Davalılar, dava konusu taşınmazın kendilerine ait iken müteahhidin talebi üzerine davalıya devredildiğini, davacının, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, verdiğini müteahhitten isteyebileceğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ileri sürdüğü hususların Küçükçekmece 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/1257 esas sayılı dosyasında değerlendirildiğini, kesin hüküm bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, tapu kayıt malikinin davacıya yapılan satış nedeni ile sebepsiz zenginleştiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece davanın dayanağının sebepsiz zenginleşme olduğu, bu tür davaların BK'nun 86.maddesi gereğince 1-10 yıllık zamanaşımına dahil olduğu, davacının şeyin geri alma hakkını ve sebepsiz iktisap edenin kim olduğunu öğrendiği günden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davada, BK.nun 61vd maddeleri gereğince fazla ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme koşullarına göre davalıdan tahsili talep edilmektedir. BK.nun 66.maddesine göre, sebepsiz zenginleşmeden ... alacak haklarının, iade alacaklısının talep hakkı olduğunu öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl geçmekle iadeyi isteme hakkı zamanaşımına uğrar. Kurumlarda, dava açılması hususunda emir vermeye yetkili makamın, verdiğini geri istemeye hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar....
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....
İcra Müdürlüğüne ait ... esas sayılı dosyada sebepsiz zenginleşme olduğu ileri sürülmüştür....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık, paylı mülkiyete konu ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların TBK'nun 77.maddesi (BK'nun 61.maddesi) gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Ne var ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır....
Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....
Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2011 tarih ve 2010/3-727 E. ve 2011/75 K; Dairemizin 12.03.2014 gün ve 2013/8037 E., 2014/1827 K.; 07.09.2015 tarih ve 2014/9969 E., 2015/5634 K; 19.10.2015 tarih ve 2014/9196 E., 2015/6667 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. 02.02.1991 gün 1990/1 E.-1991/1 K. sayılı YİBK'da vurgulandığı gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava özü itibariyle cebri icra tehdidi altında ödenen bedelin iadesi yani istirdat davası olduğunu, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının bu sonucu değiştirmeyeceğini, yapılan ödemenin 07.05.2019 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında huzurdaki dava hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddedilmesi gerektiğini, bunun yanı sıra davacı tarafından sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak da dava açılması mümkün olmadığını, zira yapılan ödeme sebepsiz yere değil sözleşmeye dayalı olarak yapıldığını, sözleşmenin varlığı davacının da kabulünde olduğunu, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebileceğini, huzurdaki davada geçerli bir sözleşme ilişkisi mevcut olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılması mümkün olmadığını, müvekkilin verdiği hizmetler servis formlarında açıkça...
Somut olayda, hamil davacı, keşideci davalıdan TTK'nın 644. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükmüne göre talepte bulunduğundan ispat külfeti davalı-keşidecidedir. Davalı-keşideci sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun nedenlerle kanıtlamalıdır. Nitekim davalı yan, sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamak bakımından 01.04.2010 günlü ibranameye dayanmıştır. Ancak söz konusu ibranamede davacı-alacaklı hamilin imzası bulunmamaktadır. Hal böyle olunca bu ibranamenin davacı-alacaklıyı bağlamayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi yanlıştır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi...