Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TLyi talep etme hakkı bulunduğu, davacı tarafından (tasfiye payı yanında) talep edilen kar payı olan 35 adet kuzu ve sözleşmede kararlaştırılan senede bir koyun başına 1 Kg peynir için ise, kar elde edildiğine ve davalıda bulunduğuna dair bir delil mevcut olmadığından davalının kardan sorumlu tutulamayacağı, mahrum kalınan karın talep edilebilmesi için bu karın ortaya çıkabileceğinin belirlenmesi gerektiği gibi, sözleşmenin feshinin davalı tarafından haksız olarak yapılmış olması gerekli olduğundan ve davalı sözleşmeyi haksız olarak fesih etmeyip kusurlu olmadığından, davacının mevcut ya da yoksun kalınan kar talep etmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.Mahkemece; yukarıdaki değerlendirme yapılırken, davalının yaptığı toplam masraf kalemi olarak davacının alacağından mahsup edilen kalem, 02.03.2016 tarihli raporda davacının kar payı talebi yönünden takip talebi ile bağlı kalınarak 35 kuzu için davalının yaptığı masraf olarak hesaplanmıştır....

    olduğunu, müvekkilinin bu zamana kadar şirkete karşı olan bütün borçlarını ifa etmesine rağmen şirketten herhangi bir şekilde kar payı almadığını, davalı şirket müdürü ve %51 hisseli ortağı olan ..., müvekkiline her yıl sözlü olarak şirkettin kar etmediğini ve kar dağıtımı yapamayacağını beyan ettiğini, bir Limited şirketin yegane amacının ticari faaliyet sonucu gelir elde etmek ve ortaklarına elde edilen gelirden kar payı dağıtmak olduğunu, ancak ne müvekkiline ne de devreden hissedar ...'...

      payı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        mümkün olmadığını işletmenin banka olmayıp faiz dağıtmadığını, kar varsa kar dağıtıldığını, her ay kar olmadan kar dağıtılmasının söz konusu olmadığını, müvekkillerinin iyiniyetli olduğunu ve yıllarca ödediklerinin kar payından da açıkça anlaşıldığını, katılımcının işletmenin zararlarından da sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ettiği anlaşılmıştır....

        Dolayısıyla davalının bu işe ilişkin olarak alacağı kar payına ilişkin yazılı bir anlaşma bulunmamaktadır. Davalı daha önce yapılan başka bir işe ilişkin kar paylaşım oranını gösteren bir belge sunmuş ve taraflar arasında tüm işlerde aynı oranın uygulanması yönünde teamül oluştuğunu savunmuş ise de, önceden yapılan tek bir işe ilişkin uygulamanın ticari hayatta teamül olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Bilirkişi raporunda da davalının talep ettiği kar payı oranının yüksek olduğu, %25 oranın bu iş için uygun olduğu tespit edilmiştir....

          Mahkemece, davalının çalışmadığı ve gelir sahibi olmadığının sabit olduğu, murisin katkıda bulunurken karşılık beklediğinin düşünülemeyecğı, yapılan katkının bağış niteliğinde olduğu, 01.01.2002 öncesi edinilen mallar konusunda katkı alacağı koşullarının oluşmadığı; 01.01.2002 sonrası edinilen malların da gizli bağış niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından davanın esası yönünden temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. 01.01.2002 tarihinden önceki 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM m. 170)....

            Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı taraf haklı nedenlerin varlığını ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile kar payının ödenmesini istemiş ise de, davacının haklı neden olarak kendisine şirketten kar payı ödemesi yapılmadığı hususunu belirttiği, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, şirketin sadece 2011 yılında kar elde ettiği, diğer yıllarda sürekli zarar ettiği, 2011 yılında elde edilen karın ise şirket zararlarının kapatılmasında kullanıldığı, diğer ortaklara da herhangi bir kar payı dağıtımının yapılmadığının anlaşıldığı, ayrıca şirketin faaliyetlerine devam ettiği ve ödenmiş sermayesinin de korunduğu, fesih için haklı sebeplerin oluşmadığı, şirketin zarar etmesi nedeniyle dağıtılacak kar payı da bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, dava konusu taşınmazın eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı kadın adına edinildiğine, katkı payı alacağı istenebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerektiğine; bu katkının ziynet, miras veya bağış yoluyla vs gibi elde edilen başka malvarlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkün olduğuna, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/647 KARAR NO : 2022/249 DAVA :Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payı Alacağı DAVA TARİHİ : 08/11/2021 KARAR TARİHİ : 28/03/2022 YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payı Alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/11/2006 tarihinden bu yana davalı şirketin %20 hisseli ortağı olduğunu, müvekkilinin, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili olarak diğer ortaklardan ve şirket yetkililerinden bilgi alamadığını, toplantılara çağrılmadığını, noter ihtarı sonrasında şirket kayıtlarında yapılan kısa ve yüzeysel bir incelemede dahi fiilen şirkette olmayan stokların kayden gözüktüğünün, şirketin finansal tablolarının gerçeği yansıtmadığının, şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığının izlendiğini, müvekkiline şirket ortağı...

                  Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1.761,50 TL kar payı yoksunluğunun davalılar ... ve ... Özel Arı Dershanesi Ltd. Şti.'nden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline diğer davalı ... Tülünün sorumluluk şartları gerçekleşmediğinden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili ile davalı ... vekili vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket ortağı tarafından 01/03/2000–31/11/2001 tarihleri arasındaki kar payı alacağının tahsiline ilişkin olarak açılmıştır. 6762 sayılı ...'nın 533. maddesi uyarınca, limited şirket ortağının kar payı talep edebilmesi için şirket ortaklar kurulunun bu hususta karar alması ve bu alacağın muaccel olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu