sigorta hukukunda zenginleşme yasağına da aykırılık teşkil etmekte olduğunu beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek 68.812,24-TL'nin ödeme tarihi olan 25.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Nitekim aynı mahiyette olan Yargıtay 10 HD nin 10.Hukuk Dairesi esas 2017/3376 esas 2017/5524 karar, 2019/1922 esas 2020/4310 karar, 13. Hukuk Dairesi'nin 2009/6943 esas2009/13740 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; "........ davanın özü itibariyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, kira alacağı ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece sebepsiz zenginleşme alacağına hükmedilmiş olup hüküm davalı tarafından sebepsiz zenginleşme alacağına hasren temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yüksek 3.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına,25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu