nın maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, Asıl davada; davanın kısmen kabulüyle 17.980,78 TL asıl alacak ve 273,60 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz işletilmesine, asıl alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, Birleştirilen 2009/652 Esas sayılı davada; davacı ...'ın davalı sigorta şirketi hakkındaki bakiye maddi tazminat talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davacı ...'ın davalı ... hakkındaki maddi tazminat talebinin asıl davada hükmedilen 17.980,78 TL yönünden ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kısmen kabulüne, davacılar ... ve ...'nın maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat taleplerinin davacı ... için 10.000,00 TL, davacılar ... ve ... için 8.000,00'er TL yönünden kısmen kabulüne, Birleştirilen 2010/850 Esas sayılı davada; davacı ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının tazminat miktarını ödediğine ifade ederek buna ilişkin dekontu sunduğunu, Bölge Müdürlüğüne bağlı Konya Şube Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi ile şahıs tarafından sunulan dekontun karşılaştırmasında şahsın tazminat raporu miktarını 14/12/2020 tarihinde ödediğinin anlaşıldığını, şahsın asıl alacak miktarını ödediğini, tazminat tutarının haksız fiil tarihinden ödeme gününe kadar işletilecek olan yasal faizini ödemediğini, şahıs hakkında uygulanan tazminat ceza raporunun bildirim (sulhe davet) niteliğinde olup, şahsın tazminat tutarını süresinde ödemesi ihtarını içerdiğini, tazminat raporuna ilişkin tebligatta, tazminat cezasının ödenmesi gereken Konya Şube Müdürlüğü Döner Sermaye Saymanlığının hesap numarasının belirtildiğini, ödeme yapılırsa söz konusu ödemeye ilişkin dekontların da Şube Müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği ihtarının da yapıldığını, şahsın Tazminat Raporunda yazan miktarı...
Tazminat niteliğinde olmaları sebebi ile sendikal tazminat, kötüniyet tazminatı, işe başlatmama tazminatı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun; 5. maddesindeki eşit işlem borcuna aykırılık sebebi ile tazminat, 26/2 maddesindeki maddi ve manevi tazminat, 28. maddedeki belgenin zamanında verilmemesinden kaynaklanan tazminat, 31/son maddesi uyarınca askerlik sonrası işe almama sebebi ile öngörülen tazminat istekleri on yıllık zamanaşımına tabidir. 4857 sayılı Kanun'un 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları ise mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. maddesi ise ücret gibi dönemsel nitelikte ödenen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir....
İş kazası nedeniyle tazminat ve rücu istemli davalarının, kusur oranlarının ve tazminat miktarının belirsizliği nedeni ile belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/4. maddesinde yer alan “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda, manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” şeklindeki düzenlemeye göre, davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu ve iki talebinin de reddine karar verildiği gözetilerek davalı yararına maddi ve manevi tazminatın reddi bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir....
nin de tazminat, ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri alacaklarının tahsili için İstanbul Anadolu 8. İcra Dairesi'nin 2021/17533 esas sayılı dosyasından ilamlı takip başlattığı, davacının İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/709 esas sayılı dosyasında açtığı davanın ise İstanbul 6. İcra Dairesi'nin 2019/20221 esas sayılı sayılı dosyasına konu alacaktan kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmaktadır. Açılan bu alacak davası nedeniyle takibin, kötüniyet tazminatı yönünden icra müdürlüğünce alacak davası sonuçlanana kadar durdurulması gerekmektedir. Ancak takipte, vekalet ücreti ve yargılama giderinin de talep edildiği dikkate alındığında, İİK'nın 170/son maddesi hükmüne göre bu alacak kalemleri yönünden takibin durdurulması mümkün olmadığından, mahkemece icra müdürlüğü işleminin tazminat alacağı yönünden kaldırılmasına ve tazminat alacağı yönünden takibin tehir olunmasına karar verilmesi gerekirken tümden tehir edilmesi yerinde olmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/78 Esas sayı ile görülen davada davanın kısmen kabul edildiğini ve müvekkili aleyhine alacağa hükmedildiğini, müvekkilinin alacaklı yan ile anlaşarak ilama dayalı borcu, işlemiş faizleri, yargılama gideri ve vekalet ücretleri ile birlikte 12/10/2016 tarihinde 100.000,00 TL , 13/10/2016 tarihinde 50.000,00 TL ve 03/11/2016 tarihinde 11.641,60 TL olarak ödediğini, ilamın istinafı üzerine yeniden yapılan yargılama ile verilen karar gereğince maddi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri alacak kalemlerinin arttığını, manevi tazminat miktarının ise değişmediğini, bu ilama dayalı olarak İzmir 1....
hatalı hesaplanması üzerine emeklilik aşamasında kendisine 1 sefere mahsus verilen tazminat niteliğinde olan ek ödeme tazminatı ve yıllık izin ücretinin de düşük hesaplanmasına neden olduğunu, davaya konu edilen ek ödeme tazminatının işçilere emeklilik zamanında ve bir sefere mahsus ödenen bir tazminat olduğunu, bu durumda dönemsel nitelik taşımayan tazminat açısından 2015 yılında geçerli olan zamanaşımı 10 yıllık olduğunu, yine yıllık ücretli izin bedelinin 10 yıllık olduğuna dair onlarca Yargıtay kararı bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için yıllık ücretli izin alacağına uygulanacak zamananaşımı süresinin 5 yıl olduğu kabul edilse dahi, bir sefere mahsus sadece emekli olurken ödenen ek ödeme tazminat alacağı yönünden her halükarda kabul kararının verilmesi gerektiğini, ek ödeme tazminatının ücret niteliğinde bir alacak olmadığı kesinleşmiş mahkeme ilamı ile sabit hale geldiğini, ek ödeme tazminatı tazminat niteliğinde bir ödeme olduğunu, ek ödeme tazminatından...
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davacının alacak ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE, 2-Alacak davası yönünden alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 51,24 TL harcın mahsubuna, 3-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 35,90 TL harçtan alacak davasından kalan 15,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,56 TL'nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 4-Alacak davası yönünden davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Manevi tazminat davası yönünden davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu...
kalemi olan tazminat alacağı için uygulanabileceğini, yargılama gideri, nispi harç ve vekalet ücretinin asıl alacak olan tazminat alacağı kaleminden ayrı bir işleme tabi tutulması ve her durumda yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....