Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" - Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, Sözleşme hukukundan kaynaklanan ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 18.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kat mülkiyeti ve kat irtifakı bulunmayan paylı mülkiyete konu taşınmazda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

        nun 77-82.maddelerinde) göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. 22.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı YİBK'nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. ....... Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi; dava tarihinden önce yapılan imalatlar nedeniyle sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu imalatın yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez....

          Somut olayda, hamil davacı, keşideci davalıdan TTK'nın 644. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükmüne göre talepte bulunduğundan ispat külfeti davalı-keşidecidedir. Davalı-keşideci sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun nedenlerle kanıtlamalıdır. Nitekim davalı yan, sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamak bakımından 01.04.2010 günlü ibranameye dayanmıştır. Ancak söz konusu ibranamede davacı-alacaklı hamilin imzası bulunmamaktadır. Hal böyle olunca bu ibranamenin davacı-alacaklıyı bağlamayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi yanlıştır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi...

            Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. 02.02.1991 gün 1990/1 E.-1991/1 K. sayılı YİBK'da vurgulandığı gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....

              -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 01.03.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiği halde davalı tarafça sözleşme gereğince ferağı gereken taşınmazların devredilmediğini, tapu iptali ve tazminat talebi ile açtıkları davaların da aleyhlerine sonuçlandığını ileri sürerek, sözleşme gereğince müvekkili tarafından yapılan inşaat masrafları için sebepsiz zenginleşme kapsamında şimdilik 12.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafın iş bu davadaki taleplerinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen ... 1....

                Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını sebepsiz zenginleşme esasına dayandırdığını, müvekkili şirketin malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmediğini, müvekkilin ---------nezdinde tasdik edilirken, bölgedeki ----- mevcut yol durumunun nazara alındığını, projenin onaylandığı esnada "kamunun kullanımına açık yol" halinde olmayan bir takım alanların davacı tarafından sonradan yol haline getirildiğini ve müvekkilinin buna ilişkin masraflardan kurtulmasının (müvekkil lehine bir zenginleşme oluşması) söz konusu olmadığını, müvekkili lehine bir zenginleşme gerçekleştiği varsayılsa dahi, bu zenginleşmenin davacının zararına meydana gelmiş olarak görülemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının hukuki olarak izahının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin haksız davayı ikame eden davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını sebepsiz zenginleşme esasına dayandırdığını, müvekkili şirketin malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmediğini, müvekkilin ---------nezdinde tasdik edilirken, bölgedeki ----- mevcut yol durumunun nazara alındığını, projenin onaylandığı esnada "kamunun kullanımına açık yol" halinde olmayan bir takım alanların davacı tarafından sonradan yol haline getirildiğini ve müvekkilinin buna ilişkin masraflardan kurtulmasının (müvekkil lehine bir zenginleşme oluşması) söz konusu olmadığını, müvekkili lehine bir zenginleşme gerçekleştiği varsayılsa dahi, bu zenginleşmenin davacının zararına meydana gelmiş olarak görülemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının hukuki olarak izahının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin haksız davayı ikame eden davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                    Uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikle uyuşmazlığa konu yasal düzenlemelerin özellikle de Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sebepsiz zenginleşme davasının incelenmesinde fayda bulunmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732.maddesinin dördüncü fıkrası aynen: “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir. Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır....

                      UYAP Entegrasyonu